Ordular, ilk hedefiniz İpsala üzerinden Halkidiki!
Görüp görüneyim, plajda balık istifi yatayım, akşam yemek yediğimde öyle bir hesap ödeyeyim ki ömrüm boyunca hiç aklımdan çıkmasın diyorsanız, Bodrum’a, Çeşme’ye talim. Yok, sakin ve huzurlu olayım, kimse bana karışmasın, hatta bakmasın bile, neysem öyle yaşayayım diyorsanız sizi Yunanistan’a alalım...
KARADAN: YAKIN, TEMİZ, TANIDIK VE UCUZ
Sabah altı gibi yola çıkarsanız kahvaltı vakti Dedeağaç sahilindesiniz... Yunanca adıyla Alexandroupolis... Mesafe otomobille İstanbul-Çeşme ne kadarsa o kadar; eksiği var fazlası yok... Yunanistan’daki ilk frappenizi yudumlamak ideal...
Dedeağaç’tan sonraki durak Kavala. Tam ortası plaj olan harika bir Ege kenti... Şehir fiziken 1980 model; fikren bizden birkaç asır ötede. Mutlaka vakit ayırın. Dar sokaklarda dolaşın, limana bakan kafelerde, köpüklü Türk kahvesi için. Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın medresesi artık Yunanistan’ın en gözde otellerinden biri. Muhteşem bir renovasyon örneği. Tarihe saygı göstermenin adeta başyapıtı. Kalamıyorsanız bile, bir yemek için uğrayın.
Yola devam... Sağda Gümülcine’nin minarelerle süslü silüeti. İstanbul’dan 400 küsur kilometre sonra Taşoz Adası’na giden feribotun tabelasını göreceksiniz; kanmayın. Bazen personel dahil herkesin Türkçe konuştuğu bir yere dönüşüyor. Unutmayın; siz farklı bir ortam için yola çıktınız, yoksa Bozcaada’ya da gidebilirdiniz.
Nihayet Halkidiki... Balkanların Ege’yle buluştuğu yerde, denize doğru uzanmış üç parmağı andıran üç eşsiz yarımadadan oluşan harika bir coğrafya.
Türkiye’ye yakın olan birinci parmak, yani Aynaroz aynı bizim Datça. Bakir. Büyük bölümü turizme, hatta kadınlara bile kapalı. 20 manastıra ev sahipliği yapıyor bölge. Her manastırın kendi adını taşıyan ürünlerini, yarımadanın en büyük yerleşim yeri olan Ouranoupolis’te bulmak mümkün.
Ouranoupolis’te gidiş-dönüş 5 Euro’ya, 10 dakikalık bir motor yolculuğuyla geçilen Drenia Adası tek işletmesi ve harika plajıyla unutulmaz bir gün vaat ediyor. Şezlong, şemsiye bedava. frappe ve bira 2.5 euro. Buradan Ammouliani Adası’na geçebilirsiniz. Adanın en ucunda yer alan Paradise Beach, tropikal adaları aratmayan deniziyle büyüleyici.
Bir başka adres ise Nea Roda... Burası da Ouranoupolis’e 7-8 kilometre mesafede küçük bir balıkçı kasabası... Hemen önlerinden denize girilebilen, aile işletmelerine sahip.
Ouranoupolis’te bir restoran var ki ayrı bir parantez açmayı gerektiriyor: Kritikos... Büyük wok’larda servis edilen kalamar dolması, deniz mahsullü spagettileri, diğer restoranlarda asla bulamayacağınız, hatta bugüne kadar muhtemelen pek bir yerde rastlamadığınız mezeleriyle tüm Akdeniz çanağında hatırı sayılacak bir iş çıkarıyor.
Üçlemenin ikinci parmağı Sithonia... Denize kadar inen çam ağaçlarıyla tıpkı Marmaris... Yeme-içme, konaklama açısından Aynaroz’a göre daha çok seçenek var. Vourvourou bölgesi, tropikal adalarda rastlayabileceğiniz türden bir mavilikle insanın aklını başından alıyor. Bölgenin en cazip tesisi Ekies All Senses Resort...
Bize en uzak, Selanik’e en yakın parmak olan Kassandra ise daha çok Çeşme tadında. Uzun kumsalları, tavernaları, gece kulüpleriyle cıvıl cıvıl. Hatta bu Çeşme’nin bir Alaçatısı bile var: Afitos. Eski evleri, şık restoranları ile Kassandra’ya gidenlerin vazgeçilmez uğrak yeri.
İZMİR’İN İKİZİ SELANİK
Ege’nin en güzel yarımadalarından biri olan Halkidiki’de yer alan ve çevresiyle beraber nüfusu bir buçuk milyonu bulan Selanik çok tanıdık, çok bizden bir şehir... II. Meşrutiyet’in ilanına şahitlik etmiş. Ama ismi çok çok daha eskilerden, Büyük İskender’in üvey kız kardeşi olan Thessalonica’dan kalma. Atatürk’ün Evi, Arkeoloji Müzesi, Çağdaş Sanatlar Müzesi, Bizans Müzesi, Galerius Zafer Takı, Aya Sofya Bazilikası, Yedi Kule ve şehrin simgesi Beyaz Kule turistlerin ilk elden gezdiği yerler. Filozof Aristo’nun adını taşıyan meydanın yakınındaki Tsimiski Caddesi ve civarındaki sokaklar Selanik’te alışveriş için ideal.
YE: Interni
Selanik’in en şık restoranlarından. İçinde, Michelin yıldızlı şef Nikos Varveris’in Entryfish isimli deniz ürünleri mutfağı da bulunuyor. (Tel: 88 88 65)
İÇ: Shark
Deniz kenarında, Selanik sosyetesinin gözdesi. (41 68 55)
UYU: Elektra Palace
Şehrin en lüks otellerinden. Aristotelous Meydanı’nda. (23 22 21)
DENİZDEN : VİRA BİSMİLLAH, AÇILIYORUZ!
Batma Güneş, batma!
ETS Tur’un cruise gemisi San Torini açıklarına demirlemiş. Misafirleri günbatımı keyfini çıkarmak için yamaçlardaki kafe, bar ve restoranlara kurulmuş, fotoğraf çekiyor. Bir önceki gece sabaha kadar Mykonos eğlencesinin tadı çıkarılmış... Cruise gemisiyle seyahatin en güzel yanı, otelinizin gideceğiniz şehre yüzmesi. Yatıyorsunuz Mykonos, uyanıyorsunuz Rodos. Ege’de her yaşa, meşrebe, bütçeye hatta cinsel tercihe göre bir ada bulabilirsiniz. Mesela Borajet’le eğlence adası Mykonos’a uçtum: İçkiler, şarkılar... Uçak daha inmeden eğlence kurdu Türkler uçuşa geçmişti bile.
EGE’NİN KARE ASI
MYKONOS
FİYATLAR: 2 yıldız (5 üzerinden)
KİM GİDER: Eğlence düşkünleri, dünyanın dört bir yanından gay’ler
GÖR: Küçük Venedik’in barlarıyla Super Paradise’ın akşamüstü partileri
GÖRÜN: Nammos Türklerin en sevdiği mekan. En son Ünal Aysal 25 bin euro hesap ödedi.
SANTORINI
FİYATLAR: 1 yıldız (5 üzerinden)
KİM GİDER: Avrupa jet seti, Brangelina gibi Hollywood romantikleri
GÖR: Dünyada iki yerde olan, siyah volkanik kumlu Kamari Plajı
GÖRÜN: Atlantis Oteli, adanın günbatımı seyredilecek en havalı yeri
RODOS
FİYATLAR: 4,5 yıldız (5 üzerinden)
KİM GİDER: Cruise turistleri, aileler, Rodos heykelinin izindeki tarih meraklıları
GÖR: Apollon Tapınağı, Nadraki Limanı ve Antik Tiyatro
GÖRÜN: Adanın en meşhur plajı Faliraki ve en ünlü balıkçısı Alexis
KOS
FİYATLAR: 5 yıldız (5 üzerinden)
KİM GİDER: Burası bir Türk adası sayılır; “Kim gider” değil, “Kim gelir” demeli
GÖR: Platani Türk mahallesi, Hipokrat Ağacı ve termal bölge Thermes
GÖRÜN: Kenan Doğulu’nun müdavim olduğu, salaş Nick balıkçısı
DİĞER GÜZELLER
Paros: Müstakbel Mykonos, Madonna, Tom Hanks ev aldı.
Simi: Mimari olarak en farklısı, Ege adaları içinde en renklisi.
Midilli: Eşcinsel antik kadın şair Sappho’nun ormanlık memleketi.
Girit: Mükemmel mutfağıyla Yunanistan en büyük adası.
Sakız: Çeşme’nin adını sakız ağaçlarından alan şirin komşusu.
EN GURMESİNDEN BİR TEKNE ROTASI
Start: Yalıkavak Palmarina çıkış
1. Gün: Vathys (Kalimnos)
Akşamı: Kalymnos Liman
2. Gün: Pandeli (Leros)
Akşamı: Alinda (Leros)
3. Gün: Arki
Akşamı: Marathi
4. Gün: Patmos
5. Gün: Kalymnos Limandan çıkıp Bodrum’a dönüş
HAVADAN: HADİ AYŞE TATİLE ÇIKALIM...
MORA VE ÖTESİ
Tren ve otobüs alternatifleri de var tabii (gogreece.about.com/od/busesandtrains) ama Atina’dan sonrası için en iyi alternatif bir otomobil kiralamak. İlk iş Dafne Manastırı ve UNESCO listesinde yer alan Osios Lukas Manastırı’nı gezin.
Antikçağda dünyanın merkezi olduğuna inanılan kehanet ve ibadet merkezi Delfi, Osios Lukas’tan yaklaşık bir saatlik mesafede. Anakaradan güneydeki Mora Adası’na giderken geçeceğiniz Rio-Antirio Köprüsü dünyanın en uzun asma köprülerinden biri. İleride üzülmemek için fotoğraf makinanız yanınızda olsun.
Patras, ülkenin üçüncü büyük şehri. Kalesi, kiliseleri, tarihi binaları ve arkeoloji müzesiyle gezilmeyi mutlaka hak ediyor. Şehrin tam ortasındaki Kral George Meydanı restoran ve kafeleriyle soluklanmanıza yardımcı olacak.
Patras’tan biraz güneye indiğinizde karşınıza çıkacak antik kent Mycenae’yi Homeros’un eserlerinden hatırlayacaksınız. Yemyeşil doğası var. Deniz-güneş keyfi yapabilirsiniz.
Nafplion Yunanistan’ın ilk başkenti. Kalesi kadar, sakin ve romantik atmosferiyle de ünlü. Yürüyerek keşfedin. En popüler plajları Arvanitia ve Karathona’da balık keyfi yapın.
Güneye yolculuğunuz devam etsin. Adanın en aşağıdaki ucuna ulaşmak üzereyken karşınıza çıkacak manzara nefesinizi kesecek. Monemvasia’da ev yapımı şarapların ve zeytinyağlıların tadına bakın.
Mani Yarımadası en uç nokta. Yemek için seçiminiz yerel tatlar ve küçük aile lokantalarından yana olsun. Lousios Vadisi’nde yürüyüş yapıp manzarayı kadrajınıza hapsedin. (Rehber Zahide Bilsay)
ATİNA NOTLARI
Atina'nın en ünlü meydanı Syntagma.
Şehrin merkezi Syntagma Meydanı. Askerler, Parlamento Binası önünde aralıksız nöbet tutuyor. Hemen yukarıda, lüks kafelerin ve mağazaların yer aldığı Kolonaki Meydanı. Aşağısı Ermou. Yayalara ayrılmış. Yürüyün. Çünkü Atinalı bir taksiciyi çalışmaya ikna etmek daha zor. Dünyanın tamamen mermerden inşa edilmiş tek stadyumu Panathinaiko’ya doğru İmparator Hadrianus Kemeri, Zeus ve Apollo Tapınakları ve Roma Hamamları’nı göreceksiniz, şaşırmayın. Düşünün, tanıyın altınızdaki ilk olimpiyatçıları. Omonio Meyda’nda çok oyalanmadan Plaka Mahallesi’ne geçin. Akropole doğru mönüleri ‘Yunanca’sından okuyacağınız güzel tavernalar göreceksiniz: Cacıki, dolmades, kadayıfi...
Pire Atina’nın yamağı. İki şehir zamanla birleşmiş. Bir akşamüstü Mikrolimano restoranlarına ve beach kulüplerine gidebilirsiniz. Milli Arkeoloji Müzesi, Benaki Müzesi meraklı turistlerin gözdeleri.
SAVAŞ UÇAĞINIZI SEÇİN, GİDİYORUZ
Uğur CEBECİ
Daha birkaç yıl öncesine kadar, İstanbul’dan Atina’ya gitmek isteseniz, günde ancak karşılıklı tek uçak seferi vardı. Bugün...
Türk Hava Yolları Atina’ya günde üç kez sefer gerçekleştiriyor. Yunan Aegean da üç uçuş yapıyor. Ortak seferler iki havayolu tarafından da satılıyor. Uçuşlar 09.30, 12.40, 16.00, 19.20 ve 22.40’ta. Atatürk Havalimanı’ndan Atina uçuşu 1 saat 20 dakika. En ucuz bilet fiyatı şu an tüm vergiler dahil 715 TL.
Pegasus Havayolları Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan her gün karşılıklı olarak Atina’ya sefer yapıyor. Saat 15.25’te kalkan uçağın dönüş saati 17.25. Pegasus ayrıca İzmir Adnan Menderes’ten de Atina’ya tarifeli olarak uçuyor: 40 dakika! 624 TL’ye uçmak mümkün. Yunan Olympic Air’in de Atina-İzmir seferleri bulunuyor. Ama pervaneli uçaklarla!
Sabiha Gökçen’den THY’nin Selanik hattı yeniden açıldı. Günde iki kez, karşılıklı: 07.25 ve 18.35’te. Bilet fiyatları 611 TL’den başlıyor.
Atlasjet Mykonos’a Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan 15.00’te havalanıyor. Borajet 11.20’de. Atlasjet gidiş/dönüş 400 euro’dan başlayan fiyatlar sunuyor. Borajet’inse perşembe gidiş, pazar dönüşlü
fiyatı 1246 TL.
KOMŞUDA YÜKSELEN DEĞER: TÜRK TURİST
Yorgo KIRBAKİ / Atina
18 milyon turistin, 12 milyar euro harcadığı Yunanistan’da, Türk turist bulunmaz nimet
“Türkler adalarımız için can simidi. Alman turistin yedi gecede harcadığı parayı Türk turist bir-iki gecede harcıyor.” Bunlar Midilli Adası Ticaret Odası Başkanı Thrasivulos Kalogridis’in sözleri. Diğer adalar farklı mı? Buyrun Sakız Adası’na, mevkidaşı Andonis Zanikos da aynı fikirde: “10 Türk turisti, charter uçağı dolusu Kuzey Avrupalıya tercih ederim...”
Haksız mı? Türk turist esnaf için adeta bir nimet bu diyarda. Avrupalılara kıyasla çok daha fazla para harcıyor. Pizza, makarna ve salatayla karnını doyurmuyor, balık tavernalarında canım çupraları, karidesleri, kalamarları tercih ediyor. Bahşiş kültürü var. Girdiği otelin resepsiyonunda da öyle büyük pazarlığa tenezzül etmiyor. Buzuki dinlemeye, rebetiko ya da ‘tsifteteli/çiftetelli’ duydu mu oynamaya bayılıyor.
Türk turistin bir diğer farkı da yaz tatiliyle yetinmemesi. Bayramlar, hatta hafta sonları ne güne duruyor?
Geçen yıl Türk turistler, Alman, İngiliz, Rus, Fransız ve İtalyan turistlerin ardından 6. sıradaydı. Bu yıl kesin ilk beşte. Hani vize uygulaması olmasa banko ilk üçte.
2012: 738 bin
2013: 831 bin
2014: 1 milyonu bulması bekleniyor.