Güncelleme Tarihi:
Önce Parti Meclisi’ne sunulacak rapora göre, heyete 178 akademisyen, 756 asker, 20 avukat, 149 sağlık çalışanı, 8 gazeteci, 210 hakim, 725 öğretmen, 210 polis ve 108 savcının bulunduğu toplam 3 bin 304 kişi başvurdu. Ayrıca şahsi husumete dayalı ihbar müessesine de vurgu yapılan raporda, özel işyerlerinde çalışanlara “istifa et ya da FETÖ nedeni ile işten çıkarırız” diye baskı yapıldığına dair iddialara yer verildi. Şikâyetler şöyle sıralandı:
Kapatılan üniversite, özel okul, hastane ve diğer işyerlerinde çalışanlardan bu yapı ile ilgisi olmayanların yeniden iş bulamaması. Kapanan ve kayyum atanan işletmelerin (okul ve hastane gibi) çalışanlarının ve piyasadaki borçlu ve alacaklılarının mali durumu.
Kapatılan askeri okullarda okuyan öğrencilerin başka okullara aktarılmalarının tamamlanmaması. Açığa alma ve görevden ilişik kesmelerde hâlâ hiçbir fiil isnadının yapılmamış olması. Savunma alınmadan ihraç işlemi yapılması.
Bazı özel iş yerlerinde çalışanların ‘ya istifa et ya da FETÖ nedeniyle işten çıkarırız’ şeklinde tehdit edilmesi.
İHBARLAR KÖTÜYE KULLANILIYOR
Açığa almaların kurumlarda fırsata çevrilmiş olması. Amiri ya da iş arkadaşı ile şahsi husumeti olanların bundan faydalanması. İhbar müessesesinin kötüye kullanılması.
Barış için akademisyenler bildirisine imza verenlerin üniversitelerinden atılmış olması.
İşkence iddialarının araştırılamıyor olması. Yakalanan veya gözaltına alınan kişilerin insanlık dışı muamelelere maruz kalması. Şüphelilerin hukuki yardım taleplerinin karşılık bulamaması, avukat ve aileleri ile yeteri kadar görüştürülmemesi.
Tutuklamanın yaygın uygulama olması.
Emniyet, savcı ve yargıçların kendilerini her ihbarda şüpheli hakkında işlem yapmak ve tutuklamak zorunda hissetmesi.
Asgari disiplin hukuku kuralları dahi uygulanmadan, kişilerin savunması dahi alınmadan açığa alma ve ihraç işlemi yapılması.
Cezaevlerinde kitap sınırlamaları, savunma hakkının ihlal edilmesi.