Güncelleme Tarihi:
SİYASİ AYAĞI ORTAYA ÇIKMALI
“SABAHA kadar milletvekilleri Meclis’te görevlerini yapmışlarsa, halk sokağa çıkıp direnme hakkını kullanmışsa demek ki demokrasiye sahip çıkıyoruz. Bugün geldiğimiz nokta, hepimizin dikkatle üzerinde durması gereken temel bir noktadır. ‘Bu işin siyasi ayağı mutlaka ortaya çıkmalı’ dedik. FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıkarsa, Türkiye daha sağlıklı adımlar atmış olabilecek.
O KARARIN 180 DERECE TERSİ
MGK toplandı ve OHAL ilanına karar verdi. Hangi gerekçeyle OHAL’i istedi. Kararı okuyorum; ‘Demokrasimizin hukuk devleti ilkesinin, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanabilmesi amacıyla hükümete OHAL ilan edilmesi tavsiyesinde bulunulması kararlaştırılmıştır.’ 20 Temmuz’da MGK’nın tavsiye kararının 180 derece tersi bir oluşumda şu an Türkiye.
Hukuk devletinin askıya alındığı bir süreci yaşıyoruz. Söylem ve eylem arasındaki farkı toplumun önüne birlikte koymak zorundayız.
AYM YENİDEN DÜŞÜNMELİ
31 KHK çıkarıldı. KHK’ların, Anayasa Mahkemesi (AYM) kararı ile birlikte anayasayı askıya alan bir sürecin başlangıcı olduğunu görüyoruz. Siyasal iktidar hukuk dışında her türü düzenlemeyi yapacak güce erişti, AYM’nın eski kararından dönmesiyle. Anayasa açıkça ihlal ediliyor. Artık bu tabloyu, bu giysiyi Türkiye’ye giydiren AYM’nin yeniden oturup düşünmesi gerekir. Sivillere dokunulmazlık getiren düzenlemeyi AYM’ye taşıdık. Umarım hukuk onların kapısını çalar ve ‘Ne yapıyorsunuz?’ der. Umarım akıl galip gelir. Yargıda hiyerarşi kalmadı. Alt mahkeme ‘Ben AYM kararını tanımam’ diyor. Eğer suçluyu, yargı değil de siyasi otorite belirliyorsa ve yargı, siyasi otoritenin söylediğini onaylar makama gelmişse orada hukuk bitmiştir.
OTORİTE SUÇLUYU BELİRLİYOR
Yargı tümüyle iflas etmiştir. Kuşkusuz bunu tüm yargıç ve savcılar için söylemiyoruz. Hâlâ bu ülkede hukukun üstünlüğüne inanan, vicdan sahibi olan yargıçların sayısı az değil. Ama ana aktörler ve belli davalara bakan mahkemelere ve o mahkemelere bilinçli olarak yapılan atamalara baktığımızda Türkiye belli bir sürecin içine bilinçli olarak sokuldu. Siyasi otorite suçluyu belirlemekte, yargı onaylamaktadır. Geldiğimiz nokta, FETÖ mücadelesi olmayı geçti. İktidara muhalefet edenlerin tasfiye süreci.
PATLAMALAR KAÇINILMAZ OLUR
Her darbe döneminde olduğu gibi bu darbe döneminde de sırtı kalın olanlar, paraları olanlar hapisten çıktı. Diğerleri hapiste. Bu darbe döneminde de tek sesli medya var ve üniversiteler suskun. 20 Temmuz darbesi ve onun getirdiği OHAL ile mücadele etmek, insan olmanın ve insana saygı duymanın bir gereğidir. Hep birlikte mücadele edeceğiz. Bedeli varsa birlikte ödeyeceğiz. Bu ülke bizim ülkemiz, kendi ülkemizde gelişmiş bir demokrasi atmosferinde yaşamak istiyoruz. Baskı süreci devam ederse toplumda patlamalar kaçınılmaz olur. Biz Türkiye’nin daha fazla bedel ödemesini istemiyoruz.”