Güncelleme Tarihi:
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ve bölgeye hayat verecek olan Ilısu Barajı ve HES santralinin temeli bugün düzenlenen törenle atıldı. Törende konuşan Erdoğan, 50 yıldan beri üzerinde çok konuşulan, çok dedikodular yapılan, ama bir türlü proje safhasından eylem safhasına taşınamayan Ilısu Barajı'nın temelini atacaklarını söyledi.
'ZENGİNLİK GETİRECEK'
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Devlet Su İşleri Genel Müdürü Veysel Eroğlu, projeyi gerçekleştirecek firmaların temsilcileri, iş adamı, bürokrat, milletvekilleri, Deyrulumur Metropoliti Samuel Aktaş ve bölge halkının katıldığı törende Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ilısu Barajıyla GAP'ın farklı bir hayat bulacağını, Güneydoğu'nun farklı bir zenginliğe kavuşacağını kaydederek, “İnşallah Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali önümüzdeki en geç 7 yıl içinde tamamlanacak ve 2013 yılında hizmete girecektir. Böylece Ilısu, Türkiye'nin ikinci büyük barajı oluyor. 4. büyük elektrik üretme potansiyeline sahip olacak bu barajımız için 1 milyar 200 milyon Avro dış kredi mutabakatını sağlamış bulunuyoruz” diye konuştu.
'ENERJİ KORİDORU'
|
Türkiye'yi bir enerji koridoru haline getireceklerini söylediklerini anımsatan Başbakan Erdoğan, Enerji konusunda Türkiye'nin potansiyelinin bugün gelinen noktayla sınırlı olmadığını, çok daha büyük bir potansiyele sahip olduğunu gayet iyi bildiklerini ifade ederek, “Gelecek projeksiyonumuzu ülkemizin bütün kaynaklarını harekete geçirmek üzerine kuruyoruz. Yüksek siyaset, büyük siyaset, geleceği görmek ve ona göre planlamalar yapmaktır. Bizim iktidarımız her alanda Türkiye'nin enerjisini, birikimini, gücünü ortaya çıkaran bir iktidar olmuştur. Bu ülkenin gücüne güç katmıştır. Günübirlik siyasetlerle, popülist politikalarla Türkiye çok zaman ve enerji kaybetti" diye konuştu.
'KAĞIT ÜZERİNDE KALMAYACAK'
Yıllardır konuşulan ama kağıt üzerinde kalan dev projelerin kendi dönemlerinde hayata geçtiğini, artık Doğu, Güneydoğu, Doğu Karadeniz ve Orta Anadolu'nun ihmale uğramadığını kaydetti. Mavi Akım, Bakü-Tiflis-Ceyhan projesini örnek gösteren Başbakan Erdoğan, şimdi hedeflerinde Avrupa'yı Türkiye'ye bağlayacak Nabucco projesinin, Şahdeniz projesinin yer aldığını anlattı. Erdoğan, 2007 yılı başlarında Türkiye-Yunanistan-İtalya doğalgaz boru hattı projesi ve 2011'de de Nabucco doğalgaz projesini tamamlamayı ümit ettiklerini bildirdi.
Artık Türkiye, bütün gücünü, enerjisini bir daha asla dağıtmamak, heba etmemek üzere bir araya toplamıştır. Bu gücü toplayan, bu ülke için, bu millet için bu gücü harekete geçiren siyasi iradenin bizim temsil ettiğimiz irade olduğunu bugün herkes görüyor, biliyor.”
Bölgesel gelişmişlik farkları başta olmak üzere Türkiye'deki bütün adaletsizlikleri ortadan kaldırma azminde olduklarını kaydeden Erdoğan, “Attığımız bu adımla Türkiye'de bölgesel milliyetçiliğin nasıl sona erdiğini de görüyoruz. Bu, bölgesel milliyetçiliğin ortadan kaldırıldığının ifadesidir” dedi.
ELEKTRİĞE ZAM SİNYALİ
Erdoğan, maliyetlerin artmasına rağmen elektriğe zam yapmamak konusunda gayret ettiklerini ve edeceklerini belirterek, ”Ama zam yapmamız gerektiği anda da, çünkü gelen sinyaller öyle, o zaman bunu milletle paylaşmak durumunda kalacağız” dedi. Üç buçuk yıldır elektrik fiyatını artırmadıkları gibi belirli oranlarda indirimler yaptıklarını ifade eden Erdoğan, “Göreve geldiğimizde akaryakıtın varil fiyatı 22 dolardı, şimdi 75 dolara kadar çıktı. Bütün bunlara rağmen direniyoruz. Doğalgazda ister istemez bazı zamlarımız oldu. Elektrikte çevrim santrallerinin üretimdeki fiyatların, maliyetlerin artması sebebiyle, paçalda da sıkıntılar bizi köşeye sıkıştırıyor. Fakat biz hala elektriğe zam yapmamak konusunda gayret ediyoruz, yine de edeceğiz. Ama zam yapmamız gerektiği anda da, çünkü gelen
|
Barajın Hasankeyf’e olan etkisini değerlendiren Erdoğan, "Tarihi ve kültürel mirasın parayla pulla ölçülemeyeceğini en iyi bilenlerdeniz. Ama bu konuyu istismar eden, kendisine rol çıkarmak isteyenler var. Sahip çıkılması bizi memnun eder, ancak niyet başka. Biz tarihi ve kültürel varlıkları asla heba etmeyiz, edemeyiz. Bir yanda Türkiye’nin aydınlık geleceği, bir yanda tarih, kültür dünyanın ortak mirası. Ortak çözüm bulmak zorundayız. Hiçbiri diğeri için feda edilemez. Bunun için alınan krediden 25 milyon Euro bu tarihi varlıklara ayrılacak. Ayrıca 53 milyon dolar bütçe sağlanacak. Yeni bir Hasankeyf’i eserleri farklı bir bölgeye taşıyarak yaratacağız. Ilısu ile Hasankeyf barışık el ele, omuz omuza Dicle’nin kenarında ve üzerinde bir gerdanlık oluşturacak.” dedi.