Güncelleme Tarihi:
ÖZEL bir havayolu şirketinde pilot olan S.D ile İstanbul İtfaiye Müdürlüğü’nde çalışan arkadaşı F.E.K, yeni aldıkları motosikletleriyle Ankara’ya gitmek üzere 18 Temmuz’da Adana’dan yola çıktı. İki arkadaş Nevşehir’e geldiklerinde, adres sormak için balon gezileri düzenleyen bir şirketin önünde durdu. Kapıda duran bekçiye Ankara yolunu sordular. Saat 19.30 sıralarıydı. O sırada işyerinden çıkan şirket sahibi Halil Uluer, biri pilot montlu diğeri asker kesimi kısa saçlı motosikletli iki kişiyi görünce, otomobilinden indi.
‘ADANA’ DENİNCE ŞÜPHELENDİ
Askerliğini Kayseri Hava İndirme Tugayı ve sonrasında da Güneydoğu’da paraşütçü ve dağ komando olarak yapan Uluer, Ankara’ya gitmek istediklerini söyleyen ikiliye nereden geldiklerini sordu. “Adana’dan” cevabını alınca, şüphelendi, hemen belindeki taşıma ruhsatlı silahını çekti. Ve sonrasını, Hürriyet’e şöyle anlattı:
“Önce ‘Asker misiniz’ diye sordum. Tereddüt gösterdiler, cevap vermediler. ‘Pilot musunuz’ dedim. ‘Evet’ dediler. O an bu kişilerin Adana İncirlik Hava Üssü’nden kaçan darbeciler olduğunu düşündüm. Silahımı çektim. Şirketimizin güvenlik görevlisi de silahını çekti. Pilot olduğunu söyleyen, özel bir havayolu şirketinde çalıştığını, bir gün önce kokpitte çektirdiği fotoğrafını, kimliğini göstermeye çalıştı. Ben de, ‘Arkadaş ben sizin doğruyu söylediğinizi, o hainlerden biri olmadığınızı bilemem. Darbeciyseniz hesabınızı verirsiniz, değilseniz sizi ağırlar yemek ısmarlarım’ dedim. Sonra Jandarma İl Alay Komutanı Albay Metin Alkaya’yı aradım.”
TUTSAKLARA KAHVE ISMARLADI
Halil Uluer’in telefonundan kısa süre sonra olay yerine jandarma geldi. Bu sırada, Uluer rehin aldığı motosikletlilere kahve ısmarladı. Jandarma tarafından karakola götürülen S.D ile F.E.K’in darbeci olmadığı anlaşıldı. S.D pilot, F.E.K ise İstanbul İtfaiyesi’nin bir çalışanıydı. İki arkadaş bir gün önce Adana’dan yeni motosiklet almışlardı ve Ankara’ya gidiyorlardı. Kısa süre sonra her ikisi de serbest bırakıldı. Uluer ve güvenlik görevlisi hakkında ise işlem yapılmadı.
ABDULLAH ÇATLI'NIN KUZENİ
HALİL Uluer, ‘darbeci’ şüphesiyle ‘rehin’ tuttuğu S.D ve F.E.K, serbest kalmaları üzerine yemek sözünü hatırlattı. Ancak ikisi de bir an önce Ankara’ya gitmek istedikleri için daveti kabul etmediler. Kiev Ulusal Taras Shevchenko Üniversitesi’nde ekonomi okuyan ve Girişimcilik Ekonomisi alanında doktora yapan Halil Uluer, Kazakistan’ın Nevşehir Fahri Konsolusu. Katıldığı bir fuarda, ünlü bir hırsızı yakalayarak Çin Halk Cumhuriyeti tarafından cesaret madalyası ile ödüllendirilmiş. Ayrıca, Susurluk’ta kamyona çarpan Mercedes’te hayatını kaybedenlerden Abdullah Çatlı ile hala çocuğu. Uluer’in ruhsatlı silahı bulunuyor.
HASSASİYET OLUŞTU
Halil Uluer, Anadolu insanında 15 Temmuz darbe girişimi sonrası duyarlılık oluştuğunun altını çizerek, 'O gün benim o kişilerden şüphelenmem meczup bir kişinin davranışı gibi algılanmasın. Biz anadolu insanları, ülkemizde 15 temmuz da yaşanan hain darbe girişimine karşı duyarlı hale geldik. O günkü tavrım tamamen bundan kaynaklandı. Adana'dan geldiklerini ve pilot olduklarını söyleyince İncirlik üssü'nden kaçan hainler olduğunu düşündüm. Bu tamamen darbecilere karşı oluşmuş hassasiyetin dışa vurması oldu. Memleketi bu hain darbecilere bırakmamak için 24 saat teyakkuz halinde olduk' dedi