Büşra BOZOK AYTEK Fotoğraflar: Emre YUNUSOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Şubat 28, 2015 01:42
Melisa Sözen, uzun bir aradan sonra dizi setlerine döndü, Kanal D’nin iddialı projelerinden “Beş Kardeş”te Fahriye rolünü üstlendi. Bir yandan Craft Tiyatro İstanbul’un “Kalp Düğümü” oyununa devam eden Sözen, mart ayından itibaren de “Bir Varmış, Bir Yokmuş” filmiyle beyazperdede boy gösterecek.
“Beş Kardeş” nihayet yayına başladı. Dizinin yankıları sürüyor. Sonunda Fahriye’yi ekranda görmek, size neler hissettirdi?
- İlk bölümü ben de diğer arkadaşlarım gibi heyecanla bekliyordum. İzledikten sonra ilk hissettiğim; bu hikâyenin bir parçası olmaktan duyduğum mutluluktu. Sete çok mutlu gidip geliyorum.
“Beş Kardeş” setinin sizin için en güzel tarafı ne?
- Birlikte çalışmaktan çok mutlu olduğum bir ekibin içindeyim. “Keşke hayat böyle naif ve temiz insanlarla çevrili olsa” dediğim karakterlerin yaşadığı, çok eğlenceli bir mahallede geçiyor zamanım. Her şeyin bu kadar can acıttığı bir dönemde bu bana umut veriyor.
Serkan Keskin’in canlandırdığı Sait ile Fahriye arasındaki ilişki hakkında neler söyleyeceksiniz?
- Sait’le Fahriye arasında eskilere dayanan büyük bir aşk var. Büyük bir tutku da var. Ama aralarına hep engeller girmiş. Çok uzun dönem ayrı kalmışlar. Şimdi tutuşmaya hazır bir halleri var.
ANNELİĞİ KEŞFEDİYOR
Fahriye’nin bir kızı var ama geçmişine dair pek bir şey bilmiyoruz. Neler yaşamış bu kadın Sait’le yolları ayrıldıktan sonra?- Evet, Fahriye’nin bir kızı var ama ben o hikâyeyi şu an anlatamıyorum. Fahriye’yle ilgili şunları söyleyebilirim sadece; çok güçlü, lafını esirgemeyen ve kadınlık sezgileri çok kuvvetli olan biri. Çok dişli, aynı zamanda neşeli. Şimdi anneliği keşfetme aşamasında. Kızı yatılı okulda büyüdüğü için onunla çok uzun bir zamanı ayrı geçirmişler.
Erken yaşta mı anne olmuş Fahriye?- Evet, kızı başka bir ülkede yatılı okulda büyümüş. Anne-kız birbirine hiç benzemiyorlar. Benzeyen tek yanları, inatçılıkları.
Fahriye’nin Sait’le evlenmeye hazırlanan Canan’la arasında çekişmeler olacak, değil mi?- Fahriye, yıllar sonra mahalleye döndüğünde Sait’in hayatında Canan’ın olduğunu öğreniyor. Haliyle aralarında bir rekabet durumu olacak. İkilinin çekişmelerini göreceğiz. Kıskançlıklar da olacak. Ama karakterler o kadar güzel yazılmış ki, hiçbir zaman çiğ bir yere gitmeyecek aralarındaki atışmalar.
Peki, savaşı kim kazanacak sizce?- Valla, bilmiyorum. Bakalım başımıza neler gelecek... (Gülüyor)
Fahriye’nin güçlü ve inatçı bir kadın olduğundan bahsettiniz, siz de böyle misinizdir?- Güçlü olduğum alanlar da var, güçsüz olduğum alanlar da. Zaman zaman da inatçılığım tutar.
HAYRANI OLDUĞUM OYUNCULARLA ÇALIŞIYORUMRol arkadaşlarınızla aranız nasıl?- Herkes birbirini önceden tanıdığı için aramızdaki iletişim çok kuvvetli. Sette hepimiz çok eğleniyoruz.
Kendinizi şanslı hissediyor musun bu kadroda yer aldığınız için?- Tabii ki. Öncelikle Ay Yapım’ın imzasını taşıyan, Onur Ünlü’nün yazıp yönettiği bir iş. Aynı zamanda hayranı olduğum oyuncularla çalışıyorum. İnsan daha ne ister?
Uzun süredir dizi yapmıyordunuz, değdi mi beklediğinize?- Evet... Çok mutluyum, heyecanlıyım. İyi ki böyle bir işin içindeyim diyorum.
Dizilere ara verdiğiniz dönem neler yaptınız?- Tiyatro oyunum vardı, hâlâ da devam ediyor.
BİR VARMIŞ, BİR YOKMUŞ KAOTİK BİR AŞK HİKÂYESİ
Nuri Bilge Ceylan’ın Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazanan “Kış Uykusu” filminde siz de vardınız. Bu büyük ödül, sizi ne yönde etkiledi?- Tabii ki çok mutlu etti. Ödülün haricinde, Nuri Bilge Ceylan’la çalışmış olmak beni çok mutlu ediyor. İnanılmaz bir bakış açısı var. Oyuncusuna çok büyük alan veriyor. Güzel bir deneyimdi.
Yeni filminiz “Bir Varmış, Bir Yokmuş” da 6 Mart’ta vizyona giriyor. Bize biraz hikâyeden ve canlandırdığınız karakterden bahseder misiniz?- “Bir Varmış, Bir Yokmuş”, masalların eşlik ettiği bir aşk hikâyesi. Bir arada olmaya çalışan iki insanın öyküsünü anlatıyor. Masalların bildiğimizden farklı versiyonları da var, Nehir ve Ozan’ı hangisinin sarmaladığını ise bilemiyoruz. Geçmiş zaman yaraları şimdiki zamanlarını da etkiliyor. Birlikte mutlu olmaya izin mi verecekler, yoksa bir kaosa mı sürüklenecekler... Birinin umudu ve inancı diğerinin acısını iyileştirecek mi ya da mutlu sonlara inançlarından vaz mı geçecekler... Kaotik bir aşk hikâyesi izleyeceksiniz.
Mert Fırat’la ilk kez bir projede yer aldınız. Nasıl geçti çekim süreci?- Mert ve İlksen’le (Başarır) çok eskiden tanışıyoruz. Arkadaşlarınızla birlikte iş yapmanın ayrı bir güzelliği ve avantajları var. Biz çekimden önce hemen hemen her sahnenin provasını yapmış, karakterler üzerinde uzun süre çalışmıştık. Dolayısıyla çekim süreci kolay geçti.
EVLİLİK SORUSUNA ASLA YANIT VERMEM
Harun Tekin’le birlikteliğiniz nasıl gidiyor?
- İyi gidiyor, çok şükür.
Evlenmeyi düşünüyor musunuz?
- (Gülüyor) Böyle bir soruya asla cevap vermeyeceğim gibi ne kadar tatlı soruyorsun.
KALP DÜĞÜMÜ İLE SAHNEDE
Son olarak tiyatro oyununuz “Kalp Düğümü”nden bahsedelim...
- Ekim ayından bu yana devam ediyor oyunumuz. Sezon sonuna kadar da devam edecek. Her perşembe-cuma Craft Tiyatro İstanbul’da oynuyoruz. Aslında çok kolay bir oyun değil ama çok mutluyum içinde yer aldığım için.