Güncelleme Tarihi:
ÖĞRENCİ OLAYI DİYE TANIMLAMAK MÜMKÜN DEĞİL
“Şu anda Boğaziçi Üniversitesi’ndeki olayları oradaki öğrencilerimizin bir olayı olarak tanımlamak, o şekilde kabul etmek mümkün değil. Bunun bir defa oradaki öğrencilerimizle yakından uzaktan alakası yok. Bu işin başını maalesef siyasetin bir boyutu çekiyor. Dün (önceki) akşam işte görüyorsunuz dağdan beslenenlerin yani HDP’nin Kadıköy’de yapmış olduğu çağrı ve oradaki gösteriler bunun çok açık ifadesidir. Aynı şekilde ana muhalefet partisinin başının bu işteki üstlendiği görev yine ortadadır. Bütün bunlarla beraber tabii ortak hareket ettikleri akademisyenler de maalesef bu işin içinde yer alıyor.
AKADEMİSYENLERDEN KATILANLAR VAR
Akademisyenlerin içerisinde bunu kabullenmeyenler de var ama bu işe teşne olanlar da var. Bu ülke bir hukuk devletidir. YÖK’ün yetki alanı, Cumhurbaşkanı’nın yetkileri var. Daha önce Boğaziçi Üniversitesi’ne iki rektör atadım. YÖK teklifini yaptı. Dokuz aday önüme geldi. Dokuz adaydan Melih Bey’in aynı şekilde atamasını yaptım. Melih Bulu iki üniversitede rektörlük yaptı. ODTÜ’den gelme, Boğaziçi’yle ilişkileri olan, başarılı bir arkadaş. Kendisini oraya atamaktan dolayı da bazı televizyon kanalları çıkmışlar ikide bir ’İstifa etmelidir’... Yani yürekleri yetse ’Cumhurbaşkanı da istifa etmelidir’ diyecekler.
GEZİ OLAYLARIYLA AYNI YERE GETİREMEYECEKLER
Osman Kavala denilen, bu ülkede Soros’un adeta ofisi olan, temsilcisi olan kişinin karısı da Boğaziçi Üniversitesi’nde bu provokatörlerin içinde. Şimdi biz ülkemizi, böyle nadide bir üniversitemizi, ’Alın istediğiniz gibi karıştırın’ mı diyeceğiz. Amerika veya Avrupa Birliği ne diyorlar? ’Biz, Boğaziçi Üniversitesi’nde olanları kınıyoruz.’ Amerika’ya ben şunu söylerim: Şurada seçim öncesinde Amerika’daki olaylardan demokrasi adına hiç utanç duymuyor musunuz?
Şu anda bunlar bizim de huzurumuzu kaçırmanın gayreti içerisindeler. Ana muhalefet bunun içinde, muhalefetin diğer ayakları bunun içinde. Fakat karıştıramayacaklar. Bu işi bir daha Gezi olaylarıyla aynı yere getiremeyecekler. Onun için de bütün emniyet teşkilatımız her türlü adımını kararlılıkla atıyor. Teröre bulaşmış olan, örgütlerin oyuncağı haline gelen, şiddeti bir hak arama vasıtası olarak gören hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayacak, yakalarından tutup yargının karşısına çıkartacağız. Bu böyle biline. Teröre bulaşmamış, devletine ve milletine husumeti hayatının merkezine yerleştirmemiş her evladımızı sahiplenmek görevimizdir.
BOĞAZİÇİ MAALESEF GERİ GİDİYOR
76 üniversiteyle ben bu görevi aldım. Şu anda Türkiye’de 207 üniversite var. Karıştıra karıştıra sadece Boğaziçi Üniversitesi’ni karıştırdılar. Ama Boğaziçi Üniversitesi maalesef geri gidiyor. Şu anda 10 bin öğrenciye düştü. Melih (Bulu) Bey burayı yeniden ayağa kaldırma iddiasıyla gelmiş olan bir hocamız. 206 üniversitede en ufak bir sıkıntı yok. ’206 üniversite, 207’nci Boğaziçi Üniversitesi ne oluyoruz?’ bu soruyu ekranlara çıkanlardan hiç duydunuz mu? İşi de bilmiyorlar, bilmeden konuşuyorlar. Dert? Bunların çoğu mikser. Bizim mikserlerle işimiz yok. Hem milli olacak hem yerli olacak ve bu vatanın, bu milletin sevdalısı olacak ve bir de Boğaziçi Üniversitesi’ndeki yavruların sevdalısı olacak. Oradaki yavruları teröre peşkeş çekmeyecekler. Çünkü dikkat edin içeride bir şey yok, ama siz kalkıp da rektörün odasını işgale yeltenirseniz ona da hoş geldin demezler.
AİLELERE ÇAĞRI
Sokaklarda küresel fitnecilerin ve onların içimizdeki aparatlarının sinsi oyunlarına meze edilmeye çalışılan çocuklarımızın ailelerine çağrıda bulunuyorum. Evlatlarınıza lütfen sahip çıkın. Lisedeki evlatlarınıza sahip çıkın. Üniversitedeki evlatlarınıza sahip çıkın. Onların hayallerini, heyecanlarını, heveslerini kendi çıkarları için kullanan profesyonel provokatörlere bırakmayın.
BAHÇELİ’YLE ANAYASAYI KONUŞTUK
Sayın Bahçeli’yle biliyorsunuz bizim belli aralıklarla görüşmelerimiz oluyor. Bunlar hem ülkemizin sorunlarını ele aldığımız görüşmeler. Ama bu arada malum Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacının olduğu bir dönemde bizim de gündeme taşıdığımız bir konuydu. Cumhur ittifakımızın bir diğer müttefiki konumunda Sayın Bahçeli de bu konuda düşüncelerini zaten açıklamıştı. Yepyeni bir anayasaya ihtiyacımız olduğunu kendileri de söylemişlerdi. Bu konu üzerinde görüş alışverişinde bulunduk. Bunun yanında Seçim Kanunu’yla, Siyasi Partiler Yasası’yla ilgili neler yapılabilir? Bunların üzerinde durma fırsatını da bulduk. Bunun yanında malum ülkemizdeki bazı son zamanlardaki sorunlarla ilgili, bu konuları da görüşme şansımız oldu.”
MUHALEFETTEKİ GİDİŞ GELİŞLER
(Son dönemde muhalefet partileri arasındaki görüşmeler) Bunlar yeni değil. O ona gidiyor, o ona gidiyor. Varsın gitsinler. Bu işin gidişinin, gelişinin hepsinin sonu nereye varır? 2023’e varır. 2023 seçimlerinde bu gidiş gelişlerin kararını millet verir.”
MACRON'A YANIT: O İŞİ HÂLÂ ÖĞRENEMEDİ
Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un ‘Şimdi sırada Libya’daki durumu düzeltmek, Türk askerlerinden kurtulmak var’ sözlerine ilişkin de şöyle konuştu: “Macron Türk askerlerinden kurtulmak var derken, da bu işi hâlâ öğrenemedi. Öğrenmesi için de daha çok vakit geçmesi lazım. Çünkü Türkiye orada keyfinden, zevkinden bulunmuyor. Bunu Türkiye’ye söyleyeceğine, orada başka birçok yabancı ülkelerden gelen askerler var. Çad’dan gelenler var. Kendilerinin işgale gittikleri Mali’den gelenler var. Mali’de ne işleri var? Çad’da ne işleri var? Önce bunların hesabını versin. Türkiye bir yere barış için gider. Şu anda askeri güvenlik işbirliğimizin olduğu Libya davet etmiştir, bu davetle biz orada bulunuyoruz.”
ANALARIMIZA BAKALIM
Erdoğan “Türkiye’de kadınların gücünü yok sayan, görmezden gelen bir siyaset başarıya ulaşamaz. Kadınlara sadece vitrin süsü, dolgu malzemesi, yasak savma kontenjanı olarak bakan bir siyasi hareketin milleti temsil etmesi mümkün değildir” diyerek şöyle devam etti: “Ailelerimiz bizim için çok kutsaldır. Batı dünyası aile kurumunu yıktığı için temellerinden sarsılıyor. Ailenin değersiz hale getirilmesini, alkol ve uyuşturucu bağımlılığından nihilizme kadar pek çok sosyal sorun takip ediyor. Hep söylerim cennet annelerin ayakları altındadır. Bak babalar demiyor. Ailenin direği annedir. Bu lezbiyenlerin mezbiyenlerin söylediklerine takılmayalım. Biz analarımıza bakalım.”
SEÇİME KADAR EV EV ZİYARET
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Adıyaman-Edirne-Erzurum-İzmir-Kırşehir-Mersin-Osmaniye 6’ncı olağan il kadın kolları kongrelerine Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nden canlı bağlantıyla katıldı. Erdoğan, “Kadınlarımızın sahip çıktığı sandıklarda hata, eksik çıkmayacağına eminim. Şimdiden tespit edeceğimiz sandık kurulu üyelerimiz, tüm haneleri, hanım kardeşlerimizi tek tek ziyaret etmeli” dedi.
İzmir’deki kongreye AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı Lütfiye Selva Çam (sağda) ve AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı da (solda) katıldı.