Avuç içi okuma sistemini 2 bin 500 dolara aldılar 25 dolara satamıyorlar

Güncelleme Tarihi:

Avuç içi okuma sistemini 2 bin 500 dolara aldılar 25 dolara satamıyorlar
Oluşturulma Tarihi: Nisan 20, 2015 12:25

Sağlık Bakanlığı'nın hastanelerdeki ihmalleri ortadan kaldırmak amacıyla 2013 yılında uygulamaya koyduğu Biyometrik Kimlik Doğrulama (Avuç içi damar okuma) cihazları depolarda çürüyor.

Haberin Devamı

Danıştay'ın kararının ardından Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) 8 Kasım 2014'te uygulamanın sona erdirildiğini duyurmasının ardından, cihazlarla ilgili adım atılmadı. Milyonlarca dolar ödenen cihazlar depolara kaldırıldı. Tanesine 2 bin 500 dolar (yaklaşık 6 bin 750 TL) ödeyen hastane sahipleri, şimdi cihazları 25 dolara (yaklaşık 60 TL) satacak kimse bulamıyor.

Avuç içi damar okuma sistemi, Sağlık Bakanlığı tarafından Aralık 2013'te zorunlu hale getirildi. Zorunluluk sebebiyle özel hastaneler tanesi 2 bin 500 TL'den el okuma cihazlarını satın aldı. Sistemin en küçük hastaneye maliyeti 20-30 bin doları buldu. Ancak Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi Mahmut Konuk, 'kişinin rızası olmadan bu işlemin yapılmasının Anayasa'ya aykırı olduğu, kimlik bilgilerinin başkalarının eline geçebileceği' gerekçesiyle uygulamanın iptali için Danıştay'a başvurdu. Danıştay 15. Dairesi, geçen ekim ayında biyometrik kimlik doğrulama sistemi hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi. Sosyal Güvenlik Kurumu ise Danıştay'ın kararının ardından sistemin uygulamasına gerek kalmadığını duyurdu Ancak alınan cihazların akıbetinin ne olacağına ilişkin bir açıklama yapmadı.

Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Genel Başkanı Dr. Reşat Bahat, boşa yatırım yapmış oldukları için yaşananı, 'çok keyifsiz bir durum' şeklinde tanımladı. Bahat, şunları dile getirdi: "Gereksiz 1 lira da büyük yatırımdır, gereksiz bir milyon dolar da iyi değildir. Bunun, sektöre, Türk insanına fayda sağlayacak, kamuya fayda sağlayacak olması önemliydi. Ancak şu anda bundan fayda gören, satanın dışında fayda gören yok gibi görünüyor. Kanaatimce, sektörün disipline edilmesi, çoklu kullanımı engellemek için tedbirler lazım mı, tabi ki lazım. Hem devlet hastanesinde hem özel hastanelerde kamu ve özel kaynakların kötü kullanılmaması gerekiyor. Ancak şu an boşa yatırım yapmış olduğumuz için bizim açımızdan çok keyifsiz. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun, bize verdiği bu zararı bir şekilde telafi etmesi lazım."

KOÇAK: BU CİHAZLARA ÖDENEN PARA NE OLACAK

Bursa Özel Sağlık Kuruluşları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koçak da özel sağlık kurumlarının, Eylül 2013 tarihinden itibaren bu cihazları satın aldığını hatırlatarak, "Hem ayaktan muayenede, hem yatışta hem fizik tedavide, hem diyaliz gibi bir çok işlemde provizyon alınmamışsa kurum onun parasını ödemiyordu. O yüzden cihazlar satın alınmıştı. Tanesine 2 bin 500 dolar para verdiğimiz cihazlar milletin elinde patlamış durumda. Bunlar şu an bir işe yaramıyor. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. En küçük hastanede en az 3 tane var. 5 tane, 10 tane olan hastaneler var. Bu cihazlar atıl kalacaksa ödenen bu kadar para için ne yapılacak. Kullanımda zorunluluğu kalkan bu cihazların finansmanı ne olacak?"

BİNLERCE CİHAZ DEPOLARDA ÇÜRÜYOR


Özel hastanelerin kısa süre kullandığı Biyometrik Kimlik Doğrulama cihazları, SGK'nın kararı ardından depolara kaldırıldı. SGK ile ilişkilerinin bozulmaması için isimlerinin açıklanmasını istemeyen hastane yöneticileri, binlerce dolar ödedikleri cihazları çürümeye terk etmenin üzüntüsünü yaşıyor. Hastaneye yöneticileri, "Zorunlu olduğu için 2 bin 500 dolara aldığımız cihazları bugün 25 dolara satamıyoruz. Bu haksızlık." diye konuştular.

SGK'DAN İLK AÇIKLAMA

Cihazların depolarda çürüdüğü haberi üzerine SGK'dan konuyla ilgili açıklama geldi. İşte o açıklama;

"Kurumumuz tarafından biyometrik kimlik doğrulama sistemi 15 Eylül 2012’de yirmi ilde uygulamaya alınmış ve 01 Aralık 2013’den itibaren de sözleşme yapılan tüm özel sağlık hizmeti sunucularını kapsayacak şekilde yaygınlaştırılmıştır.

Haberin Devamı

Ancak, Danıştay Onbeşinci Daire Başkanlığınca alınan “Biyometrik Kimlik Doğrulama Sisteminin Yürütmesinin Durdurulması” kararı nedeniyle, 08 Kasım 2014’de Kurumumuz web sayfasında, Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemi kullanılmaksızın MEDULA sisteminden provizyon alınabilmesi için sistemde gerekli düzenlemenin yapıldığı duyurulmuştur.

Haberin Devamı

Yine, Danıştay Onbeşinci Dairesince Biyometrik Kimlik Doğrulama Sisteminin uygulamasına yönelik olarak Anayasa Mahkemesine yapılan başvuru sonrasında, Anayasa Mahkemesi tarafından “31.05.2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 67 inci maddesinin 3 üncü fıkrasına, 1.3.2012 tarihli ve 6283 sayılı Kanunun birinci maddesi ile eklenen “… biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulamasının yapılması ve/ veya …” ibaresinin, Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın reddine karar verilmiştir.

Buna bağlı olarak kamuoyunda Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemine ilişkin oluşabilecek tereddütlerin giderilebilmesi amacıyla, Kurumumuz web sayfasından 06 Nisan 2015’de yeni bir duyuru yapılarak, uygulamanın 08 Kasım 2014 tarihli duyuruda belirtilen şekilde (Biyometrik Kimlik doğrulama Sisteminin özel sağlık hizmet sunucuları için zorunlu olmaksızın) devam etmekte olduğu, uygulamaya ilişkin değişikliklerin en kısa zamanda duyurulacağı bildirilmiştir.

Haberin Devamı

Kurumumuzca, Danıştay Onbeşinci Dairesince Biyometrik Kimlik Doğrulama Sisteminin uygulamasına yönelik olarak verilmiş olan yürütmeyi durdurma kararından sonra, Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu karara istinaden Danıştay Onbeşinci Dairesince verilecek olan uygulamaya ilişkin nihai karar beklenmekte olup, karar Kurumumuzca alındıktan sonra uygulama ile ilgili bilgilendirmeler yapılmaya devam edilecektir."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!