Güncelleme Tarihi:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hatay Meydanı'ndaki konuşmasında karakol ziyaretinde komutanlar ve askerlerle beraber olduklarını, onlarla sohbet ettiklerini vurgulayarak şöyle devam etti: "Buradan açık ve net ifade edeyim, kahraman ordumuza her zaman, her ortamda güvendik ve güvenmeye devam ediyoruz. Bir zat kalkmış demiş ki 'Ya bu Kılıçdaroğlu'nun Hatay'da ne işi var?' Ben söyleyeyim, burası kimsenin tapulu malı değildir. Hatay, sadece Türkiye'nin değil, dünyanın göz bebeğidir."
'BEN POSTALI PARKAYI 68'LERDE GİYDİM'
Şehit ailelerini ziyaret ettiklerini yineleyen Kılıçdaroğlu, onlara belli sözler verdiklerini paylaştı. Kılıçdaroğlu, şehit ailelerine verdiği sözlerin sonuna kadar takipçisi olacağını dile getirerek şunları söyledi: "O ailelerin talepleri, istemleri yerine gelinceye kadar ben yatağımda rahat uyumayacağım, onların talepleri önce yerine gelecek. Şehide ve şehit ailesine saygı neymiş o kaçak sarayda oturan zata öğreteceğim. Efendim biri de 'Kılıçdaroğlu, Hatay'a niye gidiyor?' diyor, 'Ona postal göndereyim, ona parka göndereyim' Meraklanma gözlerinden öptüğüm zat, ben postalı da parkayı da sen uyurken 68'lerde giyiyordum. Merak edebilir tabii. Ben senin gibi sahteden üniformalar falan giymem. Gittim askere onurlu üniformamı giydim ama istiyorsan postal, oğluma söyleyeceğim, askere göndermediğin çocuklarına postalı da göndereceğim, göreceksin sen."
'ORTADOĞU'YU KAN GÖLÜNE KİM ÇEVİRDİ'
Ortadoğu'nun kan gölüne döndüğünün altını çizen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Ortadoğu'yu kan gölüne kim çevirdi? Müslümanı Müslüman'a kim kırdırdı? Kim silah gönderdi, gerçekten içim acıyor. Ya komşuda yangın çıkarsa hiçbir şey yapmazsak bir kova suyla gideriz, yangını söndürmek için. Suriye'de yangın çıkıyor, kan gövdeyi götürüyor. Kovayla suyla değil, elimizde benzin bidonuyla gidiyoruz, benzin bidonuyla gidiyorlar. 'Orada insanlar birbirlerini öldürsünler.' diye. Bu sabah kalktık, arkadaşlarım ilk haberi verdiler: 'Efendim, Suriye'ye silahlar, bombalar atılıyor.' Nereden? Akdeniz'den, nereden, bilmem kaç kilometreden atılıyor. Atan kim? Egemen güçler. Bombayı nereye atıyorlar? Suriye'ye atıyorlar. Suriye'de kim yaşıyor? Arap halkları yaşıyor. Ölen kim? Arap halkları. Kürt'üdür, Arap'ıdır, Yezidi'sidir, Sünni'sidir, Şii'sidir, kim olursa olsun ama ölen insandır, insan. Allah'ın yarattığı en değerli varlık insandır. Kim olursa olsun, egemen güçler silahla oradaki insanları öldürüyor. Yeri geliyor bakıyorsunuz Amerika silah veriyor, yeri geliyor bakıyorsunuz Rusya silah veriyor. Onlar silah satıyorlar, Müslümanlar da 'Allah, Allah' diyerek birbirlerini öldürüyorlar."
Suriye ile ilgili partisinin politikalarını anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Birincisi; onlar bizim akrabamız, güzel. Ülkeye geldiler, güzel. Başımızın üstünde yeri var, güzel ama Ortadoğu savaşını en kısa sürede bitireceğiz. İkincisi Avrupa'ya gittim, Avrupa Birliği yetkilileriyle konuştum. Dediler ki 'Savaş biterse Suriyeliler Suriye'ye döner mi?' Ben 'dönmezler' dedim. Elinizi cebinize atacaksınız. Suriye'yi yeniden inşa edeceğiz. Evlerini, okullarını, yollarını, hastanelerini yapacaksınız ondan sonra Suriyeli kardeşlerimize diyeceğiz ki 'buyurun Suriye'ye gidin kardeşim, bakın evinizi, yolunu, okulunuz, parkınızı yaptık, kardeşlik, dostluk, birlikte yaşama devam edecek'. Biz bunları yapacağız. Sözüm sözdür ama bu sözümü yerine getirmek için bana yetki vereceksiniz. Bana sorumluluk vereceksiniz. Yetki ve sorumluluk verirseniz bunların tamamı olur."
'DOĞRU DURACAĞIM'
Kılıçdaroğlu, hiçbir zaman kul hakkı yemediğini vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Efendim yine bu zat diyor ki 'Bu Kılıçdaroğlu var ya bu Kılıçdaroğlu' e ne olmuş Kılıçdaroğlu'na? Efendim 'devlette çalışırken hiç para kazanmamış, maaşının dışında'. Biz devlet memuruyuz ya, haram yemeyiz, yolsuzluk yapmayız, kul hakkı yemeyiz. Yani ben hayret ediyorum. Rüşvet yemek, yolsuzluk yapmak, kul hakkı yemek, devlet yönetimi için ne zamandan beri gerekçe oldu. Yani 'devleti yönetirsen malı götüreceksin'. Benim ahlakım da inancım da dinim de bilgim de felsefem de ahlakım da buna izin vermiyor. Nasıl malı götürürüm ya, kul hakkı nasıl yerim ben ya, rahmetli babam derdi ki çocuklarına; 'oğlum siz doğru durun, eğri belasını bulur'. Doğru durmaya özen gösteriyorum, doğru duracağım."
'BEN DESTEKLEMİYORUM'
Vatandaşlara huzuru vadettiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Sadece Türkiye'de değil, Ortadoğu'da ve dünyada barışı vadediyorum. Bugün birileri açıklama yapmış, 'Amerikalıların attığı füzeyi destekliyorum' demiş. Ben desteklemiyorum, asla desteklemiyorum. Ben barıştan, kardeşlikten, huzurdan, birlikte yaşamaktan yanayım. Bugün o bomba atar, yarın öbürü bomba atar. Ölen benim akrabamsa, ben içime sindiremem. Ölen bir insansa nerede olursa olsun ben içime sindiremem." şeklinde konuştu.