Güncelleme Tarihi:
Böyle oldu artık. Albüm isimlerinde, albümün çıktığı yıl da geçmeye başladı. Plakçı raflarında kafası karışacak ve ‘Bu yeni mi şimdi, eski mi?’ kararsızlığı yaşayacak alıcıya kopya vermek ve ‘En yeni bu, son model olanı’ kolaylığı sağlamak. Böyle yapınca albümün ismi tuhaflaşıyor ya da anlamsızlaşıyormuş, hiç umurlarında değil. ‘Çek elini kalbimden 2015!’ Senenin kendisine mi söyleniyor yoksa daha önce de defalarca söylenmiş bu vecizevi cümlenin hâlâ kapı gibi yerinde durduğu ve niyetin değişmediğine mi işaret ediliyor, belli değil. Muğlaklık isimden başlıyor.
2015’ten uzaklaşıp 20 yıl kadar öncesine, 1994’e dönelim. Taverna müziğinin inişe geçtiği, piyanist şantörlerin evlerine yollandığı zamanlar. Pop hakikaten patlamıştı. Hemen hemen her gün yeni ve genç bir şarkıcı ile karşılaşmaya başlamıştık. Serdar Ortaç da bunlardan biriydi.
Ve dürüst olalım, en iyi niyetlimiz dahi, bu tost-modern taverna müziği yapan çocuğa uzun bir müzikal ömür biçmemişti. “Eh işte, bu da bir renktir, gelir geçer” diyorduk. Yanıldık tabii, hem de tamamımız. Yıl oldu 2015, Serdar Ortaç hâlâ ortada. Hep aynı şeyleri anlatıyor, hep aynı ses tonuyla, (aşağı yukarı) aynı şarkıyı söylüyor olmasına rağmen; ilk şarkısı ‘Karabiberim’in klibinde, yere uzanmış bir kadının göbeği üzerine düşmüş siyah zeytin tanesini yeme turları atan acemi şarkıcı hâlâ ortada; tatil beldelerinin ritmi, enerjisi, eğlencesi ondan soruluyor hâlâ. Ne zeytini, havyar yiyebilecek bir durumda artık.
Tuhaflık onda mı, bizde mi bilmiyoruz. Yirmi küsur yıldır müziğe kattıkları nelerdir/nerededir bilmiyoruz. Ama, bağrımıza basmışız bir kere, seviyoruz, poşete de/ona da kıyamıyoruz.
SON MODEL SERDAR
Böyle başlıyor albüm; tatlı bir kadın sesi veriyor müjdeyi: “O şimdi geliyo, geliyoo, geliyooo...” Ve kahramanımız geliyor sahneye, atmosferin değişmediğini dakika bir/gol bir hesabı ilan ediyor: “Güvendiğim dağlara kar yağdı...” Hâlâ mutsuz demek ki hâlâ ayrılık hırgürü sürüyor şarkılarında.
Mücadele yarım ileri, çeyrek geri albüm boyu sürüyor. “Nankör” diyor, sonra “Balım”; “Yatsıya Kadar” diyor, ardından da “Rahvan”.
Hakikaten kafası mı karışık, yoksa hayran kitlesini nasıl tavlayabileceği konusunda kimselerin eline su dökemeyeceği bir ultra şahsiyet mi, burası da muğlak. Ama işin melodi ve düzenleme kısmında her şey net. Kendisinden ne beklendiği konusunda en ufak bir şüphesi yok.
O bildiğimiz, disko formunda göbek havası şeklinde özetleyebileceğimiz ve Serdar Ortaç popu diye adlandırırsak hata etmeyeceğimiz (ama popa ayıp edeceğimiz) şarkıların ağırlıkta olduğu full aksesuvarlı bir albüm.
Evet 2015. Ama M.Ö. olabilir mi, biraz daha kafa yormak gerek.
Daha çok yalnız kalır
Karla Karışık/Meyra/gnl
Beş üzerinden bir yıldız
D&R fiyatı: 4.49 TL
Uzun bir süre, doğru bildiklerini yapmaya çalıştı Meyra; bu uğurda çok da mücadele etti. Ama bir ‘endüstri’miz değil, bir ‘piyasa’mız var nihayetinde ve gün geliyor, (hemen hemen) her şey, bir akarsu misali o piyasaya boşalıyor. Meyra da öyle, epey bir zamandır öyle. Hatta son zamanlarda daha da öyle; “Vakit geçiyor, daha fazla geç kalmadan yapacağımı yapmalıyım” diye düşünüyor olmalı. Haklı olabilir, ama böyle mi? Şöyle cümlelerle mi? “Yağmur bile tek değil, karla karışık yağıyor, şu kumrulara bir bak, nasıl beraber uçuyor.” Yağmur bile yalnız değilmiş ama şarkıdaki kişi ayrıymış, yalnızmış! Daha çok yalnız kalır.
Zeka dolu bir düzenleme
Nankör/Zeliha Sunal/TMC
Beş üzerinden üç yıldız
Hem çalışkan hem de tür denemekten, farklı işlere girişmekten çekinmeyen Zeliha Sunal, daha önce Aygün Kazımova’nın seslendirdiği ‘Nankör’ü single olarak çıkardı. 90’lı yıllardaki pop patlamasının içinde de yer almış ama bunu da kendi kıstaslarıyla sürdürmüş Sunal’ın, günümüz pop çizgisinde ilerleyen ‘Nankör’ gibi bir şarkıyı da (Murat Yeter’in zeka dolu düzenlemesinin de katkısıyla) yukarılarda bir yerlere taşımayı başarmış.
NOT DEFTERİMDEN YAPRAKLAR
* Vodafone Frezone’un 18. Liselerarası Müzik Yarışması finali, bu akşam Bostancı Gösteri Merkezi’nde.
* Kürtçe müziğin ermiş müzisyenlerinden Metin ve Kemal Kahraman, bu akşam Kent Kültür Merkezi’nde.
* 90’lardan bugüne sağlam gelebilmiş nadir isimlerden Yaşar, bu akşam Jolly Joker’de.
* Yaşar Kekeva’nın çıkardığı yeni Kayahan LP’lerini dinlemenin vaktidir.
* Hürriyet’in yarışması Altın Mikrofon için DMC’nin yayınladığı kitaplı paketi de raftan indirmeli.