16 yıl önce: Alışamadım Şimdi: Alıştım ben alıştım

Neden müziğe 16 yıl ara verdiğinizle başlarsak...
- Birçok kişi müziğe ara vermemde başka sebepler arasa da aslında çok yoğun bir iş tempom vardı ve kendimi çok yorgun hissediyordum. Müziğe es vermem gerektiğini düşündüm. “Akıl planlar, kader gülermiş” derler. Bunun bu kadar uzun süreceğini planlamamıştım tabii. Eğer planlasaydım böyle aptalca bir plan yapmazdım.
Akla o dönemde yaşadığınız aşkın gelmesi ve başka sebepler aranması normal değil mi? Çünkü müziğe ara verdiğinizde sadece bir albümünüz vardı ve “Çok yorulmuştum” diyorsunuz...
- Albümden yorulmadım zaten, öncesinde sekiz yıl hem de haftanın yedi günü sahne yapıyordum. Bu, kendi tercihimdi, kimse asla bana bir yaptırım uygulamadı. İlişkim altı yıl önce bitti. Eğer dediğin gibi bir sebep olsaydı bu altı yılda albüm yapardım. Şarkılarımı özenerek seçmeye çalıştım. 1.700 şarkı dinledim ve aralarından farklı sound’ları buldum.
Ama bütün bu sürede evde oturup, yemekler yapıp günler falan düzenlemediniz herhalde...
- Ev kadınlığı çok önemli bir şey ama yedi senedir bir iş kadınıyım. İstanbul’da, Nişantaşı’ndaki ‘Mona Lisa’ isimli lazer epilasyon merkezinin sahibiyim. Yemek tabii yapıyorum ama ‘bu akşam ne yapsam’ diye düşündüğüm bir hayat yaşamadım.
Müziği bırakmasaydınız şimdi nasıl bir yerde olurdunuz?
- Nilüfer, Ajda Pekkan kulvarında çok iyi bir noktada olurdum.
Klibinde kumsalda yürüdüğünüz ‘Alışamadım’ şarkısı hâlâ akıllarda... “Ne şarkıymış be” diyor musunuz?
- Vallahi diyorum! Şarkı klasikleşti ama ben klasik bir kadın değilim!
Yeni çıkış şarkınızda eski şarkının tam tersi ‘Alıştım Ben’ diyorsunuz... Alıştınız mı gidişlere?
- Tabii gidişe de gitmeye de bir süre sonra alışıyorsun. Hayat sana her gün yeni bir şeyler öğretiyor. Eskiden çok önemli görünen şeyler bir süre sonra gözünüze öyle görünmüyor.
Peki dinlediğiniz yüzlerce şarkı sonrası ortaya nasıl bir sound çıktı?
- Kumsalı hâlâ seviyorum! Bu sefer de güzel bir slow şarkım var. Diğer dört şarkı hareketli. Bir şarkıda Ramiz’le düet yapıp birlikte R&B söylüyoruz.
Duygusal bir haliniz var. Hareketli şarkılarda sahnede ne yapacaksınız?
- Emin ol sahnede çok eğlenceliyim. İnsanlar soğuk biri olduğumu düşünür ama tam tersiyim. Sabahları bile yataktan komiklik yaparak, zıplayarak kalkarım. Bu albümde eğlenceli yanlarımı da göreceksiniz.

SÖYLENENLER BENİ ÇOK YARALADI

Dört yıl önce size gırtlak kanseri teşhisi kondu. Bunun nedeni olarak da Eski Trabzonspor Başkanı Mehmet Ali Yılmaz ile uzun süren ilişkinizin bitmesi gösterildi. Kanser olabilecek kadar büyük bir acı mı yaşadığınız?
- Alakası yok! Asla böyle bir açıklama da yapmadım. Öyle acılar da yaşamadım. İçtiğiniz kola bile sizi kanser yapabilir. Şimdi mutluyum. Her gazeteyi açtığımda dediğin gibi korkunç şeyler yazıyordu ama kansere yakalanmadım, ucundan döndüm diyelim. Başlangıç teşhisi kondu. İlaçla tedavi edildim. Bu söylenenler tabii beni çok yaraladı ve üzdü.
Sizin için ‘Acıların kadını’ diye düşünüyorlar...
- Bunu söyleyenlerin bana niye üzüldüğünü tahmin edebiliyorum.
Niye üzülüyorlar?
- Duygularımı ifade edemeyen biriydim. Yine kalp kırmamak için her şeyi söyleyemiyorum.
Sizin için sarf edilen “Sabır gösteremedi, evliliği hak etmedi” sözleri üzerine çok konuşuldu. 10 yıllık bir ilişki sonrası bu sözleri duymak sizi çok yıprattı mı?
- Başka hiçbir konu albümün önüne geçsin istemediğim için konuşmak istemiyorum (Bir süre susuyor). Doğrusunu istersen çok üzülüp yıpranmıştım. Ama bitti. Üzerinden epey zaman geçti ve başka bir hayatım var. Aslına bakarsan bu yüzden bu kadar süre albüm yapmadım.
O zaman gerçek neden bu laflardan sıkılmış olmanız...
- Kimse bana “Sibel sen ne iş yapıyorsun” demedi, hep biten ilişkimi sordular. Büyük laflar etmemi ve sansasyon yaratmamı beklediler ama öyle bir kadın değilim. Ne yaşandıysa yaşandı ve bitti, bununla prim yapmam. Çok sıkıldım. Bütün bunlar müziğimi de gölgeledi. Türkiye’de neler oluyor, hepsi unutuluyor ama bu unutulmadı ya! Nedeni herhalde konuşmamamdı.
Neden susmuştunuz? Susmanız mı söylendi?
- Asi ruhlu biriyim ve kimse bana böyle bir sınır koyamaz. Susarak insanlara bir sürü şeyi yaptırabilirim.

EVLİLİĞİ HAK ETTİĞİMİ DÜŞÜNÜYORUM

Karşı taraf sizin için ‘Evliliği hak etmedi’ gibi bir açıklama yapmıştı. Bir insan evliliği nasıl hak eder?
- Bu çok komik ve absürd bir laf.
Birlikte geçen 10 yılınıza acıyor musunuz?
- Yaşadıklarımız kendi gerçeklerimiz. Zaman ve yaş hızlı ilerliyor. Bir gün yataktan kalktım ve kendime “Ne yapıyorsun sen, kaldır şu poponu” dedim.
Ayrıldıktan sonra hiç konuştunuz mu?
- Hayır, konuşmuyoruz.
Şarkılarınızda bir mesaj var mı?
- Kimseye mesajım ve kırgınlığım yok. Hayatla, kendimle ve yaşadığım her şeyle barışığım.
Şimdi hayatınızda biri var mı?
- Evet, beş aydır bir birlikteliğim var. İnsan kendini iyi tanıdıkça daha doğru seçimler yapıyor. Ticaretle uğraşan, medyada tanınmayan biri. Eski eşinden bir kızı var. Dünyanın en harika insanı.
Yeniden birine güvenmekte ve aşık olmakta zorlandınız mı?
- Çok zorlandım. Şimdi birlikte olduğum kişiye derin bir sevgi hissediyorum. Hayatının bundan sonrasını geçireceğin insanı bulduğunu düşünmek çok özel.
Bu sefer evliliği hak eder misiniz?
- Hak ettiğimi düşünüyorum (Gülüyor). Evlilik karşılıklı birbirine değer vermek demek. Hayatımda ilk defa gerçekten biriyle hayatımın sonuna kadar birlikte olup evlenmek istiyorum. Çocuk da isterim.

KENDİMİ KADIN GİBİ HİSSEDİYORUM

Her kadında seksi bir taraf var. Ben o yanımı çok ön plana çıkarmadım bugüne kadar. Ama bu dönemde kendimi daha kadın gibi hissediyorum ve bundan sonra bu yanımı ön plana çıkaracağım. Ayaklarımın yere sağlam bastığı, çok güzel bir dönemdeyim. Duygularımla çok hareket ederken artık duygularımla mantığımı daha iyi dengeleyebiliyorum.