‘Ölen kadın masum değildir’

Güncelleme Tarihi:

‘Ölen kadın masum değildir’
Oluşturulma Tarihi: Nisan 09, 2007 00:00

Diyarbakır’ın Çınar İlçesi’nde 12 yaşındayken berdel usulüyle evlendirilen ve erkek çocuk doğurmadığı için baskı gördüğü eşinren ayrılmak isteyince, ‘Töre gereği’ öldürülen 20 yaşındaki Gülistan Gümüş cinayetiyle ilgili davanın 4’üncü duruşmasında sanık avukatı savunmasında, “Öldürülen kadın masum değildir. Bu nedenle müvekkillerin tahliyesini istiyoruz” dedi.

Sanık avukatının bu savunması, duruşma salonundaki kadın müdahil avukatları şaşkına uğrattı.

Çınar’ın Sırımkesen Köyü’nde 22 Temmuz 2006 günü annesinin evinde gizlendiği çeyiz sandığında kalaşnikofla taranarak katledilen Gülistan Gümüş cinayetiyle ilgili davaya Diyarbakır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.

Haklarında TCK’nın 82/1-d-k maddesi uyarınca ‘Töre saikiyle yakın akrabayı öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açılan tutuklu sanıklardan Gülistan Gümüş’ün imam nikahlı eşi Ömer, kayınbiraderleri Mehmet Şah ve Hamdullah Taş, kadının amcasının oğlu Bahattin Gümüş katıldı. Tutuksuz sanıklardan Gümüş’ün amca oğulları Abdurrahim Gümüş, Memduh Gümüş, amcası İdris Gümüş ve kayınbiraderi İzzettin Taş ise katılmadı.

‘CAYDIRICI CEZA VERİLMELİ’

Müdahil avukat Meral Beştaş, dosyanın özellikli bir dosya olduğunu, cinayetin ise normal bir cinayet vakası olmadığını savundu. Beştaş şunları söyledi:

“Namus adına işlenen cinayetlerde ciddi yaralanmalar var. Kamu vicdanı gerçekten zarar görüyor. Cinayetlerin ne kadar vahim olduğunu hep birlikte görüyoruz. İlk kez Türkiye’de resmi anlamda bir genelge yayımlandı. Herkese ciddi görevler yüklenmiştir. Bunlardan biri de Adalet Bakanlığı’dır. Bakanlık yazıları ilgili birimlere göndermiştir. Caydırı cezalarla bu tip suçlar önlenebilir. Cezasız kalındığı taktirde yeni suçlar işlenecektir. Bu tip suçlar bir ya da iki kişinin kararıyla işlenmiyor.

Genel karar olduğunu hapimiz biliyoruz. Ortada bir cinayet var, ancak suçu üstlenen yok. Sonradan ifadeler değişerek bu suçu Gülistan’ın eşi üstlenmiştir.

Ancak mevcut delillere göre bu olayın bir ya da iki kişinin işlediği cinayet olmadığını biliyorum. Dosyadaki dilekçelerin tümünde, ‘namus meselesidir’ diye bir cümle var. Sanıklar töre değil, ama namus adına işlendiğini iddia ediyorlar. Namus denilince akan sular durmaktadır. Böyle bir haklılık olamaz. Burada bir kadının yaşam hakkı korkunç gerekçelerle ortadan kaldırılmıştır. Ölenin annesi, kızı ve babası olmasaydı, delil olmayacak, bir sanık ve bir silah olacaktı. Ailesi her şeyi göze alarak gördüklerini anlattı. Bu nedenle geçen duruşma tahliye edilen İdris ve Memduh Gümüş dışındaki sanıkların tekrar tutuklanmalarını talep ediyoruz”

AVUKATTAN ŞOK EDEN SAVUNMA

Sanıkların avukatı Zafer Yaşlı ise, kadının 10, ya da 20 kişinin organize edeceği şekilde öldürülecek biri olmadığını ileri sürdü. Avukat Yaşlı savunmasında şöyle dedi:

“Tabiri caiz ise kafeste bir kuştur. Bunun için 20 avcı olmaz. Bir tane silah yakalanmıştır. O silahı kullananlar da suçunu itiraf etmiştir. O da Mehmet Şah Taş’tır. Diğer sanıklarla ilgili dosyada çelişkiler vardır. Tahliye olan 4 sanık ile özellikle Bahattin Gümüş ve Hamdullah Taş’ın durumları aynıdır. Sadece bizim bölgede değil, dünyanın neresine gidilirse gidilsin bu durumlar vardır.

Bizim yöremize has birşey değildir. Bu vatan aşkı gibi, Allah aşkıdır. Burada bazı kesimler namuslarını candan öte görürler. Bu kadının öldürülmesi de basit bir namus cinayeti değildir. Bizim de bir yere kadar dilimiz dönmektedir. Bazı şeyler bunun da ötesindedir. Her iki taraf ta akrabadır. Ama şunu söyleyebiliyoruz. Ölen kadın masum değildir. Bu nedenle tutukluluğu devam eden Bahattin Gümüş ile Hamdullah Taş’ın tahliyelerini, bu da olmazsa kefaletle serbest kalmalarını talep ediyoruz.”

Avukatın bu savunması karşısında kadın müdahil avukatlar şaşkınlıklarını gizleyemedi. Kısa bir ara veren mahkeme, kuvvetli suç şüphesi altındaki sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, dosyadaki eksikliklerin giderilmesine karar verip duruşmayı erteledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!