Masanızın üzerinde kullandığınız bilgisayarın aynı zamanda bir radyo vericisi görevi de gördüğünü biliyor muydunuz? Bilgisayar ekranınızdaki görüntü, ekranın ardındaki elektron tabancalarından ekrana gönderilen, elektromanyetik sinyaller tarafından yaratılıyor. Yani özel olarak yapılmış, uygun bir alıcıyla ekranınıza gelen görüntüleri kilometrelerce uzaklıktan dikizlemek mümkün. Bir başka deyişle bilgisayarınızla yaptıklarınızın izlenmesi teorik olarak olası. Tabii her bilgisayarı izlemek için her köşeye bir dinleme bilgisayarı koymak pratikte pek mümkün olmasa da, bu gerçeği bilmenizde fayda var. Ali Emre Ersöz'ün Türkiye'nin ilk İnternet düşünce suçlusu ünvanını kazanmasına yol açan gelişmelere bakarsanız, yerin olduğu kadar İnternet'in de kulağı olduğundan emin olabilirsiniz.Kendi halinde bir lise öğrencisi olan Ali Emre Ersöz, geçtiğimiz Aralık ayında bir grup görme özürlünün belediye zabıta görevlileri tarafından sopaya çekilmesine aklı başında, milletini seven her vatandaş gibi tepki duymuş. Belediye görevlilerini polis sanan Ersöz tepkisini, TürkNoktaNet'in İnternet ortamındaki sohbet odalarında dile getirmiş. Ersöz'ün bir grup savunmasız, kör vatandaşı dövenlerin davranışını hayvanca olarak değerlendiren görüşü, sohbet odasına bağlanan bir muhbiri harekete geçirmiş ve ihbarda bulundurmuş. Terörle mücadele ekipleri Ersöz'ün evini basmış, olay mahkemeye intikal etmiş, mahkeme de Ersöz'ü 10 ay hapse mahkum etmiş. Aslına bakılırsa mahkeme çok haklı. Ne de olsa devletin güvenlik güçlerine, kimseyi dövme yetisi olmayan hayvan yakıştırması yapmak gerçekten büyük bir mantıksızlık örneği.Neyse, Ersöz'ün avukatı tarafından temyize götürüleceği açıklanan karar değil konumuz. Dememiz o ki İnternet'in öyle sonsuz demokrasi ortamı olduğunu söyleyenlere fazla kulak asmayın. İnternet yalnızca bir araç. Ve hiçbir araç da, yapılan eylemi meşru kılamaz. Konumuz Ersöz'ün eyleminin suç teşkil edip etmediği değil. İster evde, ister kahvede, ister sokakta, ister İnternet'te nerede olursanız olun, gerçekleştirdiğiniz eylemlerin tek bir sorumlusu var, o da sizsiniz.Ve eyleminizin herhangi bir devletin sınırları dahilinde suç teşkil edip etmeyeceğine dair kuşkunuz varsa, o eylemde bulunmayın. Ne ka ekmek o ka köfte... Ne ka demokratik devlet, o ka demokratik İnternet...Karamsar olmayan not: Zaman o kadar da kötü değil tabii ki. İnternet sonsuz demokrasi ortamı sağlamıyor ama eskisinden çok daha demokratik bir ortam sağladığından kimsenin kuşkusu olmasın. İnternet'in sağladığı demokratik özgürlüklerin sınırlarını keşfetmek ise size kalmış.yurtsan@hurriyet.com.tr