Yaz akşamlarının en renkli yaşandığı mekânların başında gelen CerModern, ağustos ayında da oldukça dolu bir program hazırladı. Açık hava film gösterimlerinin yanı sıra ay boyunca konserlerden modern dans gösterilerine, müzikallerden tiyatrolara çok sayıda etkinlik, Ankaralıların karşısına çıkıyor.
#ANKARAAlternatif yapımlarıyla tiyatroseverlere farklı bir deneyim sunan Ankara’nın üç özel tiyatro ekibi Gri Şehir Tiyatrosu, Bambu Tiyatro ve Ankara Devinim Tiyatro bir araya gelerek ‘Ankara Gazinosu’ isimli müzikli bir kabare hazırlamaya başladı. Burak Efe Meyili ile birlikte oyunu yazan ve aynı zamanda yönetmen koltuğunda oturan Ahmet Yapar, Gazinoda geçen insan ve memleket hikâyelerini anlatan oyunumuzda, pavyon kültürüne eleştirel bir bakış açısı var” diye konuştu.
#Haşim KILIÇTarih anlatıcısı, müzisyen ve toplum gönüllüsü Pınar Ayhan, pek azını bildiğimiz, tarih sayfalarında belki de dipnot olarak kalan hikâyeleri anlattığı müzikal belgesellerinde son 100 yılımızın kahramanlarıyla tanıştırıyor bizi. Derin bir araştırma sürecinin ardından yaşadığı farkındalığı sahnelere aktaran Pınar Ayhan, toplumsal sorumluluk bilincini sahaya da taşıyarak Tohumluk Vakfı’nı kurmaya karar veriyor. Röportajımızda hem gıdanın hem insanın ata tohumunun peşine düştüklerini anlatan sanatçı “Adımız Tohumluk çünkü her birimiz birer tohumluğa ayrılmış Cumhuriyet evlatlarıyız. Amacımız sıhhatli tohumlar yetiştirmek ve nesiller boyunca ekmek. Kırsalın sorunlarını sadece dinleyen değil, aynı zamanda anlayan ve harekete geçen bir yapı olmak iddiasındayız. Köy ile kent arasında bütüncül yaklaşımla sosyal yardımlaşma, eğitim, kültür ve sanat köprülerini yeniden oluşturabilmek ve onarabilmek adına kurduğumuz komitelerimiz, mesleklerinde profesyonel olan altı yüze yakın gönüllülerimizle harıl harıl çalışıyoruz” dedi.
#Pınar AyhanAdını Türkiye’den daha çok Arjantin’den dünyaya duyuran oyuncu Ergün Demir’le; değerlendirdiği projelerini, CAST 34’te verdiği doğaçlama derslerini ve birçok konuyu konuştuk. Klişe olmayan, sıra dışı ama gerçekçi cevaplarında sanata ve hayata dair yıldız tozları bulacaksınız.
#Ergün DemirYıllardır üzerine umutsuzluk bulutları çöken İstanbul yeni bir kültürel patlamanın eşiğinde. Uzmanların şimdiden Türk sanatında ‘üçüncü dalga’ dedikleri bu atılımın en önemli ayağı Dolapdere’de açılan çağdaş sanat müzesi Arter. Dünyadaki benzerlerine meydan okuyan Arter sanat dünyamızda oyunu değiştirecek. Kurucu direktörü Melih Fereli’yle bir araya geldik. Müzenin kuruluşuyla ilgili bilinmeyenleri, Koç ailesinin rolünü ve projenin misyonunu konuştuk.
#DolapdereKadıköy’de sokaklar kalabalık ama insanlar sakin. Herkesin keyfi yerinde... Kimseyi geri çevirmiyor Kadıköy... Cebinde herkes için bir şeyler var: İsteyene deniz, isteyene İstanbul’un en güzel günbatımı, isteyene sereserpe uzanabilecekleri çayır çimen, isteyene Yeldeğirmeni ve Moda’nın yeni dalga kafelerinde dertsiz tasasız muhabbet... Çocuklar için koşup oynayacak alan, gençler için özgürlük, yaşlılar için rahatsız edilmeden nefes alma imkânı... Kadıköy’ün gündüzü böyle yaşanıyor. Bir de gecesi var. Yepyeni barlarından kimisi gizli hazine değerinde restoranlarına, açık hava meyhanelerinden İstanbul’un yeni ve dinamik sound’unun üretilip sergilendiği konser salonlarına, giderek daha büyük bir kitleyi kendine çeken Kadıköy gecesi... İlçenin, İstanbul’un cazibe merkezi haline gelmesinde bir sır var muhakkak. Beyoğlu’nun sönükleşmesi mi, Gezi olaylarından sonra kültür-sanat ekseninin yer değiştirmesi mi, başka türlü bir şehir anlayışının giderek yerleşmesi mi? İşte bir cevap... Kadıköy merkezli dergi Bant Mag.’ın kurucularından James Hakan Dedeoğlu ve Aylin Güngör, “Burada bu kadar yoğun bir kültür-sanat üretiminin ve tüketiminin olması ne anlama geliyor” sorusunu şöyle yanıtlıyor: “Şehrin diğer semtlerinde bir şeylerin yanlış gittiği anlamına...”Peki Kadıköy’de doğru giden ne? Ya da tam aksine, bu yükseliş bazı Kadıköylülerin artık orada barınamamasına, örneğin Fikirtepe’de olduğu gibi kenara itilmesine mi neden oluyor? Sokakları dolaştık, ilçenin sakinleriyle ve onu çekim merkezi haline getiren aktörlerle konuştuk, geniş bir dosya hazırladık.
#KadıköyGünümüz Türk edebiyatının en çok kazanan yazarlarından Nermin Bezmen, merakla beklenen Shura’nın devam hikayesini nihayet yazdı. Kitabında Shura’nın Paris’te 1924-26 yılları arasında yaşadıklarını anlatan Bezmen, son anda geri çekilen cinsel istismar önergesi hakkında da bir kadın edebiyatçı olarak şu yorumu yaptı: “Canım ülkemin canım insanları için düşünülen, hazırlanan gelecek o kadar içimi acıtıyor ki. Bir tabir vardır ya; ‘gözyaşlarım kurudu’ diye. Yaşadıklarımız sonrasında benim de günlerce ağladığım zamanlar oldu.”
#Cengiz SemercioğluBir kız bir erkek, iki çocuk annesi Oya Başar’la “O Hayat Benim” dizisi çekimleri arasında Anneler Günü röportajı için buluştuk. Anneler Günü gibi özel günleri çok da sevmediğini söyleyen Başar, “En güzel hediye öpücük ve anneye teşekkür” diyor.
#Ömür Gedik14 yaşında modelliğe başlayan, sonradan oyunculuğa merak saran Ahu Yağtu, İstanbul’daki oyunculuk eğitimiyle yetinmeyip soluğu yurtdışında aldı. Yaklaşık üç aydır New York’ta bulunan ve önümüzdeki günlerde İstanbul’a dönecek olan Yağtu ile yurda dönüş hazırlıkları sırasında görüştük.
<B>Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Yüksekokulu bünyesinde 'Uygulamalı Takı Teknolojisi Programı' bulunuyor. Öğrenciler, tasarımdan uygulamaya kadar, takı oluşturmanın tüm aşamalarını öğreniyor. Rengin insanlar üzerindeki ruhsal etkileri, el yeteneğinin geliştirilmesi ve denge, birlik gibi tasarım ilkeleri de verilen dersler arasında.</B><br>
Tiyatronun kalbi başkent Ankara'da atıyor. Ethos Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali başladı. Türkiye'nin yanısıra dünyanın çeşitli ülkelerinden tiyatro topluluklarının katıldığı festival, 27 Ekim tarihine kadar sürecek. Tiyatro sanatçılarının katıldığı söyleşi ve paneller de festivalin yan etkinliklerinden. Bakalım Ethos Ankara Uluslararası Tiyatro Festicali'nin programında neler var: