Kemal'le fışkırdım

Güncelleme Tarihi:

Kemalle fışkırdım
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 29, 2009 00:00

Hande Yener, “Ruhumu yansıtıyor” dediği çılgın imajını Kemal Doğulu’ya borçlu olduğunu söyledi:

Haberin Devamı

HANDE YENER FOTOĞRAFLARI

“Onunla çalıştığımdan beri gerçekten çok rahatım. Çünkü içimdeki zıtlıkları, çılgınlıkları çok şıklaştırabiliyor. Onunla fışkırabildim.”

Eski günlerin üzerine yan gelip yatmadım

Poptan elektronik müziğe geçiş yaptı, tarzını değiştirdi diye eleştiri bombardımanına tutulan Hande Yener, sonunda patladı! Hafta Sonu dergisine konuşan şarkıcı, “ıki, üç yıldır herkes ‘eskiye dön’ diyor. Ama son beş yıldır yaptığım işlerden yeni neslin ne kadar memnun olduğundan kimsenin haberi yok” dedi.

“Hayrola” adlı son albümünüz için nasıl bir çalışma yaptınız?
- Öncelikle sözlerle ilgili detaylı düşündüm. Beni dinleyenlere neler aktarmalıyım, onlarla neler paylaşmalıyım diye... Popüler müzik yapıyorum tamam, ama insanlara bir şeyler de demeliyim. Hepimiz son yıllarda maneviyat özleminden, materyalleşmenin verdiği huzursuzluktan bahsediyoruz ama dönüp kendimize baktığımızda kendimizi ne kadar suçluyoruz, biraz bunları sorguladım “Hayrola”da... Aşk her yerde var; yaşam aşkı, dünya aşkı ama ne kadar değerlendiriyoruz, önceliklerimiz ne oluyor? Tabii bunları esprili anlatmaya çalıştım. Çünkü müzik dinlerken insanların depresyona girmemesi gerek.

Yani gençlere mesaj veriyorsunuz şarkılarınızla, öyle mi?
- Her şeyi yapabilmeyi denemek istiyorum. O yüzden de yeni nesle bizlerin neler çektiğini, neler yaşadığını, kendi markamı oluştururken bile ne engellerle boğuştuğumu anlatmaya çalıştım. ıki, üç yıldır herkes “Eskiye dön” diyor ama son beş yıldır yaptığım işlerden yeni nesil o kadar memnun ki, kimsenin bundan haberi yok. Ne kadar tutucu bir laf “Eskiye dön”... Bütün bunlar beni de yaraladığı için, hep bunlardan bahseden parçalar yazdım. 

Çok fazla eleştiriliyorsunuz. Bundan rahatsızlık duyuyor musunuz?
- Eleştirilmek doğru ve güzel bir şeymiş. Bir şey yapıyormuşum ki, eleştirilmişim diyorum. Zamanında üzüldüğüm ve yıprandığım şeyler şu an hoşuma gidiyor. Herhangi bir skandalımın değil de müzikle ilgili tarzımın, duruşumun konuşulması beni ekstra gururlandırıyor. “Hep aynıyız” deyip “Kırmızı”ları söylemeye devam etseydim, o zaman “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” olacaktı. O yüzden de öğrendikçe, geliştikçe müziğimi büyüttüm, yenilendim. Yeni nesil beni yeniden tanımış oldu. Yani eski günlerin üzerine yan gelip yatmadım.

Kıyafetleriniz çok konuşuluyor. Kim hazırlıyor?
- Kemal Doğulu. Kemal uzun zamandır reklam camiasında bu işleri yapıyor. Bir de doğuştan yetenekli. İçimdeki zıtlıkları, çılgınlıkları çok şıklaştırabiliyor. Belki ben uydursam o kadar profesyonel görünmeyebilir. Onunla fışkırabildim. Onunla kendimi daha rahat ifade edebildim. Kemal sayesinde şu anda bütün ruhumu yansıtıyorum.

BANA ‘APTAL’ DİYEN BİLE CEZA ALMIYOR

Albüm fotoğrafları yine çok ilginç. Tepki alıyor musunuz?
- Hayatımda hiç bu kadar pozitif tepki almamıştım. “Fazla mı?” diye düşünenler yurtdışındaki fotoğraflarla kıyaslarlarsa, normal olduğunu görürler. Bizler şov dünyasının insanlarıyız. Daha önce Türkiye’de yapılmadığı için öyle algılanıyor. Bu kadar kısa şortlar giymek için bir sürü egzersiz yaptım mesela, yani kendimi hazırladım. Problemler photoshop’la çözülmemeli.

Madonna hayranısınız. Sizdeki bu değişimde onun etkisi var mı?
- O dünyanın yaşayan tek starı. Birçok sanatçının belgeselini, konserlerini izliyor, gözlemliyorum. Hepsinde gördüğüm şey, çalışmak ve kendini bu işe adamak. Ben de “Yapamam, edemem” dediğim şeyleri bir kenara bıraktım, “Yapacaksın, yapmalısın. Bu işi istiyorsan donanımlı olmalısın” demeye başladım. Madonna’nın enerjisini kullanması çok dikkatimi çekiyor. Ben de konser beklentisinin ötesinde bir şey vermeye çalışıyorum. Tabii ki kimse onun gibi olamaz. Ama en azından yükselmemi sağlayacak şifreleri görüyorum. 

“Lavabo açıcıyım”, “Havlarım ama ısırmam” gibi ilginç sözleriniz var. Bunları önceden mi hazırlıyorsunuz yoksa bir anda mı aklınıza geliyor?
- “Müzik piyasasını nasıl buluyorsunuz?” diye sordular ben de “Tıkanmış olarak görüyorum” dedim. Hep aynı tarzın tekrarı yapılıyor. Bu tekrardan dolayı da tıkanmış durumda. Sonra “Herkes seni eleştiriyor, kendi reklamını yapıyor. Buna ne diyorsunuz?” dediler. Ben de “Hakkım yenilirse, belden aşağı vurulursa havlarım” dedim. Uzun bir süre sustum. Müzik tarzımın değişmesi alakasız programlarda bile konuşuldu, tartışıldı. Ben de tepkilerimi dikkat çeken cümlelerle veriyorum. Çünkü mahkemelerde hakkımı alamıyorum. Biri “Aptal” diyor kazanamıyorum, diğeri “Maymun” diyor kazanamıyorum. Bunlar hakaret sayılmıyor, art niyet yok gibi sebeplerle sonuçlanıyor birçok mahkeme. Ben de çıkıp derdimi anlatmaya çalışıyorum. Ve o sırada böyle slogan cümleler denk düşüyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!