Kral'ın vasiyeti

Güncelleme Tarihi:

Kralın vasiyeti
Oluşturulma Tarihi: Kasım 12, 1998 00:00

Haberin Devamı

Bir eşi de G.Saray Müzesi’nde bulunan Metin Oktay'ın, Servet Hanım’a emanet ettiği ve ‘‘Bunu, futbolculuğu, efendiliği ve golcülüğü ile Türk futboluna örnek olacak kişiye ver’’ dediği tacın devir teslim töreninde sadece HÜRRİYET vardı.

Herkesi duygulandırdı

Geçmişteki günler, duygular, özlemler insanoğlunun anılarını canlandırır, gözlerini yaşartır. Her şey gazeteniz HÜRRİYET'te yayınlanan ‘‘Kralım rahat uyu’’ haberinden sonra başlamıştı. Türk futboluna damgasını vuran rahmetli Metin Oktay'ın rekorunu kıran, onun futbolunu izleyemese de yine onunla aynı duyguları paylaşan Hakan Şükür'ün, Kral’ın kabrini ziyareti herkesi duygulandırmış, heyecanlandırmıştı.

Metin böyle istedi

Bu yayın üzerine telefonla bizleri arayan Metin Oktay'ın zarif eşi Servet Hanım, duygularını şöyle dile getiriyordu: ‘‘Metin Oktay'ı kabrinde ziyaret edip onu tekrar yaşatan, Hakan Şükür'ün bu hareketi beni gururlandırdı. Kendisini görmek istiyorum. Metin'imin vesiyeti olan krallık tacını ona takmak istiyorum. Hayattayken bu vasiyeti yerine getirmek benim görevim.’’ Ve bunları söylerken de zorlanıyor, titreyen sesini kontrolde zorluklar çekiyordu.

Sarı-kırmızı buket

Oktay ailesinin zilini çaldık. Hakan Şükür tedirgindi. Servet Hanım kapıyı açtı, ince ve nazik tavırlarla bizleri buyur etti. Hakan, elinde bulunan sarı-kırmızılı buketi uzatırken, gözlerde ıslaklıklar vardı. Bütün aile oradaydı. Oğlu Rıfat, gelini Selva ve torunu Zeynep heyacan doluydular.

O’nun yerini aldın

Servet Hanım, titreyen sesi ile ‘‘Hakan bundan böyle sen benim ikinci çocuğumsun. Metin'imin inançları sana benziyordu. Sen onun rekorunu kırdın. Metim'imin ruhunu tazeledin. Gazetede seni kabri başında görünce, ‘İşte Metin'in yerini alan kişi Hakan' dedim. Efendiliğinle de tıpkı, onun gibi örnek oldun.’’

Örnek alıyorum

Hakan Şükür duygulanmıştı, durakladı ve ‘‘Devamlı yaşatılması gereken bir insan. Bu da bana nasip olduğu için kendimi huzurlu ve mutlu görüyorum. Keşke her insan böyle hürmetle anılsa. Herkes layık olduğunu görür. Yalnız şanssız bir insanmışım ki, onun futbolunu göremedim. Ona ait kitapları okuyor, kendimi örnek alıyorum’’ dedi.

Ağlatan BULUŞMA

Hakan Şükür, Metin Oktay'ın vasiyeti olan tacı takmak üzere kendisini davet eden Servet Hanıma sarı-kırmızılı buketi uzatırken bir hayli duygulandı. Kral, gözyaşlarını tutamadı.

Tarihin tanıkları

...VE SARMAŞ DOLAŞ

Tarihi bir gün yaşayan Servet Hanım ve Hakan Şükür gözyaşları arasında sarmaş dolaş oldular. Servet Hanım, Hakan'a, ‘‘Bundan böyle sen benim İkinci çocuğumsun. Metin'e örnek olacağına inanıyorum’’ dedi.

Tacı aldı, formayı verdi

Bir eşi de Galatasaray Müzes’inde bulunan Metin Oktay'ın tacını, sadece Hürriyet'in tanıklık ettiği törenle alan Galatasaray’ın golcüsü Hakan Şükür, çantasından kendi giydiği formayı Servet Hanım'a verirken, yine duygusal anlar yaşandı. Hakan'ın 9 numaralı formasını okşayıp, öpen Servet Hanım, ‘‘Ne mutlu bana’’ demekten kendini alamadı.

Duygulandıran kelimeler...

Sevgili eşim...

Ben Türk futboluna emek verdiğim süre içerisinde hep başarılara imza atmak için çabaladım. Bunu da gerçekleştirdiğime inanıyorum. Senden tek isteğim, benim için manevi değeri çok büyük olan bu tacı, benden sonra gelecek, efendiliği, futbolculuğu ve golcülüğü ile Galatasaraylıların gönlünde taht kuracak kişiye ver...

Emanet yerini buldu

İşte böylesine duygulu konuşmalar sonrasında olanlar oldu. Servet Hanım, oğlu Rıfat’a döndü ve seslendi: ‘‘Metin'imin tacını getirir misin...’’ Yıllarca sahibini bekleyen taç, Servet Hanım'ın ellerindeydi. Ayağa kalktı, Hakan Şükür'ün başına emaneti takarken gözlerde yaşlar vardı. Servet Hanım, vasiyeti yerine getirirken ‘‘Hakan'a ne de güzel yakıştı’’ diyordu.

Gözünüz arkada kalmasın

Hakan ise, titreyen sesi ve heyecanla şunları söylüyordu: ‘‘Siz bundan böyle benim ikinci annem oldunuz. Gözünüz arkada kalmasın, bu emaneti, Metin ağabeyime uygun bir ahlak içinde yaşadıkça taşıyacağım. Sizlerin duygularını biliyorum. Yüzünüzü kara çıkartmayacağım.’’

Hakan’dan forma

Bu kez hediye verme sırası Hakan Şükür'e gelmişti. Çantasından kendi giydiği formayı Servet Hanım'a verirken, ortada yine duysal bir görüntü vardı. Hakan, ‘‘Metin abi 10 numara giyermiş. Ben size 9 nolu formamı vereyim’’ dedi. Servet Hanım formayı okşadı, öptü ‘‘Ne mutlu bana’’ dedi.

Huyları da benziyor

Servet Hanım bizlere izzet ve ikramda bulundu, pasta ve çörekler sundu. Hakan'a, ‘‘Şu börekten bir tane ye’’ deyince, golcü futbolcunun ‘‘Öğleden sonra idmanım var’’ demesi Servet Hanımı hiç şaşırtmadı. ‘‘Aynı Metin'in huyu. O da idmana giderken, biraz peynir ve karpuz yerdi. Maç günü sabaha kadar uyumazdı’’ diye konuştu.

Şimdi her şey lüks

Oğlu Rıfat, Metin Oktay için şunları söylüyordu: ‘‘O zamanlar bir tane yün eşofmanı vardı. Onunla idman yapar, yıkanılır, ertesi günü tekrar onu giyerdi. Ayakkabılarını zeytinyağı ile yağlar onun kokusunu duymak isterdi.’’ Bunları şaşkınlıkla dinleyen Hakan, ‘‘Ne zorluklar çekmiş, şimdi ise her şey lüks’’ demekten kendini alamıyordu.

Kitabı ezberleyeceğim

Servet Hanım, Hakan'a yıllarca sakladığı Metin Oktay'ın özel kitabını ve kendisine hediye edilen, İzmir eski Belediye Başkanı Osman Kibar'ın, Metin'e armağan edilen bir plaketini verdi. Hakan ise, ‘‘Bu kitabı bugünden tezi yok okuyup, ezeberleyeceğim’’ diyordu...

Dualarım seninle

Veda zamanı gelmişti... Servet Hanım ayağa kalktı, nazik tavırlarla bizleri uğurlarken, sesi yine titriyor, bir türlü heyecanını yenemiyordu. ‘‘Dualarım hep seninle olacak. Dürüst ve inançlı olan kişi başarıyı yakalar. Sen bunu zaten yapıyorsun. Hiç korkma. Senin için yanlış düşünenler de olur aldırış etme. Yolun açık olsun sevgili oğlum...’’



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!