En çılgın saçlar: Bülent Yavuz, Suat Kaya, Mim Kemal Öke ve Hüseyin Çağlayan

Öyle böyle değil, bu kadar ünlü değilken daha Londra’da moda okurken bile keldi Hüseyin Çağlayan...
Rihanna’nın da katıldığı Paris’teki defile görüntüleri “Hüseyin Çağlayan saç ektirdi” diye yansıdı Türk medyasına.
Gerçekten ektirdiyse büyük bomba, kellerin en büyük kalelerinden biri düşmüş demektir.
Ama ben çok ihtimal vermiyorum. 50’li yıllardan esinlenen koleksiyonuna gönderme yaptığı için takma saç ve ince bıyıkla çıktığını tahmin ediyorum podyuma...
Dün Hüseyin Çağlayan’a telefonla ulaşamadım.
Bulsam soracaktım, gerçekten saç ektirdiyse nerede ektirdiğini...
Çünkü saç ektirdikten sonraki değişimiyle beni en çok şaşırtan üç-beş ünlüden biri oldu Çağlayan.
Dün modacı Çağlayan’la birlikte futbolcu Gökhan Ünal da saç ekimiyle gündeme gelince (saç ektirdiği için kafa golü atmıyormuş), bu konuda beni en çok şaşırtan ünlüleri yazmak kaçınılmaz oldu...
1- Suat Kaya: Bu listede birinciliği kimseye bırakmaz. Saç ektirdikten sonra yılların intikamını alırcasına uzattı onları ve Galatasaray’da saçlarını savura savura oynadı.
2- Mim Kemal Öke: Çirkin kızın afete dönüştüğü Ugly Betty’nin erkek versiyonu... Yıllar önce kel ve göbekli olarak Show TV’de yarışma sunarken birden zayıfladı ve saçları uzadı...
3- Bülent Yavuz: Eski hakem, şimdinin futbol yorumcusu simsiyah ve gür saçları ben protezim diye bağrıyor. Cem Dizdar’ı tokatladığı 80’lerde bile saçları bu kadar gür değildi...
4- Coşkun Sabah: Gençlik yıllarımızdaki Coşkun Sabah’ın saçları seyrekti, ilk saç ektirenlerden olup gazete ilanlarında bile boy göstermekten çekinmemiştir.
5- Tanju Çolak: Yeşil sahalarda bu işi ilk deneyenler arasında... Suat gibi abartıp saçlarını hiç çok uzatmadı ama Trabzonlu Gökhan Ünal gibi de topa kafa vurmazlık etmedi.
Çaktırmadan ektirenler...
1- Mustafa Sandal: Resmi olarak hiç söylemedi ama geçmişte ince saç ekimi yaptırdığı biliniyor...
2- Mustafa Denizli: Bu sezon dökülür mü bilinmez ama eskiden ciddi şekilde seyrekti saçları...
3- Yalın: Genç yaşında önlemini alarak saç ektirdi..
4- Cihan Ünal: Cihan Ünal’ın saçlarının müdahale olmadan bu kadar uzayacağını düşünmüyorsunuz değil mi?
5- Gökhan Özen: O da saç ektiren popçular arasında...

Yasaları komik duruma düşürtmeyin...

Türkiye’de kumar oynamak ve oynatmak yasak değil mi?
Evet!
Gel de külahıma anlat.
Sadece şarkıcı Mustafa Topaloğlu son bir yılda en az 6-7 kez yakalandı kumar oynarken...
Kiminde “Bahçede çay içiyordum, polis ben nereye gitsem orayı basıyor” dedi, kiminde “Hayat bizle oynuyor biz hayatla oynuyoruz” diye açıklamalar yaptı...
Her seferinde ne yapıyor, “Kabahatler kanuna muhalefet” suçunu işlediği için 140 lira ödüyor ve anında serbest kalıyor Mustafa...
Sadece hayatla değil, dalga geçer gibi yasalarla da oynuyor.
Mustafa Topaloğlu sadece bir örnek. Onun gibi binlercesi var.
Bu ülkede kumar oynamanın yasak olduğunu biliyorlar. Ama bu yasağın cezası olmadığını çok daha iyi biliyorlar...
Kağıthane’de son yakalan-dığı gizli kumarhanede Topaloğlu’yla birlikte 30’u kadın 84 kişi gözaltına alınmış.
9 poker, 2 rulet masası, 3 bin oyun pulu ele geçirilmiş.
Küçük, gizli saklı bir ev değil, orta ölçekte bir casino varmış meğer Kağıthane’de...
Milletin cep telefonlarına mesaj atarak gizli kumar-hanelere davet edecek kadar aymazlaştı bu iş...
Öyleyse niye yasak bu kumarhaneler?
Bırakın yeniden açılsın...
Gerçekten yasaksa da, cezası caydırıcı olsun.
Yasa dışı kumar oynamanın cezası 140 lira yerine, 5 bin lira olsa Kağıthane’deki gizli kumarhaneye 84 kişi toplanabilir mi?..
Bari şunun cezasını artırın ya da aynı suçtan üç defa yakalanana daha ağır bir ceza kesin de yasalarla dalga geçirtmeyin...
Ya da boşverin, Mustafa Topaloğlu’nun kumar baskını açıklamalarını komedi filmi izler gibi izleyelim...
Not: Mustafa Topaloğlu kabul etmezse başka bir ‘oyun sever’ arkadaştan rica edip beni bu gizli kumarhanelerden birine götürmesini isteyeceğim.
Kumar oynayacağım, sonra da izlenimlerimi yazacağım...
Parasıyla değil mi, 140 lira cezasını öderim.

Bu kadar içersen olacak o kadar

Levent Kırca’nın gazetecilere saldırmasıyla ilgili en iyi başlık dün Takvim gazetesinden geldi.
“Bu kadar içersen olacak o kadar” başlığını atmış Takvim’deki arkadaşlar.
Paparazziler gece sokaklarda ünlüleri sinir testinden geçiriyor...
Kimin sinirleri güçlüyse ayakta kalıyor.
Gazeteciler ünlüyü sinirlendirmek için elinden geleni yapıyor, özel bir taktik bu...
Sinirlensin ki ya sözlü ya da fiili saldırıda bulunsun, haber daha renkli olsun. Bu kez Levent Kırca’nın sinirleri dayanamadı, dün manşetlere çıktı...
Üzerine o başlık da güzel geldi...

Umur Talu

Umur Talu, akrabası Eren Talu’nun aldatma haberinin Habertürk’te yer almamasıyla ilgisinin olmadığını açıkladı. Umur Talu, “Elde fotoğraf var, kullanmadan olur mu” diyor. Habertürk’te bir gün gecikmeyle de olsa fotoğraf yer aldı, demek ki ilk gün atlamışlar haberi.