Nur BATUR
Oluşturulma Tarihi: Ocak 12, 2006 01:03
Abdi İpekçi’nin katili Mehmet Ali Ağca’nın erken tahliyesi, affın mimarı oldukları gerekçesiyle gözleri Rahşan Ecevit - Bülent Ecevit çiftine çevirdi. Ağca’nın tahliyesine 24 saat kala Ecevit’lerle telefonda konuştuk.
Eski Başbakan Bülent Ecevit, Ağca’nın tahliyesine değinmedi, ancak "Abdi İpekçi benim çok yakın dostumdu" dedi ve şöyle konuştu: "Çok güvendiğim bir gazeteciydi. Gazeteci olarak sadece kağıt üstünde, güzel sohbetlerde elde edilen bilgileri değil, çok kapsamlı görüşmeleri içeren toplantıları aktarırdı. Haftada en az bir kez beni mutlaka arardı." Daha sonra telefonu alan Rahşan Ecevit ise Ağca’nın tahliyesinden sorumlu tutulmasından duyduğu üzüntüyü dile getirerek şunları söyledi:
"Ben bu konuların hukuki tarafını pek bilmiyorum. Benim o af çıktığı yıl, bir sade vatandaş olarak, dileğim oldu. Ama ben bunu garibanlar için istemiştim. Garibanlar derken, evdeki çocuğuna ekmek çalan için, ya da bisiklet çalmış biri için söylemiştim. O sırada koalisyon hükümetiydik. Bir takım partililerin o zaman ne kadar çok hapiste olan arkadaşları, eşi dostu varmış. Bu işe sarılmışlardı. Bu şekilde başladı bu iş ve yayıldı, genişledi. Basit bir dileğimden çok daha farklı noktalara çekilmiş oldu ama adı da Rahşan Affı olarak kaldı. Bugün hala onu söylüyorlar. Geçenlerde sokaklarda birisi bana "Ben sizi çok seviyorum ama bir de af çıkartmasaydınız’ dedi. Ben de ’o af benim affım değildi ki’ dedim. ’Ama o sizin üstünüzde kaldı’ dedi. Halbuki ben bunu garibanlar için istemiştim."
SEZER: YANLIŞ
Bayramlaşma için Ecevit’leri ziyaret eden DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Rahşan Ecevit’ten telefonu alıp Ağca’nın tahliye kararının yanlış olduğunu, 2012’den önce tahliye edilmemesi gerektiğini söyledi. Sezer sorunu hukukçularına incelettiklerini belirterek, "Bir yanlışlık yapılıyor. Olaylar haksız bir şekilde değerlendiriliyor" dedi.