Güncelleme Tarihi:
Zonguldak Cumhuriyet Başsavcı vekili Ahmet Yıkılmaz’ın hazırladığı 200 sayfalık FETÖ iddianamesi ile aralarında iş adamları, kamu çalışanları ve dernek yöneticileri bulunan 69’u tutuklu, 1’i adli kontrolle serbest, örgüt lideri Fethullah Gülen ile birlikte 14’ü firari 84 şüpheli hakkında dava açıldı.
2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede sanıklar için, ’Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme’, ’Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık’, ’Terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet’, ’Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme’, ’Silahlı terör örgütüne üye olma’ suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istendi.
İTİRAFÇI İFADELERİ
200 sayfalık iddianamede itirafçıların ifadelerine de yer verildi. Güvenlik görevlisi şirketi sahibi M.B. ifadesinde, cemaat ile 2009 yılında arkadaşları aracılığıyla tanıştığını belirterek, "Cemaatin Zonguldak temsilcisi Hasan isimli şahıs yanında 2-3 kişi ile evime geldiler. Bana bir cübbe ile Kuran-ı Kerim hediye ettiler. Ben onlara bu hediyenin ne manaya geldiğini sordum. Bana, ’Seni mütevelli yaptık’ dediler. Mütvellinin, toplayıcı, toparlayıcı, düzenleyici anlamına geldiğini söylediler. Toplantılara katılanlardan ’himmet’ adı altında para alınıyordu. Toplantıya katılan esnaf-işadamların isimlerinin bulunduğu isim listesi ve yapacağı yardım miktarı duvara yansıtılıyordu. Yapılacak himmet paralarının miktarını kendileri belirliyordu. Ben tüm bu yardımları dini duygularımın istismar edilmesinden dolayı yaptım" dedi.
’EVLENMEYE ZORLANDIM’
Cemaate yakınlığıyla bilinen Fatih Koleji’nde sınıf öğretmeni olan Z.Ç. adlı kadın ise bölge imamı M.A. tarafından, Fethullah Gülen’in annesi tarafından yetiştirildiği söylenen K.D. ile evlenmeye zorlandığını söyleyerek, şöyle dedi:
"Okul müdürü ve yöneticileri, bu evlilik olayına beni zorla ikna edip nişanladılar. Ben bu nişan olayını kabul etmediğim için 2 ay kadar sonra bitirmek istedim. Bana sürekli baskı yaparak nişanı atmamak için beni ikna etmeye çalıştılar. Hatta nişanlandığım bu şahsın, çok önceden boşandığını bana söylediler ama şahıs bana 2015’de boşandığını söyledi. Bu şahıs 3 ay çalıştığım okulda kaldı. Okulda odası vardı ve burada kalıyordu. Ben bu şahıs ile aynı ortamda bulunmak istemediğimi söyleyerek ’Ya onu ya da beni bu okuldan gönderin’ dedim. Bana böyle bir yetkileri olmadığını söylediler. Ben nişanı atma konusunda ısrar edince, ’İnsan münafık olduğunu bilemez, ayrılırsanız cehennemlik olursunuz’ dediler."
Z.Ç. ayrıca seçimlerde muhalefet partileri adına çıkarılan görevli kartlarıyla sandıklarda görev aldıklarını söyleyerek, "Görevimiz gereği bize verilen kartları yanımızda bulundurarak, soran olduğunda gösterecektik. Sandıklarda seçim sonuçlarını takip ederek, sonuç listesinin fotoğrafını çekip kolejde görev yapan müdür yardımcısına verdik. Her iki dönem seçimlerde bu şekilde çalışmalar oldu. 7 Haziran 2015’de yapılan seçimlerde belirttiğim şekilde görev aldım. Partilere ait bu kartları kim nereden temin etti bilmiyorum. Bu olay bize zorunlu olarak yaptırıldı" dedi.