Güncelleme Tarihi:
19’uncu Biyomedikal Mühendisliği Toplantısı’nda konuşan Prof. Dr. Özkan, tıbbi malzeme ve cihazların çok yüksek oranda yurtdışından sağlandığını vurguladı. Tıp uygulamaları konusunda Türkiye’nin geliştiğini, ancak modern, ileri teknoloji tanı ve tedavi cihazlarının üretilemediğini belirten Prof. Dr. Özkan, “Bu alana yapılan harcama eğitime ayrılan bütçeden fazla. Hatta bir israftan da söz edebiliriz. AR-GE’ye ayrılan pay da yetersiz. Bölgemizdeki rakip ülkelerle Türkiye’yi karşılaştırdığımızda, onların özel şirketleri cirolarının yüzde 10-15’ini AR-GE’ye ayırıyor. Biz de bu oran yüzde 1’in bile çok altında” dedi.
"BEYAZ EŞYA ÜRETEN MR CİHAZI DA ÜRETEBİLİR"
Örneğin milyon dolar maliyetle kurulan MR görüntü cihazı üretebilecek akademik kadro ve sanayi altyapısı bulunduğunu belirten Prof. Dr. Özkan, “Ancak bunları henüz biraraya getiremedik. Katma değeri yüksek ileri teknoloji gerektiren bu alanlara odaklanarak üretim yapmak dışa bağımlılığı azaltabilir” dedi. Farklı alanlarda faaliyet gösteren (beyaz, elektronik eşya vs. üreticileri) firmaların tıbbi cihaz ve malzeme de üretebileceklerini söyleyen Prof. Dr. Özkan, “Dünyada böyle pek çok firma var. Bizde de neden olmasın? Zaten altyapı ve birimleri buna uygun” diye konuştu.
DOKTOR DA KOLAYA KAÇIYOR
Bahçeşehir Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Usta, yurtdışında bu alanda başarılı çalışmalar yürüten çok sayıda bilim insanımız bulduğunu vurguladı. Tıbbi cihaz ve malzemelere yapılan harcamaların yüksek olmasının nedenleri arasında doktorların da kolaya kaçmasının rolü bulunduğunu belirten Prof. Dr. Ustan, “Avrupa’daki toplam MR sayısı kadar MR cihazı İstanbul’da bulunuyor. Doktorlar kolaya kaçıyor. Özel hastanelerde sigorta ödüyor diye gerekli, gereksiz birçok tetkik isteniyor. Tetkik yazmak kolay. Ama bunların hepsinin bir maliyeti var. Zaten firmalar da aletlerin kendisinden çok kullanılan sarf malzemelerinden kazanıyor. Bazıları aletleri hastaneleri ücretsiz kuruyor. Bu konuda herkesin bilinçlenmesi gerekiyor” dedi.
TÜRKİYE’DE DE GELİŞTİRİLİYOR
Biyomedikal mühendisliği alanında Türkiye’de de ürün geliştirildiğini ve araştırmalar yapıldığını anlatan Prof. Dr. Usta, “Bu alan sayesinde dokular taklit edilip kişiye özel implantlar hazırlanabiliyor. Tamamen yapay fonksiyonel doku, organ parçaları üretiliyor. Kas-iskelet sistemimizi destekleyen robotik uygulamalar geliştiriliyor. Sinir sistemimizle bilgisayar arasında iletişim sağlanıyor. Beyinin işlevini çözmeye yönelik çalışmalarda fonksiyonel MR kullanılıyor. Bunların tümü ülkemizde yapılıyor” dedi.
Türkiye’de bu alanda bilgi birikimi olduğunu belirten Prof. Dr. Usta, “Bunları yapan insanlara güvenmek gerekiyor. Büyük firmaların duymalarını ve desteklemelerini arzu ederiz” diye konuştu.
Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Yrd. Doç. Dr. Bora Garipcan da yurtdışında tıbbi teknoloji gelitiren küçük firmaları büyük firmaların aldıklarını belirterek, “Global bir dağıtım için küçük firmaların şansı yok” dedi.
Toplantıda Türkiye’de hasta monitörleri, taş kırma(böbrek) sistemleri, röntgen, solunum cihazları, cerrahi aletleri, stent, implant, katater, ortopedi malzemeleri gibi pek çok tıbbi cihaz ve malzeme üretildiğini ancak bunların katma değerlerinin düşük olduğu vurgulandı.