Güncelleme Tarihi:
Alerji, nefes darlığı, dermatolojik hastalıklar, mikrobik enfeksiyonlar, uykusuzluk, zihinsel yorgunluk, stres, depresyon, kas yorgunluğu, yaşlanma... Şehirde yaşayanların sıkıntıları. İnsanı mutsuz eden bu hastalıkların nedenini, bundan yıllar önce ünlü fizik uzmanı Prof. Dr. Jacques Breton şöyle açıklamıştı: Negatif iyonların yeterli miktarda şehir içinde bulunmaması... Fransız fizikçi, geliştirdiği Ionisat ile dünyaya yeni bir soluk imkanı tanıyor şimdi. Breton'un negatif iyonlar yayan aletini Türkiye'ye 75 yıl sonra ithal eden Tekin ise negatif iyonların pozitif gücüne önemli örnekler veriyor.
Alerji problemleri, nefes darlığı, dermatolojik hastalıklar, mikrobik enfeksiyonlar, uykusuzluk, zihinsel yorgunluk, stres, depresyon, kas yorgunluğu, yaşlanma... Şehir ortamında ‘hapsedilmiş’ tüm insanların yakın ya da uzak ama tanıdık sıkıntıları. İnsanı mutsuz eden bu hastalıkların nedenini ise, bundan yıllar önce ünlü fizik uzmanı Prof.Dr.Jacques Breton, annesinin astım hastalığına çözüm ararken buldu.
Havadaki pozitif iyonların, negatif etkileri tüm dertlerin temelini oluşturuyordu. ‘‘Pozitif iyonların negatif etkileri’’ni yaratan başlıca nedenleri ise Breton şöyle sıralamıştı:
Kapalı ve klimalı ortamlar, uzun süre şehir içinde araba kullanmak, sentetik koltuk döşemeleri, elektromanyetik aletler, dev ekran televizyon, video, telefon santrali, fax, fotokopi makinaları ve aşırı toz.
Teknoloji çağında, sağlıklı yaşamak adına bu aletlerden vazgeçilemeyeceğine göre geriye bir tek yol kalıyor: ‘‘Havadaki pozitif iyonları yok edecek, parçalayacak negatif iyonları üretmek.’’
Araştırmalar bu iyonların su bazlı olduğunu ve daha çok şelalelerin etrafında ya da çok derin denizlerde ortaya çıktığını ortaya koydu. Breton ise çok geçmeden Bircard Kanunu olarak bilinen ‘‘İçeriğinde sürekli olarak, yeterli sayıda küçük negatif iyon bulunan hava, mikro-kirlilik oranı çok düşük ya da hiç olmayan ve de hep öyle kalacak bir havadır’’ ifadesini kanıtladı. Çalışmaları sonuç veren Breton, annesini astımın pençesinden kurtaramadı ancak insan sağlığında devrim yapabilecek buluşunu kısa süre sonra ‘‘Ionisat’’ adı altında yarattı.
YAŞLANMAYI DA ÖNLÜYOR
İçinde filtre bulunmayan, ozon ve azotoksit üretmeyen Ionisat ile dünya bundan yaklaşık 75 yıl önce tanıştı. Aletin Türkiye'ye gelmesi ise 1998 yılını buldu. Prof. Dr. Breton'un icadını ilk defa Fransa'da bir şarap fabrikasında gören Erdoğan Tekin, üstünde küçük delikler bulunan ince kolonların ne işe yaradığını sorduğunda aldığı cevabı unutamıyor:
‘‘Daha kaliteli şaraplar üretmek.’’
Bunun üzerine Ionisat ile ilgili olarak daha fazla bilgi toplamak ihtiyacı hissettiğini belirten Tekin, özellikle Breton ile tanıştıktan sonra negatif iyon üreten Ionisat'ı ithal etme kararı almış:
‘‘Breton'un labrotuvarlarını gezdiğimde birçok şey gözlemleme fırsatını buldum. İnsanın stres ve depresyona neden olan statik elekriği nasıl yüklendiğini gördüm. İnanılır gibi değil ama gereğinde 40 bin volta kadar yükselen bir insan vücudunun sağlıklı kalmasını beklemek komik olur. Ama bu alet vücudu dengeye sokuyor, kan deveranını hızlandırıyor. Yararları saymakla bitecek gibi değil. Neden Türkler bu aletten yararlanmasın ki...’’
30 sene süren araştırmaların sonunda ortaya çıkan Ionisat'ın, havaya negatif iyon vererek kirli ve sağlıksız ortamlardaki pozitif iyonları nötralize ettiğini anlatan Tekin, kozmetik sektöründe de son yıllarda iyonların önem kazandığına dikkat çekiyor.
Yaşlanmayı da önleyen ancak strese birebir çözüm olarak sunulan negatif iyonların gücünü keşfeden bilim adamları ise peşpeşe deneyler yapıyorlar.
TOZ VE BAKTERİYİ AZALTIYOR
Bu deneylerden belki de en önemlisi Finlandiya Helsinki Üniversitesi laboratuvarında uzman fizikçiler ve biyologlar tarafından yapılan oldu.
İyonizörlerle donatılan bir alanda, piliçlere, ölümcül etkisi olan ‘newcastle hastalığı’ enjekte edildi. Sadece hastalığın enjekte edildiği hayvanlar ölürken diğerlerinin yaşamaya devam ettiği gözlemlendi. Deneyin sonunda açıklanan rapor ise ilgi çekici: ‘‘Yapay hava iyonizasyonunun, ya mikroplu aerosol (havada asılı parçacıkların) oluşumunu etkiyerek veya bunların bozunumunu hızlandırarak, hava yolu ile taşınan belli bazı enfeksiyonlardan hayvanları koruyabileceği göstermektedir.’’
Tekin, bu deneyin ardından Ionisat'ın hastalıkların çok çabuk bulaştığı kreşlerde de kullanılmaya başlandığına dikkat çekerek, negatif iyonların insanlar üzerindeki olumlu etkilerine başka örnekler veriyor. Sadece bulaşıcı hastalıklarda değil yanık ve plastik cerrahi servislerinde de yapılan deneylerin olumlu sonuçlar verdiğini belirten Tekin, Türkiye'de bir hastanede yapılan bir çalışmada yoğun bakım ünitelerine konulan iyonizörlerden sonra ortamda yüzde 84 toz ve bakteri oranın azaldığının saptandığını söyledi.
HER DERDE DEVA DEĞİL AMA...
Ancak sadece hastane ortamlarında değil, oturma odaları, işyerleri, çalışma salonları ve yatak odalarında da solunan hava sıklıkla tehlikeli olabiliyor. Bunun nedenini, insan sağlığına yararlı negatif iyonların metal, plastik ya da naylon eşyalar tarafından kolayca emilerek yokedilemesi olarak açıklayan Tekin, şehir içindeki havanın ise diğerlerine göre 100 ile 500 kere daha kirli olduğunu hatırlatıyor. Bu ortamların yaşlanmayı hızlandırması, tansiyon problemleri ortaya çıkarması yanı sıra unutkanlığı da desteklediğini ise ABD Minesota Üniversitesi Birleşik Devletler Ordusu Biyoloji Laboratuvarı'nda yapılan deneylerin sonuçları gösteriyor: ‘‘Kir ve mikropların yoğun olduğu ortamlarda başgösteren sağlık sorunlarını negatif iyonlar giderebiliyor!’’
Negatif iyonların tüm dertlere deva olabileceğini düşünmek doğru değil. Ancak, seralarda sebze ve meyveleri zamanından önce olgunlaştıran, deri üstündeki lekelerini ya da yara izlerini kısa sürede geçiren, sinüzit, migren gibi başağrılarını hafifleten ve bugün otomobil sektöründen saat fabrikalarına, futbol takımlarından ünlü Holywood yıldızlarının evlerine kadar giren negatif iyonları hafife almamak gerekiyor.
Nasıl bir ortamda yaşıyorsunuz?
Dünyanın birçok yerinde 75 yıldır tedavi amaçlı olarak yararlanılan negatif iyonlar, alerji, astım, deri hastalıkları, mikrobik enfeksiyonlar, uykusuzluk, zihinsel yorgunluk, stres, depresyon, kas yorgunluğu ve yaşlanmaya karşı olumlu sonuç veriyor. Ancak bilim adamları özellikle şu ortamlarda negatif iyonların gücünden yararlanılmasını tavsiye ediyor:
Şehir içinde veya dışında çok uzun süre araba kullananlar
Kapalı ve klimalı ortamlarda çalışanlar
Sentetik koltuk döşemelerinde elektronik aletlerle vakit geçirenler
Dev ekranlı televizyon, fax, fotokopi aletleri ile çalışanlar
Aşırı tozlu ortamlarda çalışan ya da yaşayanlar
Japon denizinden kozmetiğe
Dünyanın değişik laboratuvarlarında yapılan araştırmalar, negatif iyonların insan sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğunu ortaya çıkardı. Uzun süredir ürünlerinde negatif iyonlara yer veren Japonlar, bu iyonları ünlü Japon kozmetolog Shu Uemura'nın büyük bir ada olan Kyoto'ya yaptığı yolculukla keşfetti. Uemura, su yüzeyinden 300 metre derinde, güneş ışınlarından ve kirlilikten uzak bu sularda yüksek miktarda magnezyum ve oligo-elementler buldu. Bu elementlerin birleşiminin ve elektrik yükünün hücrelerin içinden geçen serumla uyum sağladığını kanıtladı. Başka bir deyişle Japon denizinde ortaya çıkan negatif iyon yüklü bu su, hücrelerin temizlenmesinde ve canlanmasında çok önemli bir rolü var.
Trafik canavarına da çare olabilir
Her yıl, trafik kazalarında yüzlerce ölü veren Türkiye için Ionisat gibi havaya negatif iyonlar yayan aletler çözüm olabilir. Aletin muciti Prof. Dr. Jacgues Breton, iyonizörlerden araba, kamyon, ambulans, otobüsler ve uçaklarda yararlanabileceğini söylüyor. Çünkü yapılan araştırmalarda iyonizörlerin stresi azaltarak dinginlik verdiği ve yorgunluğa karşı daha yüksek direnç sağladığı ortaya çıktı. Bugün birçok ülkede TIR'ların içine iyonizörler yerleştiriliyor, büyük otomobil firmaları yeni tasarımlarında bu aletlere yer veriyorsa, Türkiye'nin ‘‘her arabaya bir iyonizör’’ fikri üzerinde ciddi olarak düşünmesi gerekebilir.
İYON NEDİR?
İnsan sağlığı üzerinde olumlu ve olumsuz etkileri olan iyonlar bir ya da daha çok artı ve eksi elektrik yüklü atomlara ya da atom gruplarına verilen ortak isim. Artı yüklü iyonlara katyon, eksi yüklü iyonlara ise anyon deniyor. İyonlar, nötr atomlara, moleküllere ve başka iyonlara ekeltron katılması ya da eksiltilmesi, iyonların başka parçacıklarla birleşmesi, iki atom arasındaki ortaklaşım bağının, bağın her iki elektronunun da atomlardan birinde kalacak biçimde parçalanması yoluyla oluşuyor.