Güncelleme Tarihi:
PEYAMİ SAFA’NIN TESPİTİ VAR AMA...
“Bizim arzumuz bu ülke gençlerinin elinde molotofla, taşla, silahla değil, kalemle, bilgisayarla, kitapla dolaşan bir nesil olmasıdır. O nedenle siz böyle bir ümmetin nüvesisiniz, çekirdeğisiniz. Ölümü, öldürmeyi ve şiddeti kutsayan ideolojilere pirim vermeyen bir gençlik yetişsin istiyoruz. Derdimiz o. Bu öyle bir gençlik olmalı ki, hangi siyasi görüşe mensup olursa olsun, hangi fikri savunursa savunsun okumalı, araştırmalı, sorgulamalı, zihnini birilerine asla kiraya vermemeli. Pensilvanya’ya kiraya verenler gibi olmamalı. Adam profesör ama maalesef kiracı. Ondan bir şey olmaz. Onlarla ilgili Peyami Safa’nın çok güzel bir tespiti var ama bu toplulukta o ifadeyi kullanmak istemem…
TARİHİN DÖNÜM NOKTALARINDAN BİRİ
Dünya yeni bir değişim, dönüşüm dalgasıyla sarsılıyor. Ülke ve bölge olarak kritik bir dönemden geçiyoruz. Sizler bu genç yaşınızda kimi zaman yürek yaralayıcı olsa da, tarihin dönüm noktalarından birine şahitlik ediyorsunuz. Avrupa’nın ulvi değerleri diye parlatılan kavramların bizzat o değerlerin sahipleri tarafından ayaklar altına alındığına şahit oluyoruz. Eşrefi mahkulat olan insana ruh katan, ona yaşama gayesi veren ne kadar ilke varsa hepsinin içinin boşaltıldığı günler yaşıyoruz. Bu süreçte öne çıkan DEAŞ, PKK, YPG gibi terör örgütlerinin, FETÖ gibi ihanet çetelerinin en büyük zararı Müslümanlara verdiklerini görüyoruz. İpleri kendilerini kullanan güçlerin elinde olan bu katil sürüleri, İslam dışı, insanlık dışı eylemleriyle bölgemizin parçalanmasına taşeronluk yapıyorlar.
Nasıl bir asır önce coğrafyamızdaki ülkelerin sınırları kanla, gözyaşıyla ve fitneyle çizildiyse bugün de aynısı terör şebekeleri üzerinden yapılmak isteniyor. 100 yıl önce Arapça konuşan, faaliyet gösterdiği ülkenin insanları gibi giyinen Lawrence vardı. Bugün de cübbeli, sarıklı hoca ve âlim kılıklı modern Lawrence’lar aynı şeyi yapıyor. Bir asıl evvel Sykes ile Picot arasında yapılan gizli antlaşmalar vardı. Bugün de kapalı kapılar arasında süren kirli pazarlıklar var.
ASLA UMUDUNUZU YİTİRMEYİN
m Asla yeise düşmeyin. Umudunuzu hiçbir zaman yitirmeyin. Bizim ecdadımız dünyaya asırlarca nizam vermiş Osmanlı’dır, Selçuklu’dur. Cumhuriyet bizim için yeni bir dönem değildir. Bir devamdır. Sizler birilerinin hasta adam olarak görüp cenaze merasimi için geldiği bir dönemde Çanakkale’yi yedi düvele mezar etmiş bir milletin mensuplarısınız. Ey Kılıçdaroğlu sen o 15’lileri gördün mü? Gazi Mustafa Kemal’in partisinin başıyım diyorsun. Ne diyor Gazi Mustafa Kemal. Gençler Cumhuriyet’i size emanet ediyorum diyor. Her şey ortada.
KANDİL’İN VERDİĞİ TALİMAT
Şu anda İsviçre’de benim posterimi devasa yapıp, şakağıma silah dayayanlar kimse, onlarla beraber yürüyenler kimse, şu anda bunlar burada da işbirliği yaptılar. Öyle mi? Gençler soruyorum; hayır diyenler kim? Kandil ‘hayır’ diyor. Kandil’in verdiği talimatla Avrupa’da ve Türkiye’de şu an çalışmalar yürütülüyor. İmralı ‘hayır’ diyor. Pensilvanya ‘hayır’ diyor. Artık daha sormaya gerek var mı gençler. Onlar ‘hayır’ dediklerine göre bizler doğru yoldayız.
CAHİLİYE DÖNEMİNİ YAŞIYORLAR
Benim bakanım Avrupa’ya gidecek, uçuş izni vermiyor. Benim hanım bakanım Hollanda’ya giriyor arabaya mahkûm ediyorlar. Hani ya bunlarda kadın hakları vardı! Hani bunlarda kadın haklarıyla ilgili olarak saygı vardı! Bunlar dürüst değil. Bunlar samimi değil. Bunlar cahiliye dönemini yaşıyorlar. Hani o kız çocuklarını diri diri toprağa gömenler vardı ya, bunlar onların devamıdır. Hiç farkı yok.”
MECLİS’İ FESHİ İSPAT ET, İSTİFA EDEYİM
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da yüklendi:
“Diyor ki, Cumhurbaşkanı’nın Meclis’i fesh etme yetkisi var. Ya yalan söyleme. Cumhurbaşkanı’nın Meclis’i feshetme yetkisi yok… Ey Kılıçdaroğlu, şu hazırladığımız yasal düzenleme içerisinde çık böyle bir şey varsa bunu ispat et ben Cumhurbaşkanlığı’ndan istifa edeceğim. Ama onun da kalkıp, şu Cumhuriyet Halk Partisi’nden ayrılsın ki Cumhuriyet Halk Partisi de bundan kurtulsun.
18 yaşa beyefendi karşı çıkıyor. Diyor ki, 18 yaşındaki gençler gelecekler ve 2 yıl içinde oradan diyor maaşlarını emekli olup almaya başlayacaklar. Bunlarda yalan gani. Akşam başka, sabah başka. Utanmadan, sıkılmadan diyorlar ki, “Sabah, öğle, akşam benimle uğraşıyorlar”. Ya uğraşılmayacak gibi değil ki. Yaşlı amcalara, ihtiyar amcalara gidiyorlar onları kandırmaya çalışıyorlar. Niye? Çünkü bakıyor saf, temiz.
Bizim genç kızlarımızı üniversite kapıları önünde boynu bükük bekletmediler mi? Şu anda bu cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı çıkanlar, dün üniversite önlerinde bizim başörtülü kızlarımızı boynu bükük bekletenlerin ta kendileri. İkna odalarını kuranlar onlardı. İşte ben de o kızlardan iki tanesinin babasıyım.
Bazı gafiller ülkemize baktıkça yeni Sevr’lerin hayalini kurabilir ama ben bu muhterislere 15 Temmuz gecesi yazılan kahramanlık destanını hatırlatmak istiyorum. Orada F16’ların, tankların, helikopterlerden atılan mermilerin karşısında yılmayan o gençler vardı. Ama Kılıçdaroğlu sen neredeydin? Atatürk Havalimanı’nda kaçıyordun. Halbuki biz seninle Atatürk Havalimanı’nda buluşabilirdik. Ama yoktun. Neymiş, Bakırköy’e gitmiş.”