Güncelleme Tarihi:
ULUSLARARASI HAKKIMIZI KULLANDIK
“(Libya anlaşması) Kaddafi döneminde bununla ilgili bir adım atmıştık. Attığımız adım Kaddafi’nin ölümü sebebiyle devam etmemişti. Mısır, Güney Kıbrıs, Yunanistan zaman zaman İsrail gibi dörtlü halde buradaki durumu adeta kendilerinin egemenliği altına alarak Türkiye Libya olsun buralarda sismik araştırma yapamaz gibi yaklaşımlarla zaman zaman tehditler savurdular tabi biz bu tehditleri dinlemedik. Şimdi iki sondaj iki sismik araştırma gemimiz var. Şimdi anlaşma dönemindeyiz bir sondaj gemisi daha alacağız. Bu araştırmaları sadece Akdeniz’de değil Karadeniz’de hatta uluslararası sularda bu çalışmaları sürdüreceğiz.
Bu muhtırayı biz Libya’nın meşru yönetimi olan Libya ulusal mutabakat hükümeti ile imzaladık. Mutabakat muhtırası ile Türkiye uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullandı. Başta Yunanistan, Mısır, Güney Kıbrıs, İsrail ciddi rahatsız oldu. Uluslararası hukuku hiçe sayarak attıkları tek taraflı adımları bozulmuş oldu.
NAKİL HATTI KURAMAZLAR
Yunanistan’ın tek taraflı deniz yetki alanları ilan ederek Türkiye’yi Kuzey Kıbrıs ile Türkiye kıyıları arasına adeta sıkıştırma pres planı devreye girmeden bu anlaşmayla Doğu Akdeniz’deki yetki alanımızı maksimum düzeye çıkardık. Libya ile anlaşmayla belirlediğimiz münhasır ekonomik arama bölgelerinde ortak arama faaliyeti gerçekleştirebileceğiz. Diğer uluslararası aktörler bu anlaşmayla Türkiye’nin çizdiği alanlarda onay almaksızın arama tarama faaliyeti yapamaz. Güney Kıbrıs, Mısır, İsrail ve Yunanistan bu bölgede Türkiye’nin onayı olmadan doğalgaz nakil hattı kuramaz. Bizim bu noktada taviz vermemiz mümkün değil. Libya anlaşması ülkemizin deniz yetki alanlarının sınırlandırılması konusundaki hukuki tezini destekledi. Bu anlaşmayla ülkemizi Antalya körfezine hapsetmeyi hedefleyen deniz yetki alanı iddialarına karşı uluslararası hukuk çerçevesinde haklı adım attık.
YUNANİSTAN’IN ELİ KOLU BAĞLANDI
(Yunanistan Başbakanı ile görüşme) Bu harita bizim için tarihe kayıt düşmektir, tarihe kaydı düşüyoruz. Girit ve sınırlarımız bir blok bu blok bizim Libya ile bütünleştiğimiz yer. Biz rahatlıkla sondaj çalışmalarımızı yapacağız güneyde de Libya sondaj yapacak. Türkiye hem karşı kıyı ülkesi olan Libya ile anlaşarak uluslararası deniz hukukuna uygun davrandı hem de Türkiye ile Libya arasında çizilen hat adalar değil anakaralar üzerinden çizildiği için Yunanistan’ın eli kolu bağlandı. Yunanistan’ı biraz da çıldırtan o. İstikşafi temaslar güven arttırıcı önlemler dahil Yunanistan ile diyalog kanallarını yeniden canlandırmaya hazırız.
Yürürlüğe girdi şimdi BM’ye gönderdik imzaladım. Oraya gönderdik tescil aşamasında anlaşma Libya’nın da çıkarlarını korumakta. Yunanistan muhtıra metnini vermediği gerekçesiyle Libya büyükelçisini deport ederken uluslararası skandala adımını atmış oldu.
MÜZAKERELERE HAZIRIZ
İmzalanan muhtıra ile Doğu Akdeniz’de kıta sahanlığımızın en batı sınırları Yunan adalarının karasularının sınırına kadar uzatılmıştır. Dolayısıyla devlet uygulamalarımızla kıta sahanlığını haklarımızın korunmasına devam edeceğiz. Bölgede tüm kıyıdaş ülkelerle deniz yetki alanlarını sınırlandırmak için müzakerelere hazır olduğumuzu vurguluyoruz. ”
DEAŞ VİRÜSÜNÜN ÖNÜNE GEÇİLMELİ
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani ile birlikte Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde gerçekleşen Asya’nın Kalbi İstanbul Süreci Bakanlar Konferansı’nda da DEAŞ’a virüs benzetmesi yaparak özetle şunları söyledi:
“Afganistan hassas bir dönemden geçiyor. NATO ülkelerini Afganistan’a verdikleri desteği devam ettirmeye çağırdık. Afgan kardeşlerimizin kendi gelecekleri için, yolsuzluk, özellikle uyuşturucu üretimi ve ticaretiyle mücadele, kadının statüsünün güçlendirilmesi, eğitim gibi başlıklarda halen alacakları mesafeler olduğu görülüyor. Afganistan kardeş kavgasından çok çekmiş, çok ağır bedeller ödemiş bir ülkedir. Kaostan beslenenler dışında kardeş kavgasının kazananı yoktur.
Afgan makamlarının 251 vatandaşımızı şehit eden FETÖ’yle mücadelede ülkemize verdikleri destekten dolayı teşekkür ederim. Türkiye Maarif Vakfı, Afganistan’da son bir yıl içinde 12 liseyi devraldı.
DEAŞ’la bilfiil, göğüs göğse çarpışan, bu mücadelede en ön safta yer alan bir ülke olarak, örgütün Afganistan’da yeniden zemin kazanmaya başlamasını üzüntüyle takip ediyoruz. DEAŞ virüsünün Afganistan’a bulaşmasının önüne mutlaka geçilmelidir.”
MACRON’A ‘SARI YELEKLİ’ GÖNDERMESİ: ‘HADİ ÇÖZ BAKALIM’
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Fransa başkanı kalkıyor, İslami terörden bahsediyor. Kendisine kaç kere söyledim. İslam kelimesinin anlamı barıştır. Karşımızda susuyor, son NATO Zirvesi’nde gene aynı ifadeleri kullanıyor. Ne oldu şimdi? Paris’te sarı yelekliler çıktı. Hadi çöz bakalım. Niye onları barış havzası içinde yola koyamıyorsun? Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste” dedi. Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Sosyal İşler Bakanları Zirvesi’nde özetle şunları söyledi: “İslam ülkeleri olarak en önemli zenginliğimiz, genç nüfusumuzdur. Batı kaynaklı tehditlere karşı, çocuklara, kadınlara, yaşlılara ve engellilere ne kadar iyi sahip çıkarsak, aile yapımızı o derece korumuş oluruz. Sosyal medya ve televizyon gibi iletişim araçlarının Batı kaynaklı içeriklerinin yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan erozyona karşı teyakkuzda bulunmalıyız.”
İNSANİ GELİŞMEDE YÜKSELDİK
BİR müjdeyi duyurmak istiyorum. Sosyal kalkınmayı konuştuğumuz bugün (dün) yayınlanan insani gelişme raporuna göre, Türkiye 2018 yıl bazlı insani gelişme endeksinde 59. sıraya yükseldi. Türkiye ilk kez çok yüksek insani gelişmişlik kategorisine girmeyi başarmış oldu. Bundan sonra da inşallah daha yüksek seviyelere ulaşacağız.
LİBYA’YA ASKER GİDER Mİ
“Libya halkından böyle bir davet geldiği anda bu bizim için adeta bir hak doğurur. Böyle bir davet gelmesi durumunda Türkiye nasıl bir inisiyatif üstleneceğine karar verecektir. Biz bir yerlerden izin almayız. BM Libya’ya silah ambargosu uyguluyor. Ancak çağrı karşısında asker gönderme bu kapsamda yorumlanamaz”