"Taksim'de polis de suçludur"

Güncelleme Tarihi:

Taksimde polis de suçludur
Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2008 17:553dk okuma

Kadın Adayları Destekleme ve Eğitim Derneği Başkanı Hülya Gülbahar Taksim'de yılbaşı gecesi yaşanan olaylarla ilgili www.hurriyet.com.tr'ye şu açıklamaları yaptı;

Haberin Devamı

"Gerek Beyoğlu Belediyesi gerekse Emniyet Teşkilatı olayları önlemek konmusunda üzerlerine düşen görevleri yerine getirmemişlerdir. Geçmiş yıllarda yaşanan deneyimlerle bu olayların olması gündemdeyken bile bile bu saldırganlığa izin ve cesaret verilmiştir.

Bu yaklaşım, kadınlara karşı işlenen suçlara suç olarak görmeme, kadınlara önem ve değer vermeme mantığının doğal bir uzantısıdır. O akşam Taksim Meydanı'nda alınan önlemleri gördük. Vatandaşın malına karşı bir suç işlenseydi, olay yerine iki tane polis memuru gönderip dağılın beyler mi diyeceklerdi?

İkincisi; 1 Haziran 2005 tarinden beri yeni TCK yürürlükte olduğu halde ve Yargıtay ceza genel kurulu geçtiğimiz yıl, evlilik içi tecavüz hariç, "Nitelikli hal" gösteren bütün cinsel saldırı suçlarının kamu davasıyla görülmesi gerektiği karara bağlamışken, bu olayda yargı sistemi yeni TCK'yı uygulamak yerine kabahatler kanununu uygulayarak saldırganları 57 YTL'ye salıvermişlerdir.

Haberin Devamı

Oysa, bu konuyu ciddiye alan herhangi bir savcı, yeni TCK'ya mütecaviz sarhoşluktan halk arasında cinsel dokunulmazlığa saldırarak panik yaratmaya kadar bir çok madde bulabilirdi. 105. maddedeki cinsel taciz de bunun örneklerinden biri. Ama asıl uygulanması gereken cinsel saldırıyı düzenleyen 102. maddedir.

Cinsel amaçlı "dokunma" gerçekleştiği anda cinsel saldırı suçu oluşur. Bunun da cezası 2 yıldan 7 yıla kadardır. Birden çok kişi tarafından işlendiği takdirde ya da bedensel ve ruhsal bakımından (örneğin alkollü birine karşı) işlendiği takdirde ceza yarı oranında arttırılır ve madurun şikayetine bağlı değildir. Kamu davası açmak gerekir.

Üçüncü olarak; olayın ardından yapılan yorunmlar, adeta kadınların yılbaşı gecesi Taksim'de ne işi vardı bir daha da gitmesinler yorumuna dönüşmüş, ne yazık ki olaylarla ilgili görüntüler, gerek medya tarafından gerek pornografi siteleri tarafından bir eğlence aracı haline getirilmiştir.

Haberin Devamı

Olayların hemen arkasından, yetkililerden gereken yapılmıştır, yapılacak, açıklamaları gelmiştir. Açıklamaları önümüzdeki dönemde de bu saldırılar karşısında somut bir şey yapılmayacağının göstergesidir.

O gece yaşananlar sadece o saldırıya maruz kalan kadınlar ve arkadaşları değil, Türkiye'de yaşanan tüm kadnlarda inanılmaz bir korku ve dehşet yaratmıştır.

Bu görüntüler 1 Ocak 2008'den itibaren Taksim ve benzeri meydan ve ana caddelerdeki kadın sayısının yarıya inmesine neden olmuştur. Bundan böyle eşlerin babaların, hatta annelerin, ablaların kadınlar üzerindeki sokağa çıkma şu kıyafette çıkma şu saatte çıkma baskısına maruz kalmasına neden olacaktır.

Haberin Devamı

Oysa ki, istediği satte istediği kıyafetle, kamusal alanda yer almak kadınların en doğal hakkıdır ve kadınların sokaklarda güvenlik içinde dolaşmalarını sağlamak devletin en önemli görevlerinden biridir.

Kadın hareketi bu olayın peşini bırakmayacak görevini yerine getirmeyen ilgililer hakkında gerekli işlemleri yapacaktır. Hukuksal açıdan ise, bu olay bize;

1 Kadınlar söz konusu olduğunda hiç bir kanunu uygulanmadığını,
2 Kadınlarla ilgili davalarda kadın örgütlerinin davaya katılıp müdahil olmalarının biricik çözüm olduğunu
3 Kamusal alanda gerçekleştirilen her türlü taciz ve saldırının Kamu davası olması gerektiğini ve cezalarının caydırıcılığı sağlayacvak şekilde arttırılıp paraya çevrilip ertelenmemesi gerektiğini göstermiştir."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!