Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. Büyükerşen, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV)'i kuruluş süreci hakkında da bilgi verdi. Büyükerşen, "Rahmetli Vehbi Koç'un kızı Suna Hanım ve ile bir öğle yemeği vaktinde Eğitim Gönüllüleri Vakfı fikrini ortaya attık. Biz aydınlar veya yetişmiş olanlar bir araya geldikçe eğitimin nasıl yerlerde süründüğünü görüyorduk. 'Peki biz ne yapabiliriz' diye hep düşünürdük. Eğitim yalnız bırakılmayacak kadar önemli bir uğraş alanıdır. Eğitim demek yaratıcı bilgilere sahip kuşakları yetiştirmek demektir. Çok çalışan sorunları tespit edip o sorunların üstesinden nasıl geleceğini bulmak son derece önemlidir. İnsan beyni çalışa çalışa parlar. Sizler ne kadar çok derslerinize çalışır, ne kadar çok kitap okur ve yaratıcı hobiler edinirseniz iyi olur. Çok çalışacaksınız çalışmak çalışmak ve yine çalışmak bütün mesele bu" diye vurguladı.
AÇIKÖĞRETİM'DE 1.4 MİLYON ÖĞRENCİ OKUYOR
Türkiye'de Açıköğretim modelinin kuruluşu hakkında bilgi veren Prof. Dr. Büyükerşen, şunları söyledi : "Neden öğrenciler üniversiteye giremiyor? Neden kontenjanlar sınırlı sorularını sorup cevap alamıyordum. Sonuç olarak okulların, üniversitelerin, dersliklerin, öğretim elemanlarının sayısı sınırlıydı kampüsler gelişmemişti. Düşündüm taşındım mademki dört duvar engelliyor öğrencilerin okuyamamasını o zaman duvarsız üniversite nasıl olur diye düşünmeye başladım. Kendimi sorgularken içinde yaşadığımız toplumu ve devleti de sorguladım. İnsanları evinden çıkmadan nasıl eğitiriz dedim. İletişim bilimleri aracılığıyla iletişim araçları sayesinde öğrencilerin kendi kendilerini nasıl deneyeceklerini düşündüm. Mademki devletiz ve gençlerimiz okumak istiyor o zaman 'Açıköğretim' kurma fikri geldi aklıma. Kitap yazımını değiştirmeye Açıköğretime göre uyarlamaya çalıştık, televizyon ile nasıl ders işlenir diye düşündük. Aslında biz normal yollarla doğumunu sağlayamadığımız açık öğretimi sezaryenle doğurmuş olduk. Açıköğretimin bugün 1 milyon 400 bin öğrencisi var"