İstanbul Gelişim’den kovuldum

Güncelleme Tarihi:

İstanbul Gelişim’den kovuldum
Oluşturulma Tarihi: Nisan 09, 2008 00:00

Ayça Varlıer, oyuncuların haklarını aramak için sendikanın şart olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

"Gümüş" dizisindeki Pınar karakteriyle yıldızı parlayan Ayça Varlıer, oyuncuların haklarını aramak için sendikanın şart olduğunu söyledi. Varlıer, "Türkiye'de sendika konusunu oturtacağım. Biraz daha zamanı var bunun. Ama bu sendika kesinlikle şart. İdealist bir tipim ve ölmeden önce okul açmanın dışında bunu da yapacağım" dedi.

"Gümüş" dizisinin Pınar’ı olarak tanınıyorsunuz. Yaptığınız onca işe rağmen tek karakterle tanınmak sizi rahatsız etmiyor mu?

- Pınar karakteriyle tanındım ama bu, o rol üzerime yapıştı anlamına gelmiyor. Başka bir işte başka bir karakteri

Hürriyet
iyi oynarsın, o imaj da oturur. Rol ayrımcılığına gerek yok. Ayrıca insanlar sürekli bana "Ne zaman dizi yapacaksınız?" diye soruyor. Demek ki işimi iyi yapmışım.

Haberin Devamı

Çoğu oyuncunun aksine, televizyonda olmaktan mutlu görünüyorsunuz...

- Televizyon bana çok şey öğretti. "Gümüş" tam bir okuldu. Çok iyi oyuncularla çalıştım, eğitim gördüm orada resmen. İlk dizi projelerimde kamera eğitimim olmadığı için titriyordum, sesim çıkmıyordu. Bölümler geçerken, hata yapa yapa öğrendim. Ve "Gümüş"te 100 bölümü tamamladık. Sonrasında "Hisseli Harikalar Kumpanyası" başladı. Ardından "Batı Yakası"na devam ettim. Diziye ara verdim, çünkü böyle bir rolden sonra çok doğru bir seçim yapmam gerekiyor.

Bu arada siz uzun süredir sahnelerdesiniz ama şarkı söylediğinizi çok az insan biliyor.

- Evet... Arnavutköy’deki Eylülist’te, Beyoğlu’ndaki Jazz Cafe’de ayda iki-üç kez sahneye çıkıyorum. İyi müzisyenlerden oluşmuş birkaç grup var. Ayça Varlıer Project olarak kendi bestelerimizi çalıyoruz. Seyirci karşısında canlı çaldığımız zaman çok mutlu oluyorum. Konserlerimiz müthiş gidiyor. Söyledikçe de kendi tarzımı buluyorum.

Beste ve söz çalışmalarınız var mı?

- Bestecilik de var, solistlik de... Kendimi en özgür şekilde ifade edebileceğim bir ürünüm olsun istiyorum. Yani kesinlikle bir albüm olacak ama bunun için acelem yok.

Haberin Devamı

Amerika’da 10 yıl kadar müzikal tiyatro okuduğunuzu biliyorum. Peki müzik tutkusu da oyunculuk gibi geçmişten mi geliyor?

- 14 yaşımdayken okulda caz grubumuz vardı. Ayrıca okulun korosunda, tiyatro kolunda ve spor takımındaydım. Hep deli doluydum. Enerjimi düzenlemeye çalışıyordum. İlk sahne performansımda, heyecandan sesim kısılınca "yapamıyorum" dedim. Sonra inat ettim. Amerika’daki konservatuvar sınavlarına girdiğimde, yine heyecandan sesim çıkmadı. Bu bir süreç. Bir hedef koyduğunda ulaşmak için çabalıyorsun. İkinci denemede daha Hürriyetrahattım. Üçüncüsünde artık performans yapıyordum.

Oyunculuğun müziğinize katkısını görüyor musunuz?

Biri olmadan, diğeri olmuyor. Zaten onun için Amerika’da müzikal tiyatro eğitimi aldım. Müziği, şarkıcılığımı, oyunculuğumu, dansımı, bütün bedenimi kullanabilmek istedim.

Haberin Devamı

Harvard’da master yaptıktan sonra Türkiye’ye döndünüz. Keşkeleriniz oldu mu?

- Bugünkü aklım olsa, belki orada evlenirdim. 25-26 yaşındayım o zamanlar. Her şey yolunda gidiyordu, ajansım vardı ve sendika üyesiydim. Bunlar varken müzikal tiyatro ve oyunculuk kulvarında yüzde 60 diğerlerinin önüne geçiyorsunuz. Ben oradayken hiç zorluk çekmemiştim. Yapabildikleriniz fazla olduğunda, kendinizi

Hürriyet
gösterebileceğiniz daha çok alan oluyor. Orada iyi paralar da kazandım. Ama bu bir seçimdi... Bir seçim yaptım ve 15-16 yaşımda oraya gittim. Dönmek de yine kendi seçimimdi. Depresyona gireceğimi biliyordum. Çünkü doğru düzgün Türkçe konuşamıyordum, sadece İngilizce parçalar biliyordum. Buraya geldiğimde 26 yaşındaydım ama her şeye sıfırdan başlamak zorunda kaldım.

Haberin Devamı

İlk geldiğinizde nelerle karşılaştınız?

- Çok dalga geçtiler benimle. İstanbul Gelişim Orkestrası’ndan, 10 konserin sonunda "performans eksikliği" nedeniyle atıldım. O sırada Fahir Atakoğlu’yla konser için Japonya’ya gittik. Bu tezatlık bana komik geliyor.

<HürriyetB> En çok dans etmeyi mi, oyunculuğu mu yoksa şarkıcılığı mı seviyorsunuz?

- Kendimi nerede ifade edebileceksem orada olmak istiyorum.

Duyduğuma göre "oyuncu sendikası" kurma konusunda kararlıymışsınız. Bunu ne zaman yapacaksınız?

- Sendika konusunu oturtacağım. Biraz daha zamanı var bunun. Ama bu sendika kesinlikle şart. İdealist bir tipim ve ölmeden önce okul açmanın dışında bunu da yapacağım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!