Güncelleme Tarihi:
Bir konuda yol ayrımına geldiğinizde hiç çaresi yokmuş gibi bulunduğu yerde mecbur kalanlardan mısınız?
İçinizde kelebekler kanat çırparken uçmak zor mu sizin için?
Bırakın uçmayı, yürümeye bile korkanlardan mısınız?
Hayata üşenenlerden misiniz yoksa?
Peki aşk söz konusu olduğunda, ‘Sevişmek herkesle aynı mı’ sizce?
Bu son soruyu ben değil, başarılı şarkılara imza atan, ‘İmza’ adını verdiği albümündeki birbirinden güzel şarkılarıyla, son günlerde adından sıkça söz ettiren şarkıcı Sıla soruyor.
‘Sevişmeden Uyumayalım’ adlı şarkısında…
Olur, sevişmeden uyumayalım!
E tabii sevişecek bir sevgiliniz varsa…
Şaka bir yana, Sıla, bizi düşündürmek istiyor aslında bu soruyla.
Düşündürüyor da.
‘Sevişmeden uyumayalım’ diyor ama şarkının sözleri anlamlı, düşündüren, insanı silkeleyen cümlelerden oluşuyor.
Yani şarkıda sadece ‘Sevişmeden Uyumayalım’ demiyor.
Kırılıp dökülmek…
Yok olup dirilmek…
Aşka, hayata dair çok şey anlatıyor şarkısında.
Anlayana tabii.
***
Kalp yok mu?
Sevişmek herkesle aynı mı?
Aynı değil tabii.
Ama bunu heves ve heyecan peşinde olanlar değil; aşkın gerçek değerini bilenler, ‘Aşk’ kelimesinin her bir harfinin ne olduğunu yaşayıp, anlayabilenler içten söyleyebilir sanırım.
Günümüzde sıkça rastladığımız, çıkmış olmak için çıkan, üç günde bir sevgili değiştiren insanları görüyorken…
Oysa bundan çok değil on onbeş yıl önce lisede okuyan bir kız veya erkek, sevdiği kişinin elini tutamazdı. Bırakın elini tutabilmeyi, yan yana yürüyemedikleri, bir yere oturamadıkları için bir bankta sohbet edebilmeleri bile başlı başına bir ilişki sayılırdı. Ve çok uzun bir zaman gerektirirdi o yıllarda lise öğrencisinin sevdiği kişinin elini tutabilmesi bile!
Bir de şimdiki ilişkileri düşünün.
İki günlük görüşmelerinin sonrasında yaşadıklarına ‘aşk’ diyenler…
Bırakın incelikleri, içinde gerçek sevgi olmayan duygusuz beraberliklere dönüştü ilişkiler.
Hatta bir kişiyle üç kez seviştikten sonra arkasına bile bakmadan çekip gidenler…
İlişki bile diyemeyeceğimiz bu tür duygusuz birlikteliklere ‘Sevişecek kadar sevmek’ demek daha mantıklı sanki.
Ne demek sevişecek kadar sevmek?
Son yılların sevme tarzı!
Yalnızca sevişelim ama birbirimizin derdine ya da sevincine takılmayalım. Mümkünse karşımızdaki için kılımızı bile kıpırdatmayalım.
Günümüzde ilişkiler bu duruma gelmişken gerçekten aşkın değerini bilen biriyle sevişip uyumayı nasıl da istiyor insan.
Gerçekten duygularını yoğun yaşayan, sevginin değerini bilen biriyle sevişip uyumak tabii ki daha güzel, daha özel.
Tabii ki içinde aşkın şelaleler misali coştuğu sevişmeler yeniden doğmaya bedel.
Aşk varsa sevişmeden uyumak yok!
Uyku tutmaz sonra!
Ama bu yeniden doğuşa denk olan bir şey daha var desem...
Bazen sevişmeden, sarılıp uyumak…
Evet, sadece sarılıp uyumak!
Sevişmeden…
Sevdiğinizin sevgisini, kalbini, ruhunu bedenini soğurmanın yanı sıra onun her bir hücresini hissederek yeniden doğmak için sadece sarılıp uyumak…
Peki, ilişkiniz başladıktan belli bir süre sonra, her gece uyumadan önce, günlük yaşamınızda, hayatınızdaki o çok özel, o çok sevdiğiniz kişinin beyniyle, beyninizin her bir kıvrımındaki düşünceleriniz sevişiyor mu?