Pandemi döneminde ruh sağlığımızı korumak

Ruh sağlığı uzmanları COVİD-19’un bu süreçte ve sonrasında ruhsal hastalıklarda tsunami etkisi yapacağını ve daha fazla ruhsal problemlerle ilgili hastanelere başvurulacağını belirtmektedir. Yeni koşulların ortaya çıkmasıyla birlikte “genel hayat uyumunuzun” bozulduğu bu dönemde duygusal, fiziksel ve bilişsel tepkilerimizde değişimler meydana gelebilir. Bu süreçte virüsün hızla yayılması ve bulaşıcı olması nedeni ile alınan önlemler ve hayatımızın kısıtlanması daha fazla kaygılanmamıza yol açtı. Yapılan son çalışmalara göre COVİD-19 geçiren kişilerin %20’sinde depresyon ve kaygı bozuklukları daha sık görülmektedir.

Hayatımızı tehdit eden hastalıklar kaygı ve stresi tetikler. Pandeminin kapsamı göz önüne alındığında sürecin başında çoğu kişinin hayat tarzını, sağlığını ve sosyal hayatını değiştirmeye yönelik tehdit ile nasıl baş edeceğini dair hiç bir fikri yoktu. Kaygı vücudumuzun doğal bir koruma mekanizmasıdır. Kaygı bir düzeyde gereklidir ve bizi gerekli önlemleri almaya yöneltir. Bu sebeple kaygının olmaması bizim için daha vahim bir durumdur. Eğer kaygı olmazsa, hiç bir önlem almaz ve hiç bir kurala önem vermeyiz. Her gün yüz yüze geldiğimiz ve ne kadar süreceğini bilmediğimiz bu duruma adapte olmak çok zorlaşır. Bu süreçle savaşmak ya da kaçmak yerine bu süreçle nasıl baş edebiliriz. Burada dikkat etmemiz gereken çok basit yapabileceğimiz uygulamalar var; öncelikle,

-Bizim kaygımızı artıran haber, sosyal medya bildirimleri ve kişilerden kendimizi uzak tutmalıyız. Bunun yerine Uzmanların ve resmi kurumların öneri ve tavsiyelerini dikkate almalıyız.

-Pandemideki kısıtlamalarımız yerine, yeni hobiler ve uğraşlar bulmalıyız.

-Uyku ve yemek yeme rutinlerimizi düzenlemeli ve sürdürmeliyiz.

-Günlük aktivitelerimiz arasına egzersizi mutlaka eklemeliyiz.

-Çevremizle ve yakın dostlarımızla olan sosyal etkinliklerinizi iletişim araçlarıyla yapmalı ya da kurallara dikkat ederek sürdürmeliyiz.

-Sosyal medya uygulamaları, televizyon ve internette geçirdiğimiz vakitleri sınırlandırmalıyız.

Unutmamalıyız ki, bu günler elbette bir gün sona erecek ve Pandemide bizi kaygılandıran korkularımız ve hayat kısıtlamalarımız ortadan kalkacaktır. Gelecekte yaşayacağımız güzel günlerin özlemi ve hayaliyle elbette bu dönemi de atlatacağız.

Uzman Klinik Psikolog Elmas Merve Malas

İLANDIR