Doğuştan kısır olan erkeklerin de baba olması mümkün

Güncelleme Tarihi:

Doğuştan kısır olan erkeklerin de baba olması mümkün
Oluşturulma Tarihi: Nisan 28, 2004 00:52

Her doğan 500 erkekten birinde klinefelter denilen ve kısırlığa yol açan sorun bulunuyor. Klinefelter en sık görülen kromozom sayısal bozukluğu. Kısırlıkla ilgili kliniklerine başvuran, menisinde hiç sperm görülmeyen (azoospermik) erkeklerin ortalama yüzde 15’inin klinefelter olduğu görülür.

Klinik muayenede, spermiogram ve hormon analizleri sonucunda bu sendromdan şüphelenilen erkeklerde kesin tanı, kan analizi ile yapılan genetik incelemede konur. Yakın zamana kadar ‘baba olmanız için yapılacak bir şey’ denilen bu erkeklere, artık baba olma olanağı veriliyor.

Klinefelter Sendromu nedir?

Klinefelter Sendromu normalde erkeklerde 46 XY kromozom yapısına bir X kromozomunun fazladan eklenmesiyle 47 XXY) oluşan sayısal genetik bozukluk. Bu fazladan X kromozomu anne veya babadan gelmiş olabilir. Ailenin diğer fertlerinde veya diğer akrabalarda bulunması gerekmez yalnız o kişide görülebilir. Bazı bildiriler, kesin olmamakla birlikte ileri erkek yaşında olan gebeliklerde bu sendromun ortaya çıkabileceğini gösterdi.

Kısırlık sorununa nasıl yol açıyor?

Hastalar, uzun boylular. Kol ve bacak boyu da uzun. Beyinden salgılanan testislerde sperm ve testosteron yapımını sağlayan FSH ve LH hormonlarının yüksek olması ancak çoğunlukla testosteron düzeyinin kanda düşüklüğü, testis boyutlarının çok küçük oluşu ve sperm çıkışının hiç olmamasına bağlı kısırlık problemi görülür.

Bu erkeklerin baba olması için tedavi senenekleri neler?

Günümüzde klinefelter sendromlu hastalarda tek tedavi seçeneği testisten sperm bulunarak eşinden alınan yumurtaların mikroenjeksiyon yöntemi ile birleştirilmesi. Mikroenjeksiyon öncesinde gebe kalma şansı hiç bulunmayan bu guruptaki erkeklerde, testisten sperm elde etme yöntemlerinde ameliyat mikroskobunun kullanılması başarı oranları anlamlı olarak arttırıldı. Testis boyutlarının küçük oluşu nedeniyle rastgele doku çıkarma tekniğinde (multi-biopsi TESE)hem sperm elde etme olasılığı düşük hem de fazla doku çıkarıldığından testise zarar verme olasılığı yüksekti. Mikro-TESE operasyonları ile bu kişilerde sperm elde etme başarı oranlarımızı yüzde 60’lara kadar çıkarabildik.

Elde edilen spermler olgun spermler mi?

Mikro TESE veya diğer testisten sperm elde etme yöntemlerinde esas amaç mümkünse olgun yani son halini almış sperm hücresi bulmak. Halen günümüzde gebelik elde etme başarısı spermin olgunluk ve kalitesiyle doğru orantılıdır.

Bu yolla elde edilen spermlerle gebelik oranlarınız nasıl?

Sperm elde edilen (kadınlarda yaş veya diğer gebeliği engelleyici faktörler bulunmazsa) gebelik oranları yüzde 40 dolayında. Bu çiftlere embriyo oluştuktan sonra genetik yapı bozukluklarını incelemek amacıyla preimplantasyon genetik tanı(PGT) yöntemi ile embriyoların genetik yapısının incelenmesi de önerilebilir. Böylece aynı sorunu taşıyan embriyolar anne rahmine transfer edilemeyebilir.

Hazırlayan: Mesude ERŞAN
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!