Güncelleme Tarihi:
’Derin Mavi’, ’Beşinci Güç’, ’Atlantis’, ’Leon’ ve ’Taxi’ gibi kapalı gişe oynayan dünyaca ünlü filmlerin yönetmeni Luc Besson, yeni çekeceği filmin hazırlıkları kapsamında oyuncu ve mekan belirlemek üzere geçen hafta Türkiye’ye geldi. Besson, İkon Ajans’ın belirlediği filmde başrol oynamaya aday oyuncularla görüştü. Tiyatrocu Bayraktar Türkçe, İngilizce ve Arapça dil bilgisi, akıcı konuşması ve mimikleriyle, yönetmen Luc Besson’dan tam not aldı. Ünlü yönetmen ile Bayraktar, çekimleri ABD’de ve Türkiye’de yapılacak film için el sıkıştı.
Çekimlerine Şubat ayında başlanacak filmde başrol oynayacak Bayraktar, kumarhane sahibi bir Arap prensini canlandıracak. Önümüzdeki günlerde yerli bir sinema filmi projesinde de görev alacak olan Devlet Tiyatroları sanatçısı Selim Bayraktar, iki proje için 25 Kasım’da 6 aylık ücretsiz izne ayrılacak. Luc Besson’ın sinema filmini çekerken, Muhteşem Yüzyıl’ın çekimlerine de devam edeceğini belirten Bayraktar, diziden ayrılmasının şu an için mümkün olmadığını, filmin çekimleri başladığında Muhteşem Yüzyıl’daki rolünün hafifletileceğini söyledi.
BÖYLE PROJE YAPILMADI
Başarılı oyuncu, daha önce Türkiye televizyonlarında Muhteşem Yüzyıl gibi bir projenin yapılmadığını söyleyerek, dizinin aldığı eleştirileri haksız bulduğunu kaydetti. Bayraktar, "Tarihteki her detayı yansıtabilmemiz için Muhteşem Yüzyıl belgeseli çekmemiz lazım. Anadolu topraklarında 18 bin yıllık bir geçmiş var. Keşke Hitit, Urartu ile ilgili de diziler, filmler çekilse. Bu işlerin arkasında ne kadar çok durursak o kadar başarılı prodüksiyonların arkası gelecektir" diye konuştu.
ELEŞTİRİLER HAKSIZ
Sinema ve televizyon eleştirmenlerinin Muhteşem Yüzyıl için yaptığı abartılı rol sahne ve mimik eleştirilerine ise Bayraktar şu karşılığı verdi:
"Abartı değil, tarih bu. Bir durumu senaryoya uygun hale getirebilmeniz için olaya kendinizden duygular katmak zorundasınız. Sonuçta o dönemi, dönemin selamını minyatürlerden biliyoruz. Selam var ama selamın devamı yok. Onun devamlılığını nereden bulacağız. Biz oyunculuğun getirmiş olduğu ’mış gibi yapmak’tan yaklaşıp farklı bir şey çıkartıyoruz ortaya. Sinematografik eleştiriler tabi? ki kabuldür. Ama kalkıp tarihi anlatma biçimimize laf uzatmaları onların cehaletini gösterir. Ben okuldayken ’tarih derslerini sevmiyorum’ diyen bir sürü insan vardı. Muhteşem Yüzyıl’ın tarihe bu kadar merakı artırmasının sebebi de bu. Çünkü samimi duygular izliyoruz orada. Bu duygular bizi daha da çok tarihe yönlendirdi."
'POPÜLER OLMAYI DÜŞÜNMEDİM'
Popüler olmayı düşünmediğini, sadece işini çok iyi yapmaya konsantre olduğunu belirten Selim Bayraktar şöyle devam etti:
"Ben sadece işime yoğunlaşıyorum. Evet parladım, ama hiç orada değilim. Ben yaptığım işe kanalize olup derdimi anlatmaya çalışıyorum. Siz kalkıp ’ben bu rolle kendimi göstermeye çalışacağım, şöhret olacağım’ derseniz olmaz. Ama siz ’ben bu rolü hakkıyla oynayacağım, bürokraside de Sümbül Ağa’lar vardır’ diye yola çıkarsanız o Sümbül Ağa’yı inandırırsınız."