Güncelleme Tarihi:
Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde bulunan İzmir 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya Andrew Brunson’un eşi Norine Brunson, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Philip Kosnett, Amerika Dinsel Özgürlükler Komisyonu üyeleri, büyükelçilik görevlileri ve çok sayıda yabancı basın mensubu katıldı. Duruşma için cezaevi kampüsü girişinde ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Jandarma, cezaevi kampüsü güzergahına iki arama noktası kurdu. Davayı izlemek isteyenler bu arama noktalarından geçtikten sonra cezaevine kampüsüne ulaştı.
“İFADEMİ DEĞİŞTİRMEM İSTENDİ”
Duruşmaya tanıkların dinlenmesiyle başladı. Kilise cemaatinden olan tanıklardan duruşmaya Edremit’ten SEGBİS ile bağlanarak katıldı. Levent Alkan, Andrew Brunson’u 8-10 yıldır tanıdığını ve Brunson’un terör örgütü sempatizanları ile yakın ilişki içinde olduğunu, onlara yardım ettiğini ve kendisini uyarmalarına rağmen geri adım atmadığını öne sürdü. Alkan ifade verdikten sonra, Brunson’un kiliselere verdiği talimat ile hiçbir kiliseye giremediğini, muhbir olarak görüldüğünü, Işık Kilisesi pastörünün de kendisini ifadesini değiştirmesi yönünde telkinde bulunduğunu ve tövbe etmesini istediğini kaydetti. Andrew Brunson’un özellikle PKK terör örgütü sempatizanlarına yardım ettiğinin altını çizen Alkan, birçok şeye şahit olduğunu dile getirdi: “Bir gün kilisedeki vaazında ‘Türkler ile Kürtler arasında savaş var’ ifadesini kullandı. Biz buna katılmıyoruz, bizim böyle bir düşüncemiz yok. Kendisi neden böyle düşünüyor sormak istiyorum.”
“KİLİSE KOLTUKLARINA TÜRKLER OTURAMAZ YAZDILAR”
Alkan, kilisede Türkler ile Kürtler arasında ayrımcılık yapıldığını da söylediği ifadesinde, “Bir gün yine kiliseye gittim. Gittiğimde koltukların üzerinde ‘Türkler oturamaz’ yazısı yazmışlardı” dedi. Mahkeme Başkanı’nın neden böyle bir yazı yazıldığını sorması üzerine Alkan, “O yazıyı görünce çok şaşırdık. Sorduğumuzda misafirlere ayrıldığı için öyle yazdıklarını söylediler. Madem misafirlere ayrıldı, protokol yazsınlar. Neden ‘Türkler oturamaz’ diye yazıyorlar. Bunlar Türk düşmanıdır. Kilisede toplantı da yaptıkları bir gizli oda vardı. Biz o toplantılara alınmıyorduk. Bir gün o odaya girdiğimde terör örgütünün dokümanlarını gördüm. Koliler içinde PKK’ya ait broşürler vardı. Bir de terör örgütlerinin kurmak istediği Kürdistan ile ilgili haritası bulunuyordu, haritada belli yerler işaretlenmişti” dedi. Alkan, kiliseden kovulmadığını, gördüğü ayrımcılık sonucunda dayanamayıp kendi isteğiyle ayrıldığını da ifadesine ekledi.
TANRI’YA YAKIN M I?ADANMIŞLIK VAR MI?
Alkan’ın ifadesindeki iddialarını yalanlayan Andrew Brunson, “Kürtlere özel ilgi gösterdiğimiz ve Türkleri arka planda tuttuğumuz doğru değil. Bunu reddediyorum. Kilisede kimseye ayrıcalık yok. Biz görev verirken, Tanrı’ya yakın mı, adanmışlık var mı ona bakıyoruz” diye kaydetti. Andrew Brunson, şöyle devam etti: "Kürtçe İncil bastırmadık, dağıtmadık. Özellikle Kürtlere özel ilgi gösterdiğimiz ve Türkleri arka planda tuttuğumuz doğru değil. Bunu reddediyorum. Kilisede kimseye ayrıcalık yok. Biz görev verirken, Tanrı'ya yakın mı, adanmışlık var mı ona bakıyoruz. Çoğu kişi tehdit etti beni ama terk etmedim. Çünkü kurtarıcı bir görev ihsan etti. Hakkımda çok şey söylendi. FETÖ'cü, PKK. Bunlara karşıyım. Türkiye'nin toprak bütünlüğüne inanıyorum ve destekliyorum. Benim hakkımda yalan söyleyen ve yalancı tanıklı yapanları affediyorum.”
PKK AMBLEMLERİ GÖRDÜM
Daha sonra 3’üncü tanık Murat Çamdan dinlendi. Çamdan, 12-13 yıl önce Hıristiyan olduğunu, Brunson'u görevli olduğu kilisede tanıdığını söyleyerek, son 4-5 yıla kadar olumsuz bir durum sezmediğini kaydetti. Çamdan ifadesini şöyle sürdürdü: "4-5 yıl öncesine kadar Suriyeli Mehmet dediğimiz bir şahıs vasıtasıyla bana Kürt kilisesi kurulduğunu ve orada ibadet edebileceğimizi söyledi. Gittim ve akıl almaz işler gördüm. Adamlar leşler üzerine dua ediyorlardı. Bir daha gitmedim. 'Böyle bir şey olur mu' dedim. Kilisede 3 kutsal kitabın üzerinde PKK'nın amblemlerini gördüm. Kilisede 'Nasıl olur böyle bir şey' diye düşündük. Gitmemeye karar verdik. Biz Türküz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Gerekli yerlere bu durumları yazdım." Mahkeme Başkanının "Leş kelimesinden kastınız PKK'mıydı?" sorusuna "Bunu bizzat duyduk. 'Onlar vatan için ölen şehitler. Dağdaki gerillalar' deniliyordu" yanıtını verdi. Brunson tanığın iddialarını yalanlayarak, "Mülteci toplantısına hiç katılmadı ki orada olan şeyleri anlatsın. Bunları nereden biliyor? Biz Kürtlere ayrı bir şey yapmadık" dedi.
BRUNSON’UN TANIKLARI DİNLENDİ
Öte yandan; Brunson’un avukatı tanıklarının devam eden soruşturmada şüpheli olması nedeniyle dinlenmemesine itirazını belirtti. Adil yargılamayı etkilediğini söyledi. Mahkeme başkanı da devam eden soruşturmada şüpheli sıfatındaki savunmanın tanıklarının dinlenmesini sonraya bıraktığını ancak dinlenmeyecek diye bir ifadesi olmadığını kaydetti.
Duruşmada Rahip Brunson’un tanık olarak gösterdiği Umut Doğan da dinlendi. Doğan Brunson’u 2007’den bu yana tanıdığını ifade ederek, son 5 yıldır Diriliş Kilisesi’ni kurduğundan bu yana samimi olduklarını belirtti. Doğan şunları kaydetti. “Son 3.5 yıldır kilisenin derneğinin başkanlığını yürütüyorum. Söylendiği gibi konularla hiç karşılaşmadım. Eşim de orada. Halka açık, yoldan geçen herkesin girebildiği bir kilise. Hıristiyanlardan çok Müslümanlar giriyor. Foto çekilebiliyor, faaliyetlerimizi açık yürütüyoruz. Gönüllü olarak hizmet ediyoruz. Kendimden örnek vereyim. Türk kökenliyim. Sadece Kürtlere ayrıcalık tanınsa ve onlara görev verilse o zaman bana ve eşime de verilmezdi. Bizim sadece mülteci kardeşlerimizle ilgili faaliyetimiz oldu. Haftada 1 gün o da hepsinin ortak dili Arapça toplantı yapmalarına izin verdik. Ama Kürtçe değildi. Bu toplantıları dernek olduğumuz için Güvenlik Şube’ye de açıktı. Polisler rahat izleyebiliyordu."
TUTUKLULUĞUN DEVAMINA KARAR VERİLDİ
Rahip Brunson davasında tanıkları dinlemeye devam eden mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Tutukluluğun devamına hükmederek duruşmayı 12 Ekim’e erteledi.
İSTENEN CEZA
Brunson, ‘Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği’ gerekçesiyle 15 yıla kadar, ‘devletin güvenliği bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etmek’ suçlamasından da 20 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanıyor
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR