Ben bu hafta sonu neredeydim?

Hababam Sınıfı’nda Şener Şen’in canlandırdığı beden eğitimi öğretmeni Badi Ekrem’in efsane repliği “Ben bu yaz nerdeydim?”den ilham alarak yazdım bu başlığı. Siz de İnek Şaban gibi “Nerden bilelim yahu?” diye serzenişe başlamadan hemen anlatıyorum.

Haberin Devamı

Ben bu hafta sonu L.I.F.E.’ın Ürünleri isimli bir etkinlikteydim.

Sosyoekonomik kalkınma alanında çalışmalar yapan IDEMA’nın yerli ve yabancı paydaşları ile birlikte yürüttüğü çalışmalardan biri olan ve gıda girişimciliği eğitimine odaklanan L.I.F.E. (Livelihoods Innovation through Food Entrepreneurship ya da Türkçe adıyla Gıda Girişimciliği İle Yenilikçi Geçim Kaynakları) projesinin katılımcılarıyla tanıştım, ürünlerinin tatlarına baktım ve naçizane yorumlarımı onlara aktarma şansı buldum.

Devrim’in ekşi mayalı ekmekleri, İlayda’nın cakepop’ları, İman’ın kibbe’si ve zeytinyağlı sarması (Suriye’de de bizim Ege’deki gibi “yalancı” denirmiş etli olmayan dolmaya), Yahya’nın çıtır tavukları, Esma’nın cupcake’leri, Sevgi’nin Diyarbakır usulü haşlama içli köftesi, Seda’nın profiterolleri, Feryal’in katkısız fıstık ezmeleri, Güneş’in kombucha’ları, İnam’ın humusuyla falafeli, Tuğba’nın fındıklı minik tartları, Mona’nın şekersiz Filistin kurabiyeleri, Ammar’ın sütlü smoothie’leri, Gülhan’ın glütensiz hamur işleri  ve daha burada sayamadığım neler neler derken 2 saatin sonunda lezzetten kendimizden geçtik. Tabii bir de Hayriye, Ahmet ve Burak’ın görür görmez hayran kaldığım, küçücük bir mukavva kutuda yetiştirip taze taze yiyebileceğiniz microgreen’leri vardı.

Haberin Devamı

ÖZELLİKLE KADINLAR VE SIĞINMACILAR

İsimlerden fark etmişsinizdir; katılımcıların çoğunluğu kadın, bir kısmı Suriye’den ve diğer ülkelerden Türkiye’ye sığınmış bireyler. Kendileriyle Türkçe, İngilizce ve Arapçanın birbirine karıştığı en az yemekleri kadar lezzetli sohbetler yaptık.

Kimileri sosyal medya üzerinden satış yapıyor, kimileri YouTube’da kanal açmış oradan tariflerini paylaşıyor, kimileri daha önce profesyonel hayatın içinde yer aldığından geniş çevresinin avantajını kullanabiliyor. Yani yarışın farklı aşamalarındalar şu an. Ancak hepsinin ortak ihtiyacı yatırıma ve pazara ulaşabilmek ve benden beklentileri bu ihtiyacı dile getirmemdi, üzerime düşeni yapmış olayım.

Bir de yediklerimden daha çok hoşuma giden bir şeyi anlatayım izlenim babında. Katılımcılar her ne kadar birbirleriyle bir noktada rakip olsalar da aralarındaki işbirliği ve dayanışma gerçekten mutluluk vericiydi. Buluşmanın ardından birkaçının sosyal medya hesaplarına biraz göz attığımda da gördüm ki türdeş ürünler yapan iki girişimci bile birbirlerini desteklemekten geri durmuyor. 

Haberin Devamı

GELİRİN ARTMASINA EŞ ZAMANLI ‘BİR TOPLULUK İNŞASI’

Bu durumu, IDEMA Genel Müdür Yardımcısı Evren Aydoğan, “L.I.F.E.’ın hedefi, üyelerimizin gelirlerinin artmasına eş zamanlı olarak, ‘gıda girişimciliği yoluyla bir topluluk inşasının’ gerçekleştirilmesidir” diye özetliyor. Benim gördüklerim de bu hedefin ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor.

Ben 2 saatliğine de olsa bu günden güne büyüyen topluluğun bir parçası olmaktan büyük keyif aldım. Umuyorum ilerleyen günlerde bu girişimlerin hayata geçtiğini, büyük büyük markalara dönüştüğünü de görebilirim. Hepsinin yolunun çok açık olmasını diliyorum.

İYİ BİR FİKRİNİZİN OLMASI YETERLİ

Son olarak bu yazıyı okuyup “Ah keşke ben de katılabilseydim” diyenlere de güzel haberlerim var. 1,5 yıldır devam eden L.I.F.E. projesinde biz dördüncü dönem katılımcılarıyla tanıştık. Beşinci dönemin seçimleri de kısa süre önce sona erdi. Ancak haziran ayında altıncı dönem için seçimler başlayacak.

Haberin Devamı

Yeme içme alanında iyi bir fikriniz ya da bir yeteneğiniz olduğuna inanıyor ve bunu sürdürülebilir bir ekonomik değere dönüştürmek istiyorsanız, ihtiyacınız olan satış, pazar analizi gibi becerileri siz de bu 12 haftalık bu programa katılarak edinebilirsiniz. Ayrıntılar ve başvuru formu IDEMA’nın internet sitesinde mevcut. Kim bilir belki de bir sonraki L.I.F.E.’ın Ürünleri etkinliğinde de sizinle tatlı tatlı sohbetler ederiz.

Yazarın Tüm Yazıları