Emre Kınay: Üç çocuklu bir kadına aşık olmam

* Yeni diziniz hayırlı olsun. Nasıl gidiyor çekimler?

- Gayet güzel ve eğlenceli. Bana kalırsa cast güzel oldu. Bu arada belirteyim, “Güneşin Kızları”nın “Güneşi Beklerken” dizisiyle bir alakası yok. Bu konuyla ilgili binlerce mail aldığımız için özellikle belirtiyorum bunu...

* Bu rolü kabul etmenizdeki en önemli faktör neydi?

- İrfan (Şahin) Bey... Biz Kanal D ile aile gibi olduk artık. Hayatım boyunca neredeyse sadece Kanal D’ye çalıştım. Tabii rolün de etkisi var.

* Gelelim canlandırdığınız Haluk karakterine... Nasıl bir adam bu?

- Karakterimle ilgili çok fazla şey söylemeyeceğim. Sadece sokakta sıkça karşılaşabileceğiniz tiplerden değil. Çok ters köşe bir rol. Haluk’un çok sağlam sırları var. Sert, agresif bir karakter. Farklı bir hikayesi ve birkaç farklı yüzü var.
* İkiyüzlü mü?

- İkiyüzlü değil, hayır. Aksine çok dürüst. Ama dediğim gibi, önemli sırları var. Öte yandan kimin sırrı yok ki. “Bana laf etmeden önce aynaya bakacaksınız” diyor Haluk, çok haklı. Gerçek hayatta da olması gereken bu değil mi?

O AŞK BANA 1 HAFTADA TAM 11 KİLO VERDİRDİ

* Nasıl bir sırdan söz ediyorsunuz çok merak ettim?

- Bu adamın Güneş’e duyduğu aşk gerçek bir kere, onu baştan söyleyeyim. Aşkı uğruna, yaşattıkları tüm huzursuzluklara rağmen üç çocuğuyla birlikte Güneş’i alıp İstanbul’a getiriyor. Ama Haluk’un birtakım psikolojik sorunları, güvensizlikleri var işte...

* Aşkı uğruna üç genç kızla mücadele edebilecek mi? O kadar sabırlı mı bu sert adam?

- Evet, zaten kızların ikisinde pek sıkıntı yok ama Nazlı büyük engel... Sabırlı mıdır, nasıl biridir konusuna gelince... Haluk’la ilgili bir cümle daha edeyim; “Hayatta tanıdığın hiç kimse aslında o tanıdığın kişi değil!”

* Ya Haluk’un yerinde olsaydınız... Üç çocuklu bir kadına aşık olup evlenme teklif eder miydiniz?

- Hayatta girmem, hiç işim olmaz.

* Neden?

- Çok zor iş gerçekten. Benim öyle bir enerjim. Bugünkü yaşımla olacak iş değil. 30 yaşında sorsaydın, “Aaahh aşk” olurdu cevabım.

* Hiç Haluk’unki kadar büyük bir aşk yaşadınız mı?

- Çok aşık oldum. Hatta bir haftada 11 kilo verecek kadar! Ama yaş ilerledikçe aşık olmak da güçleşiyor.

EVLENSEM DE ÇOCUK YAPMAM, ÇÜNKÜ DURU KARDEŞ İSTEMİYOR

* Eski günleri özlüyor gibisiniz...

- Özlenmez mi? Yeniden öyle aşık olmayı çok isterim. Bir gün olur inşallah. Ben o ruh hastalığına varan kimya değişikliğini seviyorum aslında. Aşık olduğumun ertesi günü de herkese ilan ederim. Gizli saklım yoktur.

* Yaş ilerledikçe daha seçici oluyoruz, o yüzden mi?

- Seçici değil ama temkinli oluyorsun. Benim bir çocuğum var, onun hayatını etkilememesi gerekiyor.

* Kızınız Duru hayatınıza çok mu karışıyor?

- Çokkkk (gülüyor). Ben bir gün evlenebilirim ama çocuk yapamam. Duru’nun net şartı. “Kardeş istemiyorum. Benim arkadaşlarım var kardeş yerine koyduğum. Ama çok istiyorsan evlen” diyor.

TİYATRO OYUNUM İÇİN BESTE YAPTIM, KİMSE BİLMİYOR

* Tiyatroya ara mı verdiniz?

- Evet, tatile girdik. Ama çekimler yüzünden tatile de çıkamıyorum.

* “Nihayet Bitti” adlı tek kişilik oyununuz neden kısa sürdü?

- Onu ön gösterim gibi yaptım. Duyurusu bile olmadı... Sadece 8 kez sahnelendi. Yeni sezon açıldığında devam edeceğiz. 12 Ekim’de galamız var. Sonra bu oyunu dünyanın her yerine götüreceğim. İngilizce, Almanca, Fransızca oynatacağım. O konuda çalışmalar başladı. Bu arada “Nihayet Bitti” için bir beste de yaptım, bunu kimse bilmiyor. İlk kez sana söylüyorum. Klip de çekeceğim. Rock sound’lu bir şey olacak.

* Ya sinema? Beyazperdede görecek miyiz sizi?

- Teklif çok aslında ama yapamıyorum. Bu yaz dizi olmasaydı iki filmde rol alacaktım. Planlar suya düştü.

* Hayatınızın herhangi bir döneminde oyunculuğu bırakmayı hiç düşündünüz mü?

- Yok, bırakamam. Kendi filmimi çekeceğim daha... Yönetmenlik de yapmak istiyorum. Artık her şeyi yapabilirim, o donanıma sahibim.