Altın dakikalar kaybediliyor
Güncelleme Tarihi:
Türk Kardiyoloji Derneği’nin kalp krizi geçiren hastalar üzerinde yaptığı araştırma çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Hastaların önemli bir kısmı ambulans kullanmak yerine kendi olanakları ile hastaneye gidiyor veya getiriliyor. Bu durumda hasta doğru müdahaleyi yapacak hastaneye en kısa sürede ulaşamıyor, müdahale ambulansta başlayamıyor. Hasta hayati önemi olan altın dakikalarını kaybediyor.
Türk Kardiyoloji Derneği’nin yaptığı TÜRKMİ adı verilen araştırma kalp krizi geçiren hastalarda ambulans kullanma oranlarının çok düşük olduğunu gösterdi. Kalp krizi geçiren hastaların yüzde 42’si kendi olanaklarıyla acile gidiyor. Ambulansla gitme oranı ise sadece yüzde 18.
35’inci Türk Kardiyoloji Kongresi’nde sunulan TÜRKMİ kayıt çalışmasını dernek başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu ve Prof. Dr. Mustafa Kılıçkap yaptı. Çalışmada, Türkiye’yi coğrafi ve nüfus dağılımına göre temsil eden 50 hastanede 1-15 Kasım 2018 tarihleri arasında 15 günlük sürede kalp krizi ile yatırılan tüm hastaların kayıtları tutuldu. 1930 hastanın şikâyet başlangıç saatleri, hastaneye geliş biçimleri, hastanedeki müdahalenin zamanlaması, türü, kullanılan tedavi yöntemleri kaydedildi.
YÜZDE 40’I YANLIŞ HASTANEYE GİDİYOR
Çalışmanın önemli sonuçlarından biri de kalp krizi geçiren hastalarda ambulans kullanma oranlarının çok düşük olduğunu göstermesi oldu. Hastaların önemli bir kısmının direkt kendi olanakları ile hastaneye gittiğini ya da götürüldüğünü belirten Prof. Dr. Erol, “Kalp krizi geçiren hastaların yüzde 42’si kendi olanaklarıyla acile geliyor. Ambulansla getirilme oranı maalesef yüzde 18. Bu oran çok düşük. Üstelik hastaların yüzde 40’ı da önce yanlışlıkla koroner anjiyografi ünitesi olmayan bir hastaneye getiriliyor. Bu nedenle de tekrar anjiyografi yapılan hastaneye sevk edilmek durumunda kalıyor” dedi.
AMBULANS 15 DAKİKADA ULAŞIYOR
Hastaların başlangıçta yanlış hastaneye gitmelerinin ilave 90 dakika daha zaman kaybettirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Erol, şunları söyledi: “Hastalarımız çok önemli altın saatlerini bu arada kaybediyor. Kalp krizi geçiren hastaların mutlaka 112 aranarak ambulans ile hastaneye getirilmesi gerekir. Halkımız ambulans beklemenin zaman kaybettireceğini düşünerek kendi özel arabalarıyla hastaları hastaneye getiriyor. Oysa bu çalışmanın sonucu gösterdi ki 112 arandığı anda ambulans 15 dakika içinde hastaya ulaşıyor. Ambulansın hastaya varmasıyla birlikte, sağlık ekibi de ulaşıyor ve tedaviye o anda başlanıyor. Ayrıca ambulans en yakın hastaneyi değil en yakın koroner yoğun bakımı olan, kalp damarını açabilecek hastaneye hastayı getiriyor. Hastaneye haber verildiği için ekip hazır bekliyor ve hastalar acile dahi uğramadan, zamanla yarışılarak koroner laboratuvara alınıp damarı açılıyor. Hayatları kurtuluyor. Gene çalışmanın sonucu doğru hastaneye getirilen hastalarda ortanca 35 dakikada (ki bu çok çok iyi bir süredir), kalp damarının açıldığını gösteriyor.”
KALP KASI 20 DAKİKADA ÖLÜYOR
Kalp krizi kalbi besleyen damarlardan birinde ani tıkanma meydana gelmesiyle oluşuyor. Damarın tıkanmasıyla birlikte 20 dakika içinde süratle kalp kası ölmeye başlıyor. İlk 1-2 saat içinde tıkanan damarın beslediği kalp kasının çok önemli bir bölümü kaybediliyor. 12 saat içinde ise tüm kas ölüme uğruyor. Dolayısı ile kalp krizi geçiren hastalarda çok süratle tıkanan damarın açılması gerekiyor. Hastanın ilk saatleri özellikle ilk saati altın değerinde. Hastanın süratle koroner anjiyografi yapılan bir hastaneye ulaştırması ve o damarın açılması gerekiyor. Damar ne kadar erken açılırsa hastanın kazancı da o denli yüksek oluyor.