Erbakan 28 Şubat kararlarını 1 gün sonra imzaladı

Güncelleme Tarihi:

Erbakan 28 Şubat kararlarını 1 gün sonra imzaladı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 26, 2006 14:26

9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’ın 28 Şubat kararlarını sanılanın aksine "ertesi günü" imzaladığını açıkladı.

9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’ın 28 Şubat kararlarını sanılanın aksine "ertesi günü" imzaladığını açıkladı.Demirel, CNN Türk’de yayınlanan "Ankara Kulisi" programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. 28 Şubat sürecini değerlendiren Demirel, sürpriz bir açıklama yaptı.

Demirel, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’ın Milli Güvenlik Kurulu’nda alınan 28 Şubat kararlarını imzalamamak için bir süre direndiğinin anımsatılması üzerine, "Ne kadar yani" diye sorup, "Beş gün mü, bir hafta mı?" yanıtını alınca "Ertesi günü imzaladı hepsini" açıklamasını yaptı.

Demirel, "Eğer, sayın Erbakan direnmek isteseydi, o kararlar alınırken direnmesi lazımdı. Salonda kararlar alınırken demesi lazımdı ki ’Ben cumhuriyet hükümeti olarak bu kararları uygulayamam, bu kararların alınmasına da katılamam. Onun içindir ki ben gidiyorum, hoşçakalın.’ Salondan çıkmakla bitmeyecekti, öbür odaya geçip istifasını yazıp bana bırakacaktı" diye konuştu.

"İmzalamasa ne olurdu" sorusuna ise Demirel, "İmzalamazsa ne olurdu derseniz, hiçbir şey olmazdı diyemem. Ne olurduğunu da söyleyemem. Üzerinden zaman geçmiş çünkü. Ama bir şey olurdu" karşılığını verdi.

GÜL VE ERDOĞAN BUNALMIŞ

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün yabancı ajanların manipülasyonuna açık bir Türk basınından söz ettiği anımsatılıp, "Siz 50 yıldır siyasetin içindesiniz. Öyle bir şey hissetiniz mi" diye sorulması üzerine "Ben o çeşit beyanlara katılmam" dedi. Demirel, bir kurumun hiçbir şekilde topyekün kötülenemeyeceğini söylerken, "Bunlar öfke ile yapılmış beyanlardır. Dışişleri Bakanı sakin bir arkadaşa benziyor, öyle görünüyor. Demek ki bunalmış. Hükümet şapka gibidir, devlet baş gibidir. Şapka eskir, eskimemesi mümkün değildir. Şapka eskiyince değiştirirsiniz, ama başı eskitmemek lazım" dedi.

Basının demokratik bir devlet içerisinde önemli bir fonksiyon ifa ettiğine dikkat çeken Demirel, "Bu kurum böylesine kötülemeye maruz kalırsa adama derler ki ’devletsin icra elinde düzelt bunu’. Kimmiş bu diye sorarlar. İspatla derler, birşey söyleyemezseniz mahçup olursunuz. Bu çeşit beyanlar insanları mahçup eder" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Mersin’de bir çifçi ile yaşadığı polemik anımsatılıp, "Sayın Başbakan’ın vatandaşa böyle biraz sokak diliyle hitap etmesi neyin işaretidir" diye sorulması üzerine Demirel, "Bunalmışlığın işaretidir" dedi.

"HÜKÜMET AĞLAMA DUVARI DEĞİL"

"Devlet yönetenlerin vatandaşına nezaket dışı laf söylemeye hakkı yoktur" diyen Demirel, ilginç bir hikaye anlattı.
Görevi bırakan Sadrazamın’ın yeni Sadrazama sıkıntı ile karşılaşması halinde okuması için üç mektup bıraktığını söyleyen Demirel, hikayeyi şöyle anlattı:

"Sıkılıyor, birinci mektubu açıp okuyor. Diyor ki ’Senden evvelkileri kötüle’. Başlıyor öncekileri kötülemeye. Şimdi bizim Başbakan’ın da yaptığı odur. ’Bizden evvel kimse bir şey yapmamıştır’ diyor. Daha dün Kars’ta söylüyor, önünde şeker fabrikası, Kafkas Üniversitesi, hastane duruyor, Cimento fabrikrasının dumanı çıkıyor. Evvelkileri kötülüyor, netice çıkmıyor, bu sefer ikinci mektubu açıyor, diyor ki ’etrafını kötüle’. Onu da yapıyor, ondan da bir şey çıkmayınca üçüncü mektubu açıyor. Üçüncü mektupta diyor ki ’üç mektup da sen yaz’."

KİMSE OTURDUĞU YERE KAZIK ÇAKAMAZ

Çeşitli sanayi sektörlerinin sorunlarına da işaret eden Demirel, Türkiye’nin en büyük döviz kaynağı olan deri, tekstil ve hazır giyimde iki milyon insanın çalıştığını söylerken, "Televizyonlar gösteriyor diyor ki ’boş atölyeler’, 79 tekstil firması Balkanlara gitmiş. Bunu size söylüyorlar, siz de seyrediyorsunuz. Seyrederken her halde asabınızın bozulmaması mümkün değil. Bunlara çare bulun beyler. Hükümet ağlama duvarı değildir, hükümet çare müessesidir" dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de sorular üzerine değinen Demirel, cumhurbaşkanını iki turlu seçimle halkın seçmesi ve dar bölge seçim sistemi önerilerini tekrarladı. Demirel, Erdoğan’a "halka gitmesi" önerisinde bulunurken, "Siyaset şudur, gelirsiniz gidersiniz. Mahkeme kadıya mülk değil. Hiç kimse oturduğu yere kazık çakamaz. Bugün gitmezse yarın gidersiniz. Hiç oturduğu yerde kalan yok" dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!