Canlı, kozmopolit ve yürüyerek keşfedilecek bir şehir. Şimdilerde Polonya şarküterilerinden Çin mantılarına göçmenlerin getirdiği kültürel çeşitlilikle çekiciliği arttı. İrlanda Edebiyat Müzesi’nde James Joyce’un elyazmalarından ‘Ulysses’in derinliklerine dalabilir, ardından bir bardak şarapla ya da taze kavrulmuş çekirdekten espresso ile tazelenebilirsiniz. Sabaha kadar barlarda İrlanda müziği dinledikten sonra şakşukayla kahvaltı yapabilirsiniz. Kentin tarihi mezarlıklarını, hapishanelerini gezerken melankolik ruh halinin nedenlerini de hissedeceksiniz. Çoğu gezgin gibi siz de başkentteki kara mizah duygusundan feyz almış şekilde evinize döneceksiniz.
#DublınPeter Ackroyd “Londra’nın Biyografisi”nde kentin doğu bölgeleri için “Diğer semtlerde yaşayanlarca pek bilinmez, huzursuzluk kaynağı olduğu düşünülür” diye yazıyor. Yoksulların yaşadığı, tekinsiz tavernalar, parklar bir yana Clink dahil hapishanelerin bulunduğu bölge hızla değişiyor… Bugünlerde Thames Nehri’nin, özellikle London Bridge’in güneyindeki semtler kentin en enerjik noktaları.
#Londra Turları