Güncelleme Tarihi:
Sanat kutlanmalı! Yeni bir sezon, yeni sergiler, yazın (genele hakim olan) karma sergilerinin ardından sanat piyasasının canlandığı bir ay Eylül. Şehre döndüğümüz, birbirimizi açılışlarda görmeye başladığımız, yeni sergilerden bahsettiğimiz, yenilendiğimiz bir zaman. Toplum olarak sanatla olan sorunlu ve uzak ilişkimiz hatta, sanat galerisini araba galerisiyle karıştıranımız çok var, dolayısıyla da bu yenilenme ancak küçük bir kesimi kapsıyor ama, daha geniş kitlelere açılmak ve güzel zamanları beraber yaşamak için geç değil. Söylediğim gibi, güzel zamanlar, sanat her zaman, hep beraber kutlanmalı.
Ülkece geçirdiğimiz travmalar, OHAL, kaçan turistler, ülkedeki olumsuz koşullar sebebiyle ARTINTERNATIONAL’ın bu sene gerçekleşmeyecek olması, koleksiyonerlerin yabancı sanatçılara yönelmesi ve eser fiyatları ile ilgili tartışmalar, Çanakkale Bienali’nin iptali derken karamsarlıklar ardı ardına çöktü, gelmesine hep sevindiğimiz yazı, koşullar biraz buruk geçirtti bize. Çağdaş Sanat Galerileri Dayanışması (ÇGSD), bu burukluğu atmanın zamanının geldiğine karar vermiş ve 14 üye galerinin ortak girişimi ile bu yıl ilk kez 30 Eylül -2 Ekim tarihleri arasında Istanbul Gallery Weekend (IGW) adı altında bir Açık Hafta Sonu etkinliği organize ediyor.
Bir ilk olarak heyecan uyandıran IGW ile ilgili sorularımı, x-ist’ten Daryo Beskinazi, Pg Art Gallery’den Pırıl Arıkonmaz ve The Empire Project’ten Kerimcan Güleryüz cevapladılar; sanat galerilerinin dayanışmasını ve galerilere Istanbul Gallery Weekend’i gerçekleştirme kararını aldıran hikayeyi anlattılar.
İstanbul galerileri uzun bir süredir bu kadar net, kamuoyunda yer bulacak bir şekilde beraber hareket etmemişti. Nedir bu bir araya gelişi sağlayan?
D.B: Aslında 2 yıla yakındır 14 galerinin bir araya gelerek oluşturduğu bir dayanışmamız var: ÇGSD…
ihtiyaç halinde toplanıp bazı ortak meseleleri tartışıyor, çözüm getirmeye çalışıyoruz. Bazılarında da epey başarı elde ettik.
Şu anda dünyanın pek çok şehrinde gerçekleştirildiği şekilde biz İstanbul galerileri de bir Gallery Weekend organizasyonuna imza atıyoruz ki o da bu haftasonu, 30 Eylül - 2 Ekim arası… Bu 3 gün içerisinde galeriler normal saatlerinin dışında da açık olacaklar, ayrıca Pazar günü de ziyaretçi ağırlayacağız. Bu süreçte pek çok galeri sezon açılışı yapıyor olacak, bir de koleksiyonerlerle sanatçıları kaynaştıracak bir partimiz var SOHO’da Cuma akşamı. Yani ilk sefer için epey kapsamlı sayılabilir.
Bunu yapmaya karar vermemizin sebebi, senin de kolayca tahmin edeceğin üzere ülkenin şu an içerisinde bulunduğu darboğazın bize de kaçınılmaz olarak yansıması ve ortak bir hareketle kamuoyuna bir birliktelik, devamlılık mesajı verebilme arzusu. Türkiye’de güçlü ve sağlam bir sanat geleneğinin varlığını ve bunun 15 Temmuz sonrası ortaya çıkan birlik ve beraberlik süreci içerisinde üzerimize düştüğü şekliyle yansıtılması. Başarılı olacağımıza da ayrıca inanıyorum.
K.G: Bu birlikteliğin tohumları uzun bir zaman önce atıldı, çok eksiğini hissetmiştik, ama aktif ortam bu konuları netleştirmemizi geciktirdi. Yerel de ve uluslararası düzeyde aktif olan galerilerin maalesef daha önce bir araya gelebileceği herhangi bir mesleki dayanışmanın olmaması, kendi alanımızın sorunlarına çözüm üretmekte bizi pasif kıldı. Son 1.5 seneyi kapsayan süreç, kolektif bir organizasyona olan ihtiyaç, bizi bugün bu güzel projeyi hayata geçirebilecek noktaya getirdi. Sadece günü kurtarmaktan ziyade, gelecek adına pozitif projeler üretmek, hepimiz için çok önemli.
P.A: Aynı vizyonda hareket eden çağdaş galeriler, uzun zamandır bir ‘dayanışma’nın eksikliğini duymaktaydı. Özellikle son on senede alanımızda yakalanan ivme beraberinde birçok olumsuzlukla da karşı karşıya kalmış, bir birlik olarak hareket edememenin eksikliğini daha fazla hisseder olmuştuk. ‘Secondary market’, spekülasyonlar, abartılı eser fiyatlandırılması, ardından yüksek oranlarda uygulanan indirimler ve sanat pazarına güvenilirliğin arttırılması gibi birçok konu gündemimizdeydi.
Aralık 2014’te 6 galerici, Selin Söl öncülüğünde ilk buluşmamızı gerçekleştirdik. C.A.M., Galeri Nev, Daire Galeri, Galeri Zilberman, x-ist ve Pg Art Gallery olarak bir araya geldiğimiz ilk toplantının ardından aynı duruşta ve benzer etikte olan diğer 8 galeriyi de dayanışmamıza davet ettik. O günden bugüne, İstanbul’da çağdaş sanat galericileri olarak alanı sağaltıcı yollar arayışındayız.
Geçtiğimiz aylarda yaşadığımız sosyo-politik sıkıntıların sanat piyasasına nasıl bir etkisi oldu? Genel olarak galerilere ilgi, ziyaret, alımlar, yurtdışı fuarları ve koleksiyoner davranışında ne gibi değişiklikler gözlemlediniz?
P.A: Bu endişe edici ortamda hepimizin cevabını merak ettiği önemli bir soruyu dile getirdiniz. Sanat sezonu her yıl okulların kapanmasıyla yani Haziran sonu sonlanır. Temmuz, Ağustos aylarında ise galeriler ya yaz tatili sebebiyle kapalı olur ya da ender olarak grup sergilerine rastlanabilir. Galerilerin programlarını sanatçıların ise üretimlerini oluşturdukları yaz aylarının ardından Eylül’de galeriler sanatseverlere kapılarını açarlar. Dolayısıyla sorularınıza net cevaplar verebilmek için henüz erken, yaşanan sosyo-politik sıkıntıların alanımızdaki etkilerini önümüzdeki birkaç aylık süreçte hep birlikte deneyimleyerek göreceğiz…
K.G: Sadece sanat alanında değil genel hayat akışımızın her noktasına dokunan olumsuzluklar ister istemez bizi daha karamsar bir noktaya sevk eder, sanat ortamı da bu ruh halinden etkilenir. Son 4-5 senedir gel-gitlere dayanmış galerilerimiz sert ve dengesiz hava koşullarıyla karşı karşıya, sadece hayati harcamalara odaklanarak geçecek bir ekonomik buhran döneminde değiliz. Bir olağan üstü hal tam anlamıyla mevzu-bahistir. Ümidim bu gelinen noktanın bir arınma ve reset için imkan olması. Kalan sağlar bizimdir diyebilmemiz. Etik kurallar çerçevesinde galerilerin bir araya gelmesi. Gerçek alıcıların da bu kuralların yararlarına olduklarını algılamaları, ve bu noktada sanatın eksik değerlerin bir dayanağı olmadığı ama "Asli" olduğunu benimsemeleri.
D.B: Türkiye’de sanat piyasası galerilerin ve bazı kurumların münferit çaba ve girişimleriyle ayakta durmaya çalışıyor, malum. Yaşanan bu sıkıntılar da bizi bir hayli etkiledi. Hele ki bir de yaz dönemine denk gelmesi daha da dramatik oldu; nitekim yazın zaten çok da fazla olmayan ziyaretçi sayısı ve iş hacmi daha da düştü. Lakin büyük umutlarla açılan yeni sezonda neler olabileceğini oturduğumuz yerde bekleyeceğimize ÇSGD girişimi olarak hep beraber birşeyler yapma ihtiyacı hissettik. Bu, dediğim gibi hem kamuoyuna bir birlik mesajı, hem de hiç kimsenin öyle kolay kolay pes etmeyeceğine dair bir nümayiş, kurumlararası bir işbirliği çabası… Burada moralleri bozuk olan sanatseverlerin bizim bu girişimimize sıcak bir destek vereceklerine gönülden inanmamız da elbette önemli bir etkendir. Bu ülkede sanat sahipsiz değil ve bir şekilde başı dik, alnı ak yüzeye çıkacak tekrar.
Istanbul Gallery Weekend’in gerçekleşeceği haberini Çanakkale Bienali’nin iptali sonrasında aldık. Aslında çok yakın bir süre sonra, Kasım başında da Contemporary Istanbul var. Bu zamanlamanın özel bir nedeni var mı?
D.B: Biz bu projeye (IGW’den bahsediyorum) başladığımızda henüz Çanakkale Bienali meselesi ortada yoktu. Ancak açmış olduğumuz sosyal medya hesaplarında hem Türkçe hem de İngilizce ortak bir bildiri yayınlayarak Çanakkale Bienali mağdurlarının yanında olduğumuzu, bu durumun yanlışlığını açıkgönüllülükle ve derhal ifşa ettik, ki bu da zaten doğru ve gerekli bir duruştu. Contemporary’nin ise konuyla ilgisi yok. Dayanışma içerisindeki galeriler arasında bu fuara girmeyecek olanlar da var nitekim, ancak yine de içinde bulunduğumuz durumun onların da fikirlerini etkilediğini ve bazılarının son anda da olsa katılma kararı alarak ülke sanatı için önemli bir girişim olan bu fuarı destekleyeceklerini söylemekten memnuniyet duyuyorum.
K.G: Sanat ortamının asıl ev sahipleri Sanatçılar ve onlar ile ortaklık içinde olan galerilerdir, dolayısıyla birlik ve beraberlik içinde sezonun açılışında bu yola iyi bir enerji ile başlamak da önemli bir ihtiyaç. Bir şeyin ilk'i daima zordur, üzerinde düşünülmesi ve doğru planlanması zaman alır, dolayısıyla bu kısa operatif süreçte, arzuladığımız derecede herkesi kapsayıcı olamadık. IGW'nun ilk edisyonunun iyi bir başlangıç olacağına inanıyorum asıl olarak bundan sonraki senelerde gerçekleştireceğimiz event'imizin de daha geniş kapsamda olması önemli olacak.
P.A: Evet, tabii ki var. ‘Istanbul Gallery Weekend’ adını verdiğimiz bu etkinliğin ilk edisyonunu sanat sezonunun tam da açıldığı haftasonuna denk getirmek bilinçli bir tercihti. Çanakkale Bienali’nin iptali gibi daha birçok olumsuz haberi yaz boyu üzülerek takip ettik. Daha dik, daha motive, daha dinamik bir dayanışmaya ve ‘biz buradayız’ demeye ihtiyaç duyduk. Nefes alabilmek için şimdi daha da çok ihtiyacımız var sanata.
14 üye galerinin dışındaki farklı galerilerin de katılımıyla gerçekleşecek etkinlikte sanatseverler, 30 Eylül Cuma ve 1 Ekim Cumartesi günleri saat 11.00 - 21:00 arası, 2 Ekim Pazar günü ise saat 12:00 - 19:00 arası 2016-2017 sezonunun açılış sergilerini izleyebilecekler.
Galerilerin programlarını IGW ve galerilerin sosyal medya adreslerinden takip edebilir, galerilerin adresleri ve mevcut sergilerinin tanıtımı ile ilgili bilgileri içeren gezi haritasını katılımcı galerilerden ücretsiz olarak alabilirsiniz.
Instagram: @istanbulgalleryweekend
Facebook: facebook.com/cagdassanatgalerileridayanismasi/
* Görseller IGW Instagram hesabından alınmıştır.
irmakozer.com tarafından hazırlanmıştır.