Güncelleme Tarihi:
Ödül, 2005 yılından bu yana, Fransa'da adli haksızlığa maruz kalmış kişilerle ilgili biyografi niteliğindeki en iyi kitaba veriliyor.
Meral Tüzün'ün kitabı da içinde olmak üzere bu yıl 10 kitap, ödüle aday gösterildi. Seçici kurulu, 27 Ekim Salı düzenlenecek törenli büyük ödül ve jüri özel ödülünü kazananları açıklayacak.
Fedakar Türk Annenin Dramı
“Max Milo” yayınevi tarafından basılan “Une Derniere Preuve d'Amour:Mon Combat Pour ma Fille” (Son Bir Sevgi Kanıtı: Kızım İçin Verdiğim Mücadele) adlı kitap, Fransa'da Şubat ayında yayımlandığında büyük yankı uyandırmış ve ülkenin önemli kitapçı zinciri Fnac'ta ayın en çok satılan 100 kitabı arasına girmişti.
Kitap, bir annenin 17 yıl boyunca bitkisel hayattaki kızını yaşatmak için verdiği mücadeleyle birlikte Fransa'da ötanazi tartışmalarına da önemli ölçüde ışık tutuyor.
Meral Tüzün, 17 yıllık bir mücadelenin ardından, kızının artık daha fazla ızdırap ve acı çekmemesi için 2007 yılında hastanede ölümüne izin vermişti.
Ötanazinin suç olduğu Fransa'da, 2005 yılında kabul edilen ve“Leonetti” adıyla anılan yasa, hastalıklarına çare bulunulamayan kişilerin,ağrılarının ilaçlarla dindirilmesi dışında, tedavilerine son verilmesine olanak sağlıyor.
1990 yılında daha 11 yaşındayken hastalığın ilk belirtilerini hisseden Berivan, yavaş yavaş sinir sisteminin çökmesinin ardından kısa bir süre sonra bitkisel hayata girmişti.
Doktorların iki ile altı sene arasında yaşayacağı tahminlerine rağmen Meral Tüzün, kızının tedavisi için dünyanın dört bir yanındaki tıp merkezleriyle ilişki içine girmiş ve alternatif tıp dahil kızının tedavisi için farklı metotların denenmesine izin vermişti.
Kızının tedavisi için ABD ve İngiltere'ye giden ve buradaki tıp merkezlerinden de yardım alan Meral Tüzün, 17 yılın sonunda tedavi için bütün umutlarını yitirdikten sonra kızına artık daha fazla acı ve ısdırap çektirmenin haksızlık olacağı düşüncesine sahip olmuştu.
Fransa'ya eşiyle birlikte göçmen işçi olarak gelen ve tekstil fabrikalarında çalışan Tüzmen, kızı için hem 17 yıl süreyle verdiği mücadeleyi anlatmak, hem de ötanazi ile ilgili tartışmalara katkıda bulunmak için bu kitabı kaleme aldığını belirtiyor.