'Her hastalık aşının yan etkisi gibi düşünülmemeli'

Güncelleme Tarihi:

Her hastalık aşının yan etkisi gibi düşünülmemeli
Oluşturulma Tarihi: Ocak 23, 2016 15:51

Dünyada yaklaşık 240 milyon hepatit B virüs taşıyıcısı var ve her yıl yaklaşık olarak 600 bin kişi HBV’nin neden olduğu siroz ve kanser nedeniyle yaşamını kaybediyor.

Haberin Devamı

Ülkemizde yapılan çalışmalarda HBV taşıyıcılığının yüzde 5 olduğu ve yaklaşık 3.5 milyon kişinin hepatit B ile enfekte olduğu öngörülmekte. Ülkemizde yaklaşık 375 bin -750 bin  arası da Hepatit C hastası var. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği’nce (KLİMİK) düzenlenen Hepatit Akademisi’nde tüm yönleri ile hepatit ele alındı. 

HEPATİT NEDİR?
Karaciğerin iltihaplanmasına hepatit deniliyor. Pek çok nedeni olsa da  karaciğerin iltihaplanmasına en çok hepatit yapan virüsler neden oluyor. Hepatit B virüs (HBV), Hepatit C virüs (HCV) ve hepatit D virüs (HDV) vücutta hayat boyu kalıp karaciğeri ciddi olarak tahrip edebiliyor.

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Önder Ergönül, toplumda aşı karşıtlarının olduğunu ve geçtiğimiz günlerde bunun bir dava ile gündeme geldiğini kaydetti.

AŞI BİREYE BIRAKILACAK BİR HAK DEĞİL TOPLUMSAL SORUNDUR

Her hastalık aşının yan etkisi gibi düşünülmemeli

Haberin Devamı

“Geçtiğimiz günlerde ikiz çocuklarına Hepatit B aşısı yaptırmak istemeyen ailenin açılan davayı kazanması bizim memnuniyetle karşıladığımız bir gelişme değil. Sağlık Bakanlığı ve konu ile ilgili uzman dernekler aynı çerçevede olmak üzere bir açıklama yapmıştı. Bunlar Türkiye’nin önde gelen bilim otoriteleri sağlık otoriteleri olarak aşının bireye bırakılacak bir hak olmadığını, toplumsal bir sorun olduğunu  düşünerek yani aşı olmayan kişilerin başka insanların hasta olmasında  rol oynayabileceği düşüncesi ile kişinin ilaç alır gibi bireysel tercihinden ziyade kamusal bir başlık olmasından kaynaklı bireye bırakılamayacağını bildirmişti. Ancak yargının, bilim ve sağlık otoritelerinden farklı yönde düşündüğünü görüyoruz.’’ Prof. Dr. Önder Ergönül, bilim otoritelerine kulak kabartılmasını önerdiklerini belirtti. ‘‘Daha önce çokça yapılan çalışmalarla gösterildi. Buna karar verecek mekanizma yeri yargı değildir. Bilim otoriteleridir. Bilim otoritelerinin görüşü alınır.  Bilim otoritesi derken binlerce yıllık bilimin getirmiş olduğu bilgi birikiminin ve deneyimlerinin tecrübelerin ışığında  söylenen bir söz ağırlığı var bir yanda , diğer yandan da kabaca söylenen bir olgudan yola çıkan bir yaklaşım var, ikisinin ağırlıkları çok farklı. Bunun taktir edilmesini, toplumun da bunu taktir  etme gücüne sahip olmasını diliyoruz.’’     

Haberin Devamı

HEPATİ B AŞISI YAŞAM BOYU KORUYOR

Her hastalık aşının yan etkisi gibi düşünülmemeli

KLİMİK Derneği, Viral Hepatit Çalışma Grubu Başkanı, Prof.Dr. Bilgehan, Türkiye’de yeni doğanların  hepatit B’ye karşı zorunlu olarak  aşılanması sayesinde , 15 yaş altı grubunda hepatit olgularının azaldığını vurguladı. ‘‘Hepatit C’den korunmak için  aşı bulunmuyor. Hepatit B aşısı ise uzun yıllardır uygulanıyor. Dünyada rutin yeni doğan aşılamasında %90’a ulaşıldığında Hepatit B’ ye bağlı ölüm oranının %84 azalacağı ön görülüyor. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı tarafından, 1998 yılında uygulamaya konulan ulusal hepatit B aşılama programı doğrultusunda yeni doğanlar ve risk gruplarının aşılanması başlatılmıştı.  2005 yılında ise ilk-öğretim okullarında adolesan aşılaması programı gündeme geldi. Sağlık Bakanlığı  2013 istatistik verilerine göre aşı uygulama oranının %99’un üstüne çıktığı, özellikle 15 yaş altı grupta akut viral hepatit olgularında belirgin azalma olduğu ve sağlık çalışanlarında aşılanma oranlarının arttığı  görülmekte.’’  Prof.Dr. Bilgehan Aygen ise hepatit B aşılarının güvenli ve etkinliği yüksek aşılar olduğunu söyledi. Hepatit B aşıları kansere karşı geliştirilmiş ilk aşılar olarak bilinmektedir. Hepatit B virüs enfeksiyonu kronik karaciğer hastalığı, siroz ve karaciğer kanseri gibi önemli komplikasyonlara yol açar. Ülkemiz bu enfeksiyonunun sıklığı açısından orta endemisite (yaşam boyu infeksiyon riski %20-60) bölgesinde bulunmaktadır. Dolayısıyla hepatit B virüs enfeksiyonunun hem dünyada hem de ülkemiz de önemli bir enfeksiyon hastalığı olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Böyle bir gerçek karşısında ise, önemli olan etkinliği kanıtlanmış aşı ile korunulması mümkün olan bu enfeksiyon hastalığına karşı aşısının mutlaka yapılması gerekliliğidir. Aşı serisini tamamlayanların %95’inden fazlasında koruyucu antikor düzeyi geliştiği ve aşının sağladığı koruyuculuk süresinin en az 20 yıl (büyük olasılıkla yaşam boyu) olduğu bilinmektedir.Hastalık korkusunun azalması aşı komplikasyonlarının önem kazanmasına ve aşıya güvenin azalmasına yol açmaktadır. Oysaki bu durum hastalığın görülme sıklığında artışa neden olarak çok daha olumsuz sonuçlara götürebilir.

Haberin Devamı

ÇOCUKLUKTA BİRÇOK HASTALIK SAPTANABİLİR BU AŞIYLA ALAKALI OLDUĞU ANLAMINA GELMEZ

Her hastalık aşının yan etkisi gibi düşünülmemeli

Prof. Dr. Bilgehan Aygen, aşıya bağlı yan etkilerin  olmadığını kaydetti. Çocukluk yaş grubu birçok nörolojik ve metabolik hastalığın belirtilerinin saptandığı ve tanı konulduğu bir yaş grubudur. Aşı yapıldıktan sonra ortaya çıktığı için aşıya bağlı olduğu sanılan, ancak altta yatan başka bir hastalığın ilk bulgusu olarak ortaya çıkan sorunlar da aşı yan etkileri olarak değerlendirilebilir. Aşılara karşı toplumda güven sağlanması aşı programlarının sürdürülebilmesi için çok önemlidir. Hem ülke hem de aşı yapılan üniteler açısından güvenli aşılama sistemleri kurulmalı ve yan etki bildirim raporlamaları mutlaka yapılmalıdır.

Haberin Devamı

KLİMİK Derneği, Hepatit Akademisi Düzenleme Kurulu Başkanı, Dr. Yunus Gürbüz, hepatite B’den korunmak için mutlaka aşı yaptırmak gerektiğini şu sözlerle açıklıyor. ‘‘Global olarak, Sirozun %57 sinden HBV, %27’ sinen HCV sorumludur. Bu iki infeksiyon karaciğer kanserinin %50’ sinden fazlasından sorumludur. Türkiye de karaciğer kanserlerinin % 66’sından hepatit B virüs, %29’undan  hepatit C virüsünün sorumlu olduğu yapılan çalışmalarla ortaya konulmuştur.  Ülkemizde yapılan bir çalışmada karaciğer nakli yapılan hastaların % 61’inden hepatit B ve hepatit C virüsünün sorumlu olduğu saptanmıştır.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!