İTO Başkanı İbrahim Çağlar'ın ölümünde ihmal var mı?

Türkiye’de her yıl 300 bin kişi kalp krizi geçiriyor, bunların 125 bini ölüyor. Prof. Dr. Mahmut Şahin, kalp krizinden şüphe edilmesi halinde yapılacak ilk hareketin 112 Acil’i aramak olduğunu söyledi.

Hastanın kendisinin veya başkasının kullandığı arabayla hastaneye götürülmeye çalışılmasının zaman kaybı olduğunu belirten Prof. Dr. Şahin, “Hayat kurtaran ilk müdahale ambulansta başlıyor” dedi.

MİDE AĞRISI GİBİ BAŞLAYABİLİR

Türkiye’de kalp krizlerinin Avrupa ülkelerinden 10 yıl daha erken olduğunu anlatan Prof. Dr. Şahin, şu uyarılarda bulundu:

“Kalp krizi geçiren her 5 hastadan biri hastaneye ulaşamadan kaybediliyor. Bunun önemli nedenlerden biri hastaların kalp krizi belirtilerini önemsememesi. Gerçekten bazen kalp krizleri çok şiddetli ağrıyla gelmiyor. Bazen mide ağrısı gibi başlıyor. Ama karın üst bölgesinden alt çeneye kadar, ön bölgedeki ağrı, sıkışma, yanma, daralma, baskı, ağırlık hissi önemsenmeli. Bazı kalp krizleri mide üstünde baskı, ağrı, daralma, şişkinlik, yanma gibi belirtilerle kendini gösterebiliyor. Hatta kalp krizlerinin yaklaşık üçte biri böyle. En çok atlanan, ilk teşhiste hata yapılan belirtilerden biri bu. Biz öğrencilerimize ‘hastanın önce kalbini düşünün, mide öldürmez. Ama gönderirseniz kalp öldürebilir’ diyoruz. Mide ağrısı diye geçiştirilmemeli. Bilhassa ağrıya bulantı, terleme ekleniyorsa ve kalp damar hastalıklarıyla ilgili riskler (ailede olması, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, diyabet, fazla kilo vs.) de varsa kalp krizinden şüphe edilmesi gerekiyor” diye konuştu.

TEK EKG YETMEZ

Çekilen tek EKG’nin (kalbin elektriksel aktivitesi, cilde yerleştirilen küçük metal elektrotlarla ölçen test) kriz geçiren her üç hastadan birinde normal çıktığını hatırlatan Prof. Dr. Şahin, “Bu yüzden ilki normal çıksa bile kısa aralarla ikinci, hatta üçüncü EKG çekilmeli. Hasta gözetim altına alınarak kalp ritmi izlenmeli, kan testleriyle takip edilmeli. Kalp krizi şüpheli bir hastanın EKG’sine bakıp, ‘bir şeyi yok’ demek tıbbi hatadır. Biri acil servise karın üst bölgesinde ağrıyla geldiğinde kalp krizi protokolü uygulanmalı. EKG’ye bakılıp, mideden, gazdan yollanması son derece hatalı. En az üç kez EKG çekip, üç defa kan testlerine bakıp yine en az üçü de normal çıkarsa hasta ayaktan takibe alınmalı” diye konuştu.

“DUR BAKAYIM” DİYE BEKLEMEYİN

Kalp krizi şüphesi halinde 112’nin aranması halinde ambulans ekibinin en müdahale yapılabilecek en yakın hastaneye götüreceğini söyleyen Prof. Dr. Şahin, “Kalp krizlerinde ilk hata ‘dur bakayım ne olacak’ diyerek beklemek, ambulansla değil, kendi kullandığı veya başka birisinin arabasıyla hastaneye gitmeye çalışmak. Hastane öncesi ölümlerin en sık nedeni aritmi. Yani kalpte çıkan elektriksel fırtına. Bu kalbi durduruyor. Kalp 5 dakika içinde çalıştırılmazsa beyin de ölmeye başlıyor. Bu yüzden kriz ambulansta ortaya çıkmaya başlarsa, derhal müdahaleye başlanarak hayat kurtarabiliyoruz” diye konuştu.

GÖZ GÖRE GÖRE ÖLDÜ...

Hürriyet yazarı Vahap Munyar bugün İTO Başkanı İbrahim Çağlar'ın ölümündeki ihmali yazmıştı. Çağlar'ın kalp şikayetiyle hastaneye gittiği, EKG sonrası "Gaz sıkışması olabilir" denilerek evine yollandığı, 4 saat sonra yaşamını yitirdiği ortaya çıkmıştı. 

Munyar'ın yazısındaki o bölüm şöyle:

Çağlar, pazar sabahı “Payitaht” dizisinin setine eşi, çocuğu ve torunuyla birlikte gitti. Akşam saatlerinde evine döndü. Gece 01.00 dolayında kolunda uyuşma, göğsünde ağrı hissetti. Eşiyle birlikte Koşuyolu’ndaki bir özel hastaneye gitti.

'EKG ÇEKİLDİ, AKSİLİK GÖRÜNMÜYOR' DENİLDİ

 Nöbetçi doktorlar Çağlar’ı muayene etti, EKG çekti, bir aksilik görünmediğine karar verdi:

-Gaz sıkışması olabilir. Size gaz sıkıntınızı çözecek bir ilaç yazalım. Bunu kullanın, rahatlarsınız.

 Eşinin kullandığı arabayla nöbetçi eczaneye yöneldiler, İbrahim Çağlar cebini yokladı, yanına para almamıştı. Eşi atıldı:

-Sen arabada otur. Ben ilacı alırım.

Eşi ilacı alıp döndüğünde Çağlar’ı başı önünde, kendinden geçmiş buldu. Hemen aynı hastaneye döndü. Kalp masajıyla müdahale sonrası Çağlar, aynı hastanenin Bağcılar’daki merkezine yönlendirildi. Orada anjiyo yapıldı, doktor Çağlar’ın eşi ve o ana kadar haberi olup hastaneye koşan arkadaşlarına durumu açıkladı:

 -Anjiyo yaptık, bir damar tıkalıydı. Stent taktık. Hastayı iki gün burada müşahede altında tutacağız. Bir süre vücudun oksijensiz kalması sorun yaratmış olabilir. Müşahede sırasında vücudu soğutacağız.

Hastanede bekleyenler arasında bulunan Adnan Ersoy Ulubaş ve arkadaşları saat 04.00 dolayında görev bölümü yaptı:

 -Hepimiz beklemeyelim. Bazılarımız evlerine dönüp biraz dinlensin, sabah nöbeti devralır.

Ulubaş, görev bölümü sonrası eve döndü. Çok geçmeden telefon geldi:

 -İbrahim Çağlar ikinci kez kalp krizi geçirdi.

Hastaneye gitmek üzere evden çıkmıştı ki acı haber ulaştı:

 -İbrahim’i kaybettik...