Güncelleme Tarihi:
Hadi anlatın, her şey nasıl başladı?
İki hafta önce Rusya’daki fanlarımdan bir mesaj geldi.
Ne diyordu mesajda?
Aslında baştan anlatmak gerekirse ‘Kurt Seyit ve Şura’ Türkiye’de gösterilmeye başlandıktan sonra meraklıları, Rusya’da internet üzerinden alt yazılı olarak diziyi izlemeye başladı. Sonra Rusya’daki Limbus Yayınevi kitabımın haklarını satın aldı. Rusya’daki bir televizyon kanalı da ‘Kurt Seyit ve Şura’yı yayınlamaya başlayınca bilinirlik iyice arttı. İnsanlar kitabı bekliyordu. Biz de çeviriyi bitirmek üzere çalışmaları hızlandırdık. İşte bu sırada Rus fanlarla internet üzerinden konuşurken, “Sizin roman basılmış olamaz değil mi?” mesajını aldım. Sonra öğrendik kitap Moskova’da çıkmış.
Siz gördünüz mü?
Biri bana kitabın kapağını yolladı. Dizi afişinden istifade etmişler. Sadece tipler biraz değiştirilmiş. Hatta bence Kıvanç Tatlıtuğ’un sadece yüzüne photoshop yapmışlar.
ÇALMANIN ENTELEKTÜEL KILIFI
Kitabın adı ne olmuş?
Bizde kitabın adı ‘Kurt Seyit ve Şura’. Şura da, Aleksandra’nın nick name’i gibi. Dizi, bu yüzden Rusya’da ‘Kurt Seyit ve Aleksandra’ olarak gösterildi. İntihali yapanlar da kitabın adını böyle koymuş.
Peki içerik?
Bire bir benim öyküm, karakterlerim ve iskeletim üzerine hikâye değiştirilerek konmuş. Dedem Kurt Seyit’in adı aynen kalmış. Anneannemin adı aynı şekilde Murka. Ama mesela Pedro Borinsky’yi, Bobrinski olarak yazmış. Sonuçta bu hikâye benim ve Kurt Seyit benim dedem. Bu işte intihal var. Bu da aslında çalmanın entelektüel kılıfından başka bir şey değil.
İntihali yapan yazar kim?
Kitabın kapağında ilk başta ‘Maria Vichenskaya’ diye bir isim vardı. Hatta yazarın adının altına bir de ‘Muhteşem Yüzyıl’ ibaresi koymuşlardı. O dizi de Rusya’da oynayan popüler dizilerden biriydi. Herhalde okuru böyle çekmeye çalıştılar.
AİLEMİ BANA ÖĞRETMEYİN!
Kimmiş Maria Vichenskaya?
Bu olayı öğrenince yayınevine dizinin broşürleri, orijinal kitap kapakları gönderildi. Karşı taraf hemen kitabın künyesine bir isim daha ekledi. Çünkü Maria aslında olmayan biriymiş. “Gerçek yazar aslında Ekaterina Mishanenkova” dendi. Ama bence bu da kamuflaj. Dizi Rusya’da gösterime girdiğinde fanlar ‘Veronica’ isimli bir kadının kendi Facebook sayfası üzerinden benimle ve diziyle ilgili yazdığını söylediler. “Orada balo yapılmazdı, harp zamanıydı, Kurt Seyit oraya gidemezdi” gibi çok çirkin eleştiriler. Cevap yazanları da sayfasından atıyormuş. Ondan şüphelendim.
Kimmiş?
Sayfasında kullandığı bir takma isimmiş. Tarihçi Rus bir kadın. Tabii arşivlere girme ve tarihi araştırma şansı olduğu için benim ulaşamadığım çok şeyi bulup daha eskilere gitmiş olabilir. Arada benim için kopuk olan zamanları tamamlamış olabilir. Bunların hepsinin başımın üstünde yeri var. Ama o öyle yapmadı. O hayatların hiç yaşanmadığını söyledi. Anneannemin kökeni hakkında bile farklı şeyler yazılmış. Benim ailemi bana öğretmeyin yani.
Gerçek adını öğrendiniz mi?
Victoria...
Soyadı neymiş?
Eğer ismi verirsem insanlar zor duruma düşer. Suçlamak istemem. Bu ismin Rus bir diplomatın eşi ve tarihçi olduğunu öğrendim diyeyim.
Diplomatla görüştünüz mü?
Hayır, belki adam da iftihar ediyordur karısıyla. Tabii bunları yapan karısıysa!
Bir diplomat eşi neden bunu yapar?
Macerası eleştirilerle başlamış olabilir. Sonra “Ben neden böyle bir şey yazmadım, buna benzer bir şey yazayım” diyerek içinde bir heyecan uyanmış olabilir.
Peki neler yaptınız?
Bu kitabı basan ACT yayınevine Rusya’daki yayınevim Lumbus bir kınama yazısı gönderdi. Cevap olarak “Üzerinde çalışıyoruz” dendi. Dün bir cevap geldi “Biz o kitabın birebir tercümesini yapmadık. Bu bir adaptasyondur” demişler. Romanın içinden cümle kullansanız bile yazarından izin almanız gerekir.
EMEĞİME TECAVÜZ EDİLDİ
Rusya, edebiyat ve sanat konusunda zaten çok iyi. Neden kitabınızı çalsınlar?
Rusya’nın kendi içinden böyle bir hikâye daha çıkmadı. Bir Kırım Tatarı ve Rus kızının ihtilal hikâyesi kendine has bir hikâye. İçinde sadece ihtilal değil, din, ana baba, kültürün getirdikleri... O kadar çok dinamik var ki. Bu da kitabı farklı kılıyor.
Şimdi ne olacak?
ACT’nin bu işten bu kadar kolay sıyrılamaması lazım. Evinize bir hırsız girdiğinde özelinize tecavüz hissi kalır ya üzerinizde. Ben de şimdi bana, emeğine, aileme, hikâyeme tecavüz edilmiş hissiyle yaşıyorum. Arzum kitabın hakkının sahibine teslim etmesi.