Güncelleme Tarihi:
Geçtiğimiz sene David Gilmour ve Nick Mason’ın 20 yıl sonraki ilk yeni Pink Floyd albümü ‘The Endless River’ı yayınlaması, kafalarda ‘Bu iş Roger Waters olmadan nasıl olacak?’ sorusunu oluşturmuştu. Gilmour, Classic Rock dergisine şöyle demişti: ‘Pink Floyd’a tam 48 yılımı verdim. En başından itibaren, Roger’la… (…) Artık bitmesi gerekiyordu, geri dönmek ve yeniden başlamak hata olurdu.’
Roger Waters cephesinden meseleye bakacak olursak, Pink Floyd da çoktan bitmişti. Waters, zaten kendi gemisinin dümenine geçmiş, Eddie Vedder’la birlikte ‘Comfortably Numb’ı kaydetmişti. Kulaklarımız bayram etmiş, ellerimiz alkışlamaktan yıpranmıştı.
'O ALBÜM' YENİDEN GELDİ
“Amused to Death” CD, Picture LP ve LP versiyonlarıyla yeniden raflarda.
MUTLU MUSUNUZ?
Roger Waters, 1992 tarihli efsane albüm ‘Amused to Death’i elden geçirdi ve yeniden yayınladı. ‘Ölümüne memnun/mutlu' olarak kabaca çevirebileceğimiz yeni albüm hakkında şunları söylüyor Waters: ‘Gözlerinizi kapatın, sadece dinleyin. Ve düşünmeye başlayın…’
Waters’ın rehberliğinde hayatınıza bir dönüp bakın. Neler bitti, neler başladı? Belki de siz ‘oldurmaya’ çalışırken, hayat sona erdi. Gilmour’un Pink Floyd’u yeniden yaşatmaya çalışması, ne yazık ki çoktan ölmüş bir bitkiye cansuyu vermeye benziyor. Toprağı yeniden eşeleyip belki de yeni fidanlar dikmek için cesaret bulmak gerekiyor.
ÖFKEYE YENİLME, DÜŞÜN!
Roger Waters, ‘İnsanlar hiçbir şeye değer vermiyor’ derken tam da bunu anlatıyor. ‘Öfke benim için tek taraflı bir şey. Bu albümü ben bilemem, dinleyici bilebilir ve yorumlayabilir’ diyerek de, bize açık kapı bırakıyor.
Anlaşılan o ki, Pink Floyd’u kalbimizin en müstesna köşesinde saklayıp Waters’ı dinlemeye devam edeceğiz.
Çünkü mutlu olmak da bir tercih meselesidir...
Ve biz ölümüne mutluyuz.