Güncelleme Tarihi:
Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Cem Necip İşçimen ve Ankara Cumhuriyet Savcısı Alpaslan Karabay koordinesinde, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafından yapılan ‘kirli kaset soruşturması’nın ilk ayağı yatak odası röntgencisi polislerdi. Kaset komplolarında 89 polisin rol oynadığı tespit edildi. Soruşturmanın ikinci ayağı ise ‘kirli kasetleri’ internette dolaşıma sokan ‘kaset servis medyası’ oldu.
KİRLİ SERVİSİN ALICISI
Süleyman Özışık, 6 Mayıs 2010’da sabah saatlerinde Cevheri Güven’in kendisine telefondan SMS atarak önemli bir video göndereceğini söylediğini belirtti. Yaklaşık yarım saatlik bir videoydu. Baykal’a kaset kumpasının ilk işaret fişeği atılmıştı. Süleyman Özışık ifadesinde o geceyi şöyle anlattı: “Görüntüleri yayınlamayacağımı, etik olmadığını söyledim. Bana, ‘Bu görüntüler Varan 1, Varan 2 şeklinde devam edecek. CHP karışacak. Deniz Baykal ayrılmak zorunda kalacak” dedi. Cevheri Güven yıllardır tanıdığım bir insan. Ergenekon döneminde şüphelilerle ilgili birçok ses kaydı ve görüntü gönderdi. Bunları sitemizde yayınlamıştık.”
Soruşturma dosyasına göre internethaber.com’dan olumsuz yanıt alan Cevheri Güven görüntüleri yayınlatmak için bu sefer devreye habervaktim.com adlı siteyi soktu. Kaset kumpasıyla ilgili gözaltına alınan Yener Dönmez, o tarihte Akit gazetesinde ve habervaktim.com internet sitesinde köşe yazarlığı yaptığını ifade ederek, “Gece geç saatlerde, Cevheri Güven aradı. ‘Sizinkilere bir şeyler gitmiş haberin var mı’ dedi. Deniz Baykal ile ilgili görüntülerin internet ihbar hattına geldiğini öğrendim. Ali İhsan Karahasanoğlu’nu arayıp onay aldıktan sonra görüntüleri yayınladık” dedi. Yener Dönmez, tutuklandı.
Cevheri Güven ise 3 Kasım 2015’te Nokta dergisinin kapak haberi nedeniyle ‘Halkı Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı bir isyana tahrik’ suçlamasıyla tutuklandı. 29 Kasım 2015’te tahliye olan Güven, kayıplara karıştı. Kaset soruşturmasının şüphelisi, halen firarda.
MHP KUMPASINDAKİ İSİM
MHP’lilere kurulan kaset kumpasının medyaya servis ayağındaki isim ise soruşturma dosyasına göre TARKİM Havacılık’ın sahibi işadamı İbrahim Faruk Bayındır oldu. MHP’lilerin kasetleri çıktığında 12 Haziran 2011 seçimine yaklaşık 3 hafta vardı. Bu yöntemle 15 kişilik MHP Başkanlık Divanı’nın, çoğu genel başkan yardımcısı konumunda olan 9 üyesi MHP’deki görevlerinden istifa etti. 9 kişinin hepsi seçilebilecek yerlerden aday gösterilmişti. Tümü adaylıktan çekildi, Bahçeli’nin kurmayları seçim öncesinde tasfiye oldu.
SİTEYE 15 KEZ ÖDEME YAPMIŞ
MHP’liler o günlerde yaptıkları araştırma sonunda ‘Farklı Ülkücüler’ adlı sitede yayınlanan görüntülerin ardında İbrahim Faruk Bayındır’ın olduğunu duyurdu. MHP avukatları o dönem Küçükçekmece Belediyesi’nde AK Parti Meclis üyesi olan İbrahim Faruk Bayındır hakkında suç duyurusunda bulundu. Bayındır aynı zamanda genel seçimlerde 3. bölgeden AK Parti milletvekili aday adayıydı. Kaset kumpasında adı çıkınca aday yapılmadı.
MHP’li avukatların suç duyurusunda İbrahim Faruk Bayındır’ın kasetlerin yayınlandığı ‘Farklı Ülkücüler’ sitesi ile olan ilişkisine dikkat çekiliyordu. Bayındır, kredi kartından 15 kez bu siteye ödeme yapmıştı. Dönemin İstanbul özel yetkili savcıları tarafından başlatılan soruşturma kapsamında ifadesi alındığında kredi kartlarının kopyalanmış olabileceğini, kaset kumpasları ile ilgisinin olmadığını iddia etti. Soruşturma yıllarca uykuda bırakıldı. Ta ki, geçen yıl aralık ayında Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Cem Necip İşçimen ve Ankara Cumhuriyet Savcısı Alpaslan Karabay koordinesinde, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın başlattığı soruşturmaya kadar.
Tutuklu Yener DÖNMEZ
SABAHA KADAR KONUŞMUŞLAR
MAHKEME kararıyla elde edilen telefon görüşme trafiğinde, 6 Mayıs 2010’u 7 Mayıs 2010’a bağlayan gece Cevheri Güven ile Yener Dönmez arasında başlayan telefon görüşmelerinin sabah saatlerine kadar sürdüğü tespit edildi.
6 YIL UYUTULAN SORUŞTURMA
SORUŞTURMA dosyasına göre İbrahim Faruk Bayındır, kumpas çetesinin MHP kasetleri organizasyonunda medya servis ayağındaki şüpheliydi. Dosyada, İbrahim Faruk Bayındır ile ilgili şu ayrıntılara yer verildi:
İbrahim Faruk Bayındır, ifadesinde bu işlemlerin kredi kartı kopyalanarak yapıldığını düşündüğünü belirterek sadece kredi kartlarını iptal ettirmiştir. Kredi kartlarının kopyalanması ve yapılan harcamalara ilişkin herhangi bir şikâyette bulunmaması dikkat çekici ve çelişkilidir.
Suçun büyük kısmı ve müştekilerin Ankara’da olmasına rağmen soruşturma dosyası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Gizlilik kararı alınarak bilgi verilmesinin önüne geçildi. 6 yıl boyunca soruşturma sürüncemede bırakıldı.
Olayın faili olarak tespit edilen İbrahim Faruk Bayındır, o dönem müşteki olarak bulunduğu dosyanın bu dosyayla birleştirilmesiyle, suçun asli faillerinden uzaklaştırıldı. Olayın detaylarını ve gerçeklerini ortaya çıkarabilecek PTS (Plaka Tanıma Sistemi), güvenlik kameraları, görgü şahidi, bilgi sahibi olabilecek şahıslar için bu şekilde ön alındı.
Olayla doğrudan bağlantısı olmayan MHP’li şahısların iletişimleri tespit edilerek soruşturma farklı yönlere çekildi.
YARIN: TİLKİ DE İŞİN İÇİNDE