Güncelleme Tarihi:
ADI 'işkence' ile birlikte anılan Hortum Süleyman, İngiltere'de tiyatro oyununa bile konu oldu. Türkiye'ye gelerek işkenceyi araştıran İngiliz yazar Linda Brawn, İnsan Hakları Derneği kayıtlarından aldığı hikayelerden yola çıkarak, 'Dispoty Body' (Despot Adam) isimli bir oyun yazdı. İnsan Hakları Beyannamesi'nin 50 yıldönümü olan 1998 yılında İngiltere'de, ünlü oyunculardan oluşan bir kadro tarafından sergilenen oyunda Hortum Süleyman'ı, İngiliz ünlü tiyatrocu Dominiq Taylor canlandırdı. Taylor, İngilizce'de 'hortum' anlamına gelen 'Hose' lakabıyla tanınan gaddar bir polis görevlisini canlandırdı.
'Hortum Süleyman' lakaplı Başkomiser Sülemyan Ulusoy hakkında suç duyurusunda da bulunan travesti Demet Demir'in yaşamını konu alan tiyatro oyununda, polisin savunmasız insanlara yaptığı baskılar konu edildi. Travestiler, sokak çocukları, tinerciler, boyacılar ve Çingeneler'in yaşadıkları, dramatik bir dille işlendi. Oyunda ayrıca, Cihangir'in namusunu temizlemek adı altında travestileri mahalleden kaçırarak, evlerini ucuz fiyattan satın almakla suçlanan Güngör Gider isimli kadın da canlandırıldı.
Travesti Demet Demir, hayatının anlatıldığı oyunun galasına davet edildi ve gösterim sonunda sahneye davet edilerek ödüllendirildi. Oyunun Uluslararası Af Örgütü tarafından film de yapılmak istendiği ancak, projenin daha sonra beklemeye alındığı belirtildi. Travestilerin sözcülüğünü yapan Demet Demir, anlatıyor:
SADDAM DENİLENPOLİS
‘‘Kasımpaşa Karakolu'nda, yaptığı işkenceler yüzünden adı 'Saddam'a çıkan psikopat bir başkomiser vardı. İki gün boyunca her türlü işkence ve tacize maruz kaldık. Tazyikli soğuk su sıkıp üzerimize elektrik verdiler. Kulaksız Karakolu'nda bir arkadaşımız, iki polisle ilişkiye girmek zorunda kaldı. Her karakolda iki gün geçiriyor, rüşvet vererek diğerine gönderiliyorduk. Sonra Gayrettepe'deki Asayiş Şubesi'ne gönderildik. Burada da Doğan Karakaplan isimli bir emniyet müdürü vardı. Bize abdest aldırıp namaz kıldırdı. Serbest kaldıktan sonra Hortum Süleyman hakkında suç duyurusunda bulundum. İki gün sonra ise İstiklal Caddesi'nde yürürken yeniden gözaltına alındım. Bu sefer de Atatürk'e hakaret ettiğim şeklinde tutanak hazırladılar. Atatürk'e hakaretten tutuklandım ve iki ay hapis yattım. Hortum bir süre ortadan kayboldu ama 1996’da yeniden geldi ve ortalığı kasıp kavurmaya başladı. En çok dayanamadığı insanlar, travestiler, Kürtler, sokak çocukları ve çingenelerdi. Beyoğlu'nda, dayak atmadığı travesti, barcı, lokantacı yoktur.’’
Hakkında 200’e yakın şikayet var
Süleyman Ulusoy'la ilgili 200'e yakın şikayetin yapıldığı İnsan Hakları Derneği'nin İstanbul Şubesi Başkanı Eren Keskin, işkencenin vahim boyutlarda olduğunu iddia etti. 'Hortum Süleyman'ın, görev yaptığı ilçelerde, falaka gibi yöntemler kulandığını ileri süren Keskin, ‘‘İnsan Hakları Komisyonu'nun raporu, malesef bizi doğrulamıştır’’ dedi.
Renk
renk hortumu vardı
Travestilerin sözcülüğünü yapan Demet Demir, 'Hortum Süleyman'la ilgili şu anısını anlattı:
‘‘Polis bir gece yarısı evimizi bastı ve bizi karakola götürdü. 6-7 homoseksüeldik. Bizi Süleyman isimli komiserin odasına götürdüler. Renk renk hortumları vardı. 'Hangisini istiyorsun' diye soruyordu ve sonra da suratımıza hortumla vurmaya başlıyordu. Sonra da 'Macera' denilen karakol yolculuğuna çıktık.’’
Osmanlı tokadı da ünlü
'Alaylı' Başkomiser Süleyman Ulusoy, Beyoğlu Ekipler Amirliği yaptığı dönemde, fuhuş operasyonları sırasında, silahı gibi yanından ayırmadığı hortumu ve iri elleriyle attığı Osmanlı tokatlarıyla ün yaptı. Travestiler, sokak çocukları ve seyyar satıcıların korkulu rüyasıydı. Travestilerin silikon göğüslerini ‘‘Bunları nerede şişirttiniz ulan’’ diye bağırarak tekmelediği, yıllarca Beyoğlu'nda, bir korku hikayesi gibi anlatılıp durdu. Özel Harekatçı olarak da görev yapan Süleyman Ulusoy, CNN Türk'te yayınlanan dayak görüntülerinden sonra pasif göreve alındı ve hakkında soruşturma açıldı.