Güncelleme Tarihi:
Kurşun kalemin ucunu yontarak minyatür heykel yapma fikri nereden çıktı, nasıl öğrendiniz, yolculuğunuzdan bahseder misiniz?
Hayatımın tüm evrelerinde şekillendirmek, dönüştürmek üzerine üretime dayalı birçok konuda çalışmalar, çeşitli hobiler edindim. Tamirat tadilat işleri hayatımın hep bir parçası, ayrı bir keyif aldığım zaman dilimi olmuştur. Uzun zamandır içten içe bir arayış içerisinde, çok özel bir el sanatı, el yapımı olan bir dal arıyordum. Tamamen şans eseri karşıma çıkan bir fotoğraf karesini görüp peşine düştükten sonra çok büyük hayranlık duyduğum ‘Kurşun Kalem Heykel (oyma) Sanatı’ ile tanışmış bulundum. Yurtdışından bir sanatçıya ait olan eseri inceledikten sonra derin bir araştırma sürecine dahil olarak web üzerinden bu özel el sanatına dair bilgiler, benzer çalışmalar araştırdım. Malesef ülkemizde icra eden bir sanatçıya rastlamayınca neden olmasın diyerek kendi başıma deneme yanılma yöntemiyle sıfırdan başlayıp, her geçen gün yeni teknikleri ve çalışma şekillerini keşfettim. Çalışmalarımdaki her yeni tecrübe; yeni heyecanlar, tutkular ve her defasında ruhuma işleyen gümüş bir yıldız barındırıyor.
İlk minyatür heykeli yapana kadar ne kadar vakit ve kaç kalem harcadınız? İlk minyatür nesneniz neydi?
Çok uzun bir dönem sadece araştırma yaptım, yurtdışındaki örnekleri resimler ve kısa videolar üzerinden inceledikten sonra çok basit bir kurşun kalem ve kretuar bıçağıyla (maket bıçağı) başına oturup kurşun kalem ile yeniden tanıştım. O kalemin ne kadar kıymetli olduğunu, istenirse nasıl da sanat eserine dönüşebildiğini görünce kalemlere olan bakış açım, saygım farklı bir boyutta yüceldi. İlk deneme çalışmama Galata Kulesi üzerinden başladım, korkak dokunuşlarla geri dönüşü olmayan bu yolculukta birkaç hafta uğraşarak; tabi bir miktar kalemi zayi ederek belli bir seviyede ilk çalışmamı tamamlamış ve bunun keyfiyle yenilerini planlamaya enerji yakalamıştım.
Bugüne kadar kaç esere imza attınız?
Tam zamanlı iş hayatımın yanında, 2 yıllık süreçte genelde sadece hafta sonu gece yarıları vakit bularak çalışabiliyorum ve bu güne kadar 100 adedin üzerinde çalışma icra ettim, hala çok büyük bir tutkuyla devam etmekteyim.
Türkiye’de tek isim misiniz bu sanatla uğraşan? Dünyada kimler var takip ettiğiniz?
Türkiye’de tek olmadığımı geçen süre içerisinde keşfettim, birkaç arkadaşımız daha bu özel sanat üzerine emek veriyor. Ve benimle birlikte ilk kez keşfederek naçizane desteğimle yeni başlayan dostlarım mevcut. Bu özel sanatla profesyonel olarak uğraşan, Dünya çapında sadece birkaç değerli sanatçı mevcuttur. Amerika’da yaklaşık 20 yıl önce ilk kez Mr. Dalton Ghetti ile başlamış bir akım zaman içerisinde yayılmış, diğer arkadaşlar ise yine Amerika’da yaşayan Mrs. Cindy Chinn, Rusya’da yaşayan Mr. Salavat Fidai (benim çıkış noktamdır, ilk kendisinin çalışmalarından birini gördükten sonra bende başlamış bulunmaktayım.) Borna Hersek’te yaşayan Mr. Jasenko Dordevic, Tayvan’da yaşayan Mr. Chien Chu Lee gibi değerli sanatkar bu alanda çok ciddi çalışmalar sürdürmekte ve kendileri ile de iletişim kurmuş olarak takibimdelerdir.
Bu sergide kaç eser olacak, ziyaretçileri nasıl bir tecrübe bekliyor?
Mall Of İstanbul çatısı altında böyle harika planlanan bir sergi beni çok fazla gururlandırarak, heyecanlandırıyor. Yaklaşık 50 adet çalışmamla katılıyor olacağım. Çok kısa sürede ciddi bir organizasyonla arka planda çok büyük emekler veriliyor. Tamamen el emeği, göz nuru bir proje ile ziyaretçilerin ülkemizde görmeye hiç alışık olmadığı özel bir el sanatına dair eserleri çok yakından görme imkanı sunacağız. Ve her çalışma üzerinde kendi yüreklerine işleyen detayları yakalayarak, çok keyifli bir sergi deneyimi yaşayacaklarına yürekten inanıyoruz.
Nihat Özcan’ın ‘Kalemin Ucundaki Sanat’ adlı sergisi 19 Ocak - 19 Şubat tarihleri arasında Mall of İstanbul’da görülebilir.