Uğur ERGAN/ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 18, 2006 00:00
Dışişleri’nin büyük kesimin ’hayır’ demesine rağmen HAMAS Lideri Halid Meşal’in Ankara ziyaretinin mimarının Ahmet Davutoğlu olduğu anlaşıldı. Davutoğlu, "Türkiye Ortadoğu’da aktif rol oynayıp önemli bir güç haline gelmeli" diyerek Erdoğan’ı ikna etti.
DIŞİŞLERİ Bakanlığı koridorlarında, bakanlık bürokrasisinin büyük bir kesiminin karşı çıkmasına rağmen, HAMAS heyetinin Türkiye’ye gelmesinin perde arkasında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Dış Politika Danışmanı Ahmet Davutoğlu’nun olduğu konuşuluyor.
Kulislerden sızan bilgilere göre Davutoğlu, Erdoğan’ı HAMAS heyetinin gelmesinde ikna eden isim oldu. Davutoğlu, Türkiye’nin Ortadoğu’da bundan sonra aktif rol oynayıp önemli bir güç haline gelmesi gerektiğini, bunun için de İsrail-Filistin sorununun çözümünde şu an için ’arabulucu’ olmasa bile, ’etkili ve sözü dinlenen bir ülke’ haline gelmesi gerektiğini Erdoğan’a anlattı. Davutoğlu, hükümeti kurmadan önce HAMAS’la temasa geçilip gereken telkinlerin yapılmasının daha doğru olacağını savunarak, ziyaret konusunda Erdoğan’ı ikna etti.
AT PAZARLIĞI MI?
Davutoğlu, Irak savaşı öncesinde ABD ile yürütülen müzakerelerde de sürekli devreye girmişti. Davutoğlu’nun bazı önerileri üzerine, ABD tarafından gelen "Türkiye at pazarlığı yapıyor" söylemi gündeme oturmuştu. Davutoğlu’nun önerisiyle Türkiye, savaşı önlemek amacıyla İstanbul’da Irak’a komşu ülkeler toplantısı gerçekleştirmiş, ancak bu toplantının ABD’nin Irak operasyonunu önlemede hiçbir etkisi olmamıştı.
GÜL RAHATSIZ OLDU
Ayrıca ilk toplantı Suriye’nin, Arap ülkelerine "Türkiye, Arap dünyası için de liderliğe soyunuyor" mesajı vermesi üzerine sönük geçmişti. Suriye’nin bu tutumu üzerine ilk etapta devlet başkanları düzeyinde olması planlanan toplantı, Dışişleri bakanları düzeyine inmek zorunda kalmıştı. Dışişleri koridorlarına göre, Bakan Abdullah Gül de, Davutoğlu’nun bu girişiminden rahatsız olmasına rağmen, bunu net bir şekilde ortaya koymayınca, Erdoğan HAMAS ziyaretinin gerçekleşmesine ’olur’ verdi.
DIŞİŞLERİ MESAJI
Davutoğlu’nun, Erdoğan’ı ikna kulisini sürdürdüğü süreçte, Dışişleri bürokrasinin bu gelişmeden fazla haberi olmadı. Nitekim Dışişleri bürokratları hem Türk ve yabancı basın mensuplarına, hem de yabancı diplomatlara ’Ne HAMAS’tan bir ziyaret talebi var, ne de bizden davet’ bilgisini açık şekilde verdi.
HAMAS, Erdoğan’ın ziyarete yeşil ışık yaktığı bilgisini aldıktan sonra, Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği’ne mesaj göndererek, 16 Şubat günü THY’nin tarifeli seferi ile Türkiye’ye gitmek istediklerini bildirdi ve Halid Meşal ile beraberindeki 6 kişi için vize talebinde bulundu. Bunun üzerine aynı günün akşamı Şam Büyükelçisi Halit Çevik, Ortadoğu Dairesi Genel Müdür Yardımcısı Şakir Torunlar’ı telefonla arayarak, HAMAS heyetinin vize talebini Ankara’ya iletti.
Bu talep Dışişleri’nde soğuk duş etkisi yarattı. Bunun üzerine siyasi otoriteye danışılması kararı alındı. Siyasi otorite (hükümet) HAMAS mensuplarına vize verilmesi talimatını verdi. Böylece Dışişleri’nde dar bir kesim ziyaretten 24 saat önce haberdar oldu.
7. KOLTUKTA OTURDU
HAMAS heyeti 16 Şubat günü THY uçağı ile Şam’dan, İstanbul’a, ardından Ankara’ya geldi. Meşal, uçağın ’first class’ bölümü yerine 7’nci sıradaki orta koltuğunda yerini aldı. İki yanına ise korumaları arkasına da yardımcısı oturdu. Uçağın çoğunlukla Suriyeli olan yolcuları Meşal’i tanıdıkları için kendisine sürekli selam verdi.
MASRAFLAR DIŞİŞLERİ’NDEN
Dışişleri Bakanlığı, Halid Meşal ve beraberindekiler için hem makam aracı tahsis etti, hem de Ankara’nın alkollü içki servisi ve satışının yasak olduğu Metropolitan Oteli’nde yer ayırttı. Meşal ve heyetinin Ankara ziyareti boyunca otel masrafları Dışişleri tarafından karşılandı.
’Neo-Osmanlıcı’ olarak tanınıyor
1999’da profesör olan Ahmet Davutoğlu, AKP’nin iktidara gelmesiyle özellikle dış politika alanında kamuoyunun tanıdığı bir isim oldu. Türkiye’nin dünyada ’pergel ucu’ olmasını istiyor ve bu düşünceleri nedeniyle çevresinde ’Neo-Osmanlıcı’ olarak tanınıyor. Davutoğlu, ’Stratejik Derinlik’ ve KÜSP (Komşu Ülkelerle Sıfır Problem) teorilerinin fikir babası. AKP’de danışmanlar arasında siyaset bilgisi en çok itibar gören isim olarak biliniyor. Ulusalcı politikalarının, asker tarafından da zaman zaman dikkate alındığı kulislerde konuşuluyor. Başbakan Erdoğan’ın sohbet sırasında "Hocam" diye hitap ettiği Davutoğlu’nun kitapları arasında en önemlisi olarak "Stratejik derinlik" gösteriliyor. Bu kitabın önsözünde Davutoğlu’nun kendi kaleminden yer alan ifadeler, Türkiye’nin Ortadoğu’da neden etkin bir ülke hale gelmesi gerektiği görüşünü ortaya koyan nitelikte:
"Türkiye tarihi derinliği ile stratejik derinliği arasında yeni ve anlamlı bir bütün oluşturma ve bu bütünü coğrafi derinlik içinde hayata geçirme sorumluluğu ile karşı karşıyadır. Stratejik açıdan mihver bir ülke olan Türkiye, bu sorumluluklarının gereğini yerine getirmesi durumunda, yeni dengelerin oluşacağı daha istikrarlı uluslararası konjonktüre daha uygun şartlarda giren merkez bir ülke konumu kazanacaktır."
Dışişleri Bakanı Gül’ün kurduğu 58. hükümetle birlikte danışman olan daha sonra büyükelçi unvanı da alan Davutoğlu, ’ritmik diplomasi’ kavramının mucidi. 1959’da Konya-Taşkent’te doğan Davutoğlu yüksek öğrenimini Boğaziçi Üniversitesi’nde ekonomi ve siyaset bölümünü bitirerek tamamladı. Evli ve 4 çocuk babası olan Davutoğlu, İKÖ’nün kurduğu Malezya İslam Üniversitesi’nde bir dönem ders verdi. İyi derecede İngilizce ve Almanca biliyor.