Güncelleme Tarihi:
BU MUTLULUK FOTOĞRAFLARDA KALDI
Bunca zaman hakkınızda onca söz edildi, fakat tek kelime etmediniz. Şimdi ne değişti?
- Ben bugüne kadar özellikle konuşmayı istemedim. “Karşı taraf konuşsun, içini döküp rahatlasın. Bir yerde biter nasıl olsa” diye düşündüğüm için hiçbir açıklama yapmadım. Ama iş farklı boyutlara girdiği için artık kendimi savunma gereği duydum.
Sizin kumar alışkanlığınız yüzünden mi bitti bu evlilik?
- Ben hayatım boyunca kumarhaneye bir kere bile gitmedim! Benim tek oynadığım, Türkiye’de milyonlarca kişi gibi İddaa oyunudur. Benim sigaram, alkolüm bile yok. “Kumar” iftirası karşısında hayretler içinde kaldım.
Peki evliliğinizin bitiş sebebi ne?
- Seren özünde iyi bir insan. Ama onun problemi ve bizim ayrılmamızın nedeni, tahakkümkar bir insan olması. Yani sizi baskı altına alan biri. Yanındayken tamam ama farklı bir ortamdayken “Neredesin, ne yapıyorsun, kimlesin” olmuyor. Ben ciddi anlamda çok büyük fedakârlıklar yaptım bu ilişki için, büyük bedeller ödedim.
Ne bedeli ödediniz? Tabii konuşmadığınız için biz sizi Seren Serengil’in baktığı, iş bulduğu, arabayla işe götürüp getirdiği biri olarak biliyoruz.
- Ben 18 yaşından beri çalışan ve hayatta belli standartları olan bir adamım. İnşaat işiyle uğraşıyorum. Allah’a şükür ailem de, ben de çevrede bilinen insanlarız. Benim arabam da vardı ama farklı nedenlerden dolayı kendisi benimle gelip gitmek istedi.
Kıskançlık sebebiyle mi?
- Aynen öyle. Ben artık bu baskı altında yaşayamayacağımı hissettim. Bundan hoşlanan insanlar da olabilir ama ben o kişilikte biri değilim. En sonunda evi terk etme kararı aldım. Biliyorum ki bu onu hırslandırdı. Hırsından dolayı bunları yapacağını da biliyordum ama işin bu boyuta varacağını tahmin edemezdim. Çünkü benim sevdiğim, aşık olduğum, o kadar fedakârlık yaptığım insan bu değildi. Şimdi gördüğüm zaman tanıyamıyorum.
KENDİMİ MAĞLUP HİSSEDİYORUM
Çocuğunuzun mezarını gizlediniz mi Seren Hanım’dan?
- Atılmayan iftira kalmadı! Kendi evladımı çöpe attığımı bile söylediler. Böyle bir gaddarlık olabilir mi? Sonuçta görüldü ki en güzel yerde, en güzel şekilde gömülmüş. Bu sefer de dedi ki “Bu çocuk benim değil”. O çocuğu oradan çıkarıp günlerce, haftalarca morgda tuttu. DNA testi sonucunda da her şey ortaya çıktı. Sırf hırsları uğruna farklı hareket ediyor. Çok uçlarda yaşıyor. Sevgisi de, hırsı da, nefreti de çok uç. Ben her şeyin medenice olmasını istedim. Oturup konuştuk ama iki cümleden sonra diyalog kuramıyoruz. Seren’in problemi, kafasında bir şeyi kurup, kurmaktan kötüsü buna inanıp bununla yaşaması.
Bu evlilik için ailenize karşı geldiniz mi?
- Ben bu ilişki için kendime göre çok büyük fedakârlıklar yaptım. Çoğu erkeğin cesaret edemeyeceği şeyler yaptım.
Ne yaptınız mesela? Paraya sırt çevirip sıfırdan mı başladınız her şeye?
- Aynen öyle. Seren de beraber olduğumuz dönemde çalışmıyordu. “Önemli değil, seni yarı yolda bırakmam. Ailem destek olmasa da ben bunu yaparım” dedim. Bunu dediğim zaman 23 yaşında, üniversite öğrencisiydim. Arabamın anahtarlarından, kredi kartlarıma kadar her şeyi bıraktım. Bugün gelip de “Ah şöyle pişmanım” demem. Bu benim tercihimdi. Ama sonuçlarının böyle olması canımı sıkıyor. Kendimi mağlup hissediyorum.
AİLEME SIRT ÇEVİRİP ONU TERCİH ETTİM
En son ne zaman görüştünüz Seren Serengil’le?
- Sekiz aydır görüşmedik. Avukatlar dışında herhangi bir diyaloğumuz yok. Yansıtıldığı gibi ne gizli gizli görüştük ne de askere gitmeden önce helallik aldım ondan. Ben sadece askere gitmeden, eve uğradım. Çünkü evden çorabımı bile almadan gitmiştim.
Neden?
- Çünkü artık buna devam etmenin ikimize de zarar getireceğini hissettim. Aynanın önünde beş dakika fazla dursam, “Hayırdır bugün ne var” diyor. Ne bileyim parfüm sıksam, “Sen sabahları parfüm sıkmazdın” diyor. Günde 30 kere cep telefonum çalıyor. “O kim, bu kim? Tatil gününde ofisteki sekreter seni niye arıyor? Niye erkek aramıyor?” diyor. Bu işin dozu çok arttığı zaman hayattan bir zevk alamama durumu oluşuyor. Çünkü her şeyde bir paranoya başlıyor. Artık limite geliyorsunuz. Beyin size bir sinyal yolluyor, bunu vücudunuz size söylüyor, “Evet bu iş bitti” diye. Bana da o gün bu sinyal geldi. Çıktım dışarı, uçak bileti rezervasyonu yaptırdım ve İstanbul’dan gittim. 4-5 gün yok oldum.
Sizin babanız çok baskın bir karakter olarak yansıtıldı. Babanıza karşı söz hakkınız var mıdır aile içinde?
- Seren, kafasında yarattığı dünyaya inanıyor. Bu ayrılığa kendisi bir neden getirmeye çalışıyor. Benim bu anlattıklarımın onun için hiçbir değeri yok. Ailem ben evlenirken bana laf edememiş, sonrasında “ayrıl” mı diyecekler? Benim yaptığım şeyin anlaşılabilmesi için önce bir aile nosyonuna sahip olmanız gerekiyor. Aile değeriniz olduğu zaman, benim neler yaptığımı anlayabilirsiniz. Hayatta eşiniz, dostunuz, kardeşiniz bile size yeri gelir sırt çevirir. Ama sırt çevirmeyecek iki insan var; biri anneniz, diğeri babanız. Annem bana aşıktır. Ama ben onlara dedim ki, “Ben sizi değil, onu tercih ediyorum”. Bir anne, baba için hayatta bundan daha ağır bir şey yok. Ben bu insanlara bunu yaptım.
“Biz sana demiştik” diyorlar mı şimdi?
- Ne bir anımsatma, ne bir ima yapıldı ne de “Bak biz sana demiştik” dendi. Şu anki ruh halimin iyi olmasının nedeni bu zaten.
SEREN’İN TALEPLERİ YÜZÜNDEN BOŞANAMIYORUZ
Siz neden bir türlü resmen boşanamıyorsunuz?
- Biz bir hayat yaşadık. Benim de maddi-manevi kayıplarım oldu ve şu anda ben bu yaşadığım şeyin yükünü çekiyorum. Fakat kendisinin de bazı sorumluluklar alması gerekiyor. Taleplerle geldiği için maalesef orta yolda buluşamıyoruz. Ben ona elimden geldiğince yaklaşmaya çalışıyorum, fakat kendisinin talepleri kabul edilebilecek boyutta değil.
Hiç imkan var mı yeniden bir araya gelmenize?
- Öyle bir şey ikimiz için de söz konusu değil. Artık bu saatten sonra aynı masaya oturup yüz yüze bakamayız. Önümüzdeki ay mahkememiz var. Boşanmayı istiyorsa önümüzdeki ay bitirebiliriz bu evliliği, herhangi bir engel yok. Çocuğumuz yok, mal paylaşımımız yok. Seren’in sevgisi de, hırsı da çok uçta. Ama bilmesini istediğim şey, onun hakkında kötü bir temennide bulunmam. Yanımdaki kimseyi onun hakkında kötü konuşturmam. Ama bu saatten sonra işi daha dallandırıp budaklandırmanın da bir esprisi kalmadı.
BU İŞ SONUÇLANMADAN AŞK YAŞAMAK BANA YAKIŞMAZ
Çocuk özleminiz var mı?
- İnanın o konuda büyük hayal kırıklıkları ve üzüntüler yaşadığımız için uzun süre ona cesaret edebilir miyim bilmiyorum. Allah hayırlısıyla ileride verir inşallah.
Aşk yok mu hiç?
- Yok. Zaten bu işler daha sonuçlanmadan bana yakışmaz öyle şeyler. Şu an hayatımda sadece ailem ve işim var.