Güncelleme Tarihi:
- Başka ne zannedebilirdim. O zamanlar internet yok. Halk kütüphanesine gidip “Bana eşcinsellikle ilgili bir kitap verir misiniz?” diyemezdim herhalde. Önümde iki rol model vardı. Ya Zeki Müren’sin, ya Bülent Ersoy’sun. Yıllar içinde aslında ikisinin birbirine ne kadar benzediğini öğrendim.
Kaç yaşında tercihlerinizdeki farklılığı anladınız?
- Ortaokul bitmek üzereydi. Çevremdeki kızlar hoşlandıkları çocuklardan bahsediyordu. Ben de kendimi sorguluyordum. Mesela okulda benimle dalga geçen bir çocuk vardı. En çok onu görüyordum erkek olarak. “Lan ben bu çocuktan niye hoşlanıyorum” diye düşünüyordum.
Peki bunları yaşarken nasıl bir ailenin içindeydiniz?
- Almanya doğumluyum. 1982’de Türkiye’ye geldik. Babam elektrikçiydi. Ama Almanya’dan sonra hiçbir iş yaptığını görmedim. Ne zengin, ne fakirdik. Bir kız kardeşim, iki ablam vardı.
Hissettiklerinizi ailenize ne zaman söylediniz?
- Liseden önce anneme anlattım. “Bu nedir bana yardım edin” dedim. Beni arka arkaya psikiyatristlere götürmeye başladılar. En son bir doktor “Bu bir hastalık değil. Aklı başında bir çocuk, ileride belki trans birey olacak” dedi. O zaman hissettiklerimin kötü şeyler olmadığını düşündüm. Ailem ne kadar ısrar etse de bir daha psikiyatriste gitmedim.
Peki babanız?
- Ondan saklamamı istediler. Ama yalan söylemeyi sevmiyorum. Bu yüzden bana sorduğunda doğruyu anlattım. Tabii her ataerkil toplumda yaşayan baba gibi evden ayrılmamı istedi. Kibarca beni kovdu yani. Üniversite sınavına girmiş, sonuçları bekliyordum. Bir yandan da hamburgercide çalışıyordum. Ege Üniversitesi’nin işletme bölümünü kazandım. O dönemde bir doğum günü partisinde çok güzel oynadığımı keşfettiler. Ve zenne oldum. Bir gün çalıştığım bir yerde solist gelmeyince sahneye çıktım ve şarkıcılık serüvenine başladım. Bunlar yaşanırken bir yandan da üniversiteyi bitirdim.
Peki ne zaman ameliyat oldunuz?
- Ben zaten trans birey olarak doğdum. Oturup yeter gay olduğum deyip artık ameliyat olmazsın. O ameliyata verecek parayı biriktirdiğin zaman oluyorsun. Ben de 20’li yaşlarımda ameliyat oldum.
Cinsel organ değişimi de yapıldı mı?
- Evet. Bir gün Hülya Avşar bana “Bir cinsel organının olmamasına ne zaman karar verdin” demişti. Oysa ben cinsel organımın olmamasına değil, değiştirmeye karar verdim.
Ailenizle aranız nasıl?
- Babamı 10 sene önce kaybettik. Şimdi ekrandan tanınıyor olmamla birlikte herkes anneme beni soruyor. Başlarda biraz problem yaşıyordu. Artık bu ülkede birçok insana bazı şeylerin yanlış olduğunu gösteren bir çocuk yetiştirmişim diyor.
SAHNEDE TACİZİ YAŞADIM
Karşılıksız yaşadığım ilk aşk Küçük Emrah’aydı. Çünkü ekranda onu görüyorduk. Emrah için Hey dergisi alırdım.
Yıllardır şarkı söylüyorsunuz. Uzun süredir dizilerde de boy gösteriyorsunuz. Şimdi de ‘Ulan İstanbul’da Umay karakterini canlandırıyorsunuz. Oyuncu yönünüz nasıl keşfedildi?
- İstanbul’da Boncuk Restoran’da çalışıyordum. ‘Hayat Bağları’ dizisinin set yemeğini bizim mekânda yaptılar. Program sonunda beni çok sevmişler. Yönetmen “Mutlaka seni bir yerde oynatacağım” dedi. İlk rolüm hapishane müdiresiydi. Bunu ‘Arka Sokaklar’, ‘Dudaktan Kalbe’, ‘Kuzey Rüzgarı’, ‘Dadı’ ve ‘Kayıp Şehir’ gibi diziler takip etti.
Oyunculuk sektöründe ayrımcılık var mı?
- Karşılaşmadım. Veya oyuncu oldukları için çok iyi oynadılar ve bana hissettirmediler. Bir tek setteki çocuk oyunculardan korkuyorum. Onların dillerinin kemiği yok, algıları farklı çalışıyor.
Peki hiç tacize uğradınız mı?
- Ben galiba güzel değilim Hakan! Kimse beni taciz etmiyor. Sen sorunca düşünüyorum şimdi niye kimse beni taciz etmiyor. Ya da hiç hissetmedim. Ama sahne programlarımda birçok kez yaşadım.
“Ekranda sevişmem, öpüşmem” kurallarınız var mı?
- Yok canım. Rolün gerektirdiği her şeyi yapabilirim. Çok güzel sevişir, çok güzel öpüşürüm!
SEZEN AKSU BÜTÜN EVRENİN ANNESİ
Sezen Aksu’nun sahnesine çıktınız. Onun size verdiği destek hep konuşuldu, yollarınız nasıl kesişti?
- Geceleri uyuyamayıp gündüzleri uyurum. O zaman da‘Kayıp Şehir’de oynuyordum. Bir sabah telefonum çaldı. Setin olmadığı bir gün. “Acaba açmasam mı?” derken belki setten arıyorlardır diyerek telefonu açtım. “Ayta, Sezen ben. Sezen Aksu. Seni bir bulayım mıncıklayacağım” dedi. Ya hâlâ uyuyorum ya da öldüm diye düşündüm. Üç gün boyunca işletildiğimi düşünerek yeniden aramasını bekledim. Sonra Sezen Hanım konserinde beni sahneye çıkardı. Bir albüm hazırlıyoruz. Yaşar Gaga Aralık ayında albümün çıkacağını söyledi. Sezen Aksu’yu bütün evrenin annesi olarak tanımlıyorum. Hepimiz için bir şarkı yapmış. Benim de en sevdiğim Sezen şarkısı “Bir Çocuk Sevdim”.
Mekan: Trump Towers
Makyaj: Özgür Denk (MAC)