Güncelleme Tarihi:
Zorlu Performans Sanatları Merkezi beş sezonu çok iyi bir noktaya gelerek geride bıraktı ve siz bu yapıyı üç buçuk yıl önce devraldınız. Nasıl geçti?
- Açıkçası buranın yönetimini devralmak kolay olmadı, özellikle yurtdışından sanatçı ve etkinlik getirirken bizi çok zorladı. Ama kurguladığımız senaryoyu çoğunlukla gerçekleştirdik diyebiliriz. Bunu tek başımıza da yapmak istemedik; İstanbul Kültür Sanat Vakfı, Devlet Opera ve Balesi, BKM gibi büyük kuruluşların yanı sıra küçük çaplı organizatörleri de yanımıza alarak nasıl bir merkez oluştururuz diye ciddi anlamda kafa patlattık. Bu durum bize farklı profillere açılma imkânı ve değişik açılar sundu. Şu an bulunduğumuz konumda bunun çok önemli bir rolü var. Yanımıza aldığımız kişi ve kuruluş sayısı da her geçen gün artıyor.
Poşetli Patti Smith
◊ Geriye dönüp bakarsak kimler geldi, kimler geçti bu merkezden? Sizi en çok heyecanlandıran projeler hangileriydi?
- Birden fazla muhteşem projeye imza attık. Zorlu PSM’de göreve başladıktan sonra müzikal dünyanın büyüleyici bir atmosferi olduğunu gözlemledim. ‘Phantom of the Opera’yı getirdiğimizde 12 ya da 13 kez tamamını seyrettim. Benim için müzikal anlamda en önemli proje diyebilirim. Genel müdürlüğe atandığım gün ise Hugh Jackman’ın ikinci şovunu hastalığından dolayı iptal etme anonsunu yaptım. O da Zorlu PSM sahnesinde çıkan en önemli sanatçılardan biriydi. Çeşitli sebeplerden dolayı yabancı sanatçıların Türkiye’de sahne almayacağının konuşulduğu bir dönemde, muhalif dünya görüşüne sahip olan Patti Smith’in bizim sahnemizde konser vermesi unutulmazdı. Ayrıca kendisini gün içinde Zorlu Center’da market poşetleriyle dolaşırken görmek biraz absürd ama değişik bir deneyimdi. Pozitif’te çalıştığım yılların öncesinde bile hayalini kurduğum Barselona kökenli Sónar Festival’i burada gerçekleştirebilmek benim için çok önemliydi.
◊ Bunlar arasında bilet satışlarıyla rekor kırarak en çok ilgi gören etkinlik hangisi oldu?
- ‘Phantom of the Opera’, sadece PSM’de değil, Türkiye standartlarında bugüne kadar satılan en büyük bilet hacmine ulaşan etkinlik oldu. 96 bin civarı bilet sattı. En hızlı tükenen ise 70’lerin progressive rock grubu Camel’ın biletleri oldu. Pahalı sınıfta diyebileceğimiz biletler 18 saatte bitti. Birçok festival, yerli konser, müzikal ve tiyatro oyunlarımız da kapalı gişe oynadı.
Caz kulübü geliyor
◊ Aynı anda farklı etkinliklere ev sahipliği yapan bir merkez PSM. Yeni düzenlemeler olacak mı?
- Evet, PSM üç farklı sahnesine bu sezon 400 binden fazla biletli insanın giriş yaptığı bir merkez. Aynı gece ana salonda 2 bin kişilik bir etkinlik varken, drama sahnesinde 700 kişilik bir tiyatro oyunu, stüdyo sahnesinde 700 kişilik bir parti olabiliyor. Yeni sezonla birlikte caz kulüp sahnesi eklemeyi planlıyoruz.
◊ Nasıl bir konsepti olacak?
- New York ve Londra’daki caz kulüplerini andıran, yemeli içmeli bir konsepti olacak. Ekim ortası gibi açacağız. Haftanın altı günü açık olacak ve dört gün caz, iki gün komedi kulübü olarak hizmet verecek. Oturmalı 120 civarında, ayakta da 25 kişilik bir kapasitesi olacak. Yerli ve yabancı caz müzik sanatçılarını ağırlayacak. Dünya caz kulüpleri arasında önemli bir yer edineceğini düşünüyoruz.
Bizi en çok Reina saldırısı etkiledi
◊ Beş sezon boyunca bilet satın alma alışkanlıklarında ne gibi değişiklikler gözlemlediniz?
- İnsanların bilet alma alışkanlıklarını değiştiren sebeplerin başında güvenlik geliyor. Güvende hissetmeyen bir toplum hiçbir etkinliğe katılmıyor, kalabalığa karışmak istemiyor. Bizi en fazla vuran dönem Reina saldırısı oldu. Bir eğlence merkezine ve hayat tarzına yapılan ilk saldırıydı. Benim de içinde bulunduğum çok ciddi bir kitle korktu. Bir süre etkinliklere gelmekten çekinir oldular. Ama yine de Türk halkının enteresan bir dayanma gücü var. Belki de kadercilikten kaynaklanıyor, kısa sürede toparlayabiliyoruz. Ani kur değişiklikleri de satışları olumsuz etkiliyor. Eskiden grafiklere baktığımızda satış çok yüksekten başlar, sonra dibe vurur ve yeniden yükselirdi. Şimdiyse etkinliğe yakın bir tarihe kadar beklendiğini görüyoruz. İnsanlar yarın ne olacağını kestiremediği için o gün parayı cebinde tutmayı tercih ediyor, günü gelsin bakarız diyor.
◊ Yeni sezonda nasıl etkinlikler var?
- İstanbul Müzik Haftası yepyeni bir proje olacak. Hem ‘festival zone’ dediğimiz açık alanı hem de PSM sahnesini kullanacağımız bir festival. Berlin’de Popkomm adında bir festival vardı; onu andıran, popüler kültürün müziği, paneli, atölyesi, partisi gibi farklı sacayaklarına dokunan geniş kapsamlı bir etkinlik olacak. Eylül ayında gerçekleştirmeyi planlıyoruz.
Ekim ayında ise önemli bir müzikalimiz olacak; ‘Ghost’. ‘Hayalet’ filminin sahneye taşınmış hali. Ayrıca bazı yeni tiyatro oyunlarına başlayacağız. İki tane kendi prodüksiyonumuz var; ‘Yoldan Çıkan Oyun’ ve ‘Damdaki Kemancı’. Onlar şu an ilk defa PSM dışında Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda sahneleniyor.
Bu sezon olmasa da iki veya üç sezon sonra ana sahneye taşıyacağımız dev bir müzikal projemiz var. Bu, önümüzdeki bir numaralı hedef. Burada sahneledikten sonra mutlaka önce yakın, sonra uzak coğrafyaya taşıyacağız. Biz de bir şeyleri ihraç eder duruma geleceğiz.
Ayrıca İstanbul’da ve İstanbul dışında, çeşitli sebeplerden dolayı Zorlu Center’a gelemeyen kitlelere ulaşacağımız ücretli-ücretsiz konser, tiyatro, panel, atölye etkinliklerimiz olacak. En büyük isteklerimizden biri Zorlu PSM olarak kültür sanat ve müziği Anadolu’ya taşımak.
Bir de klasik müziğe ağırlık vereceğiz. Bugüne kadar bu ayağımız epey eksik kaldı. AKM’deki gibi pazar ve gündüz konserlerine başlayacağız, çocuklara yönelik klasik müzik etkinliklerimiz de olacak.
İlk isimler açıklandı
Zorlu PSM yeni sezondan ilk isimleri de açıkladı. Tekno müziğin durdurulamayan genç yıldızı Belçikalı DJ Charlotte de Witte, efsane bas gitarist Victor Wooten, sekiz yıl aradan sonra ilk defa dünya turnesine çıkan müzik dehası Imogen Heap, bu sene 25’inci yılını bir dünya turnesiyle kutlayan downtempo öncüleri Kruder&
Dorfmeister ve bir klasik olan ‘Ghost’ filminin müzikali dikkat çeken etkinlikler arasında. Farklı müzik türlerini bir araya toplayan Mix Festival, 16-17 Kasım’da. İki senedir biletleri hızla tükenen, beklenen müzik, teknoloji ve yaratıcılık festivali
Sónar Istanbul ise 8-9 Mart 2019’da.