Güncelleme Tarihi:
ÇARESİZ BIRAKMA ÇABALARI
“Ülkemizi köşeye sıkıştırmaya çalışanlar, bizi sanayiden teknolojiye tarımdan enerjiye her alanda kendi potansiyelimizi en üst seviyede değerlendirmeye yöneltti. Savunma sanayinde, ülkemizi terörle mücadele karşısında çaresiz bırakma çabalarını dünyanın en ileri ürünlerini geliştirerek boşa çıkardık. Hâlâ ciddi sıkıntı yaşadığımız konular var. Özellikle hava savunma sistemleri, yeni nesil savaş uçakları, yüksek teknolojiye dayalı kimi ürünlerin tedariki konusunda ülkemizin önüne sürekli engeller çıkartılıyor. Hiç şüpheniz olmasın, önümüze çıkan her engel bir süre sonra aynı teknoloji ve ürünü kendimizin geliştirmesiyle anlamsız hale gelecektir. Ülkemize yönelik yaptırım tehditleri bizi korkutmaz, geri adım attırmaz tam tersine yürüdüğümüz yoldaki kararlılığımızı perçinler.
GÜVENLİ BÖLGEYE EVLER YAPALIM
Sayıları 3 milyon 650 bini bulan Suriyeli sığınmacıya 8 yıldır ev sahipliği yapıyoruz. Bizim yaptığımız harcamalar 40 milyar doları buldu. Şu ana kadar bize Avrupa Birliği’nden (AB) 3 milyar Euro gibi bir destek geldiği ifade ediliyor. Verilen sözleri bunlar tutmadılar. Güvenli hale getirdiğimiz bölgelere giden Suriyeli sayısı 350 bini buldu. Ama biz bunu da yeterli bulmuyoruz. Bunu Sayın Trump’la da, Putin’le de, Merkel’le de, İngiltere ile de konuştuk. Bir güvenli bölge oluşturalım, buralarda konut yapalım. Bizde konteyner kentler, çadır kentler var. Ama buralarda insanca yaşama söz konusu değil. Biz konutların yapımını sağlayalım, sizler bize mali ve lojistik destek verin. Suriye’nin kuzeyinde 30 kilometre derinlik ve sınır boyunca 910 kilometre buralara bu konutları yapalım. İnsanca yaşama imkânını onlara sağlayalım. 250-300 metrelik yerel mimarisi ile konutlar yapsak, bir de çevresinde 100-150 metre bahçesi olsa...
OLMADI KAPILARI AÇARIZ
Suriyeli sığınmacı 3 milyon 650 bin. Bu yolculuk bizi farklı yere doğru götürebilir. Böyle oldu oldu, olmadı bizde kapıları açmak zorunda kalırız. Ya destek verecekseniz verin, vermeyecekseniz kusura bakmayın. Bir yere kadar katlandık, katlanıyoruz. Bu yükü sadece biz mi çekeceğiz? Siz de bakalım nasıl taşınırmış bunu bir görün. Sığınmacıların yükünün paylaşımı konusunda AB başta olmak üzere, bugün buradan söylüyorum, dünyadan olması gereken desteği alamadık. Almak için de bunu yapmak zorunda kalabiliriz.
YENİ SIĞINMACI TEHLİKESİ
İdlib’deki gelişmeler ülkemize yönelik sayıları milyonları bulacak yeni bir sığınmacı akını tehlikesini ortaya çıkardı. Rusya ile yakın işbirliği içerisinde İdlib’i güvenli halde tutarak buradaki insanların kendi evlerinde yaşamasını temin etmeye çalışıyoruz. Fırat’ın doğusu ile Irak sınırı arasındaki Suriye topraklarını da güvenli hale getirecek adımlar atıyoruz. ABD ile bir mutabakata varmanın çabası içerisindeyiz. Geçmişteki tecrübelerimiz bizi ihtiyatlı davranmaya itiyor. Nitekim, tüm gelişmeler bizim istediğimiz güvenli bölge ile muhataplarımızın istediği güvenli bölge arasında çok ciddi farklar olduğunu gösteriyor. İdlib tarafından milyonlarca yeni sığınmacı tehdidi ile karşı karşıya bulunan Türkiye’nin, Fırat’ın doğusundaki duruma daha fazla seyirci kalma şansı yoktur. Eylülün son haftasına kadar Fırat’ın doğusundaki güvenli bölge oluşumunu kendi istediğimiz şekilde fiilen başlatmakta kararlıyız. Bunun ABD’li dostlarımızla yapmak hepimiz için en ideal yoldur. Ama böyle bir zemin oluşmazsa hazırlıklarımız tamam, kendi imkânlarımızla bu işe başlayacağız. Hedefimiz ülkemizdeki sığınmacılardan en az 1 milyonunu 450 kilometrelik bu sınır hattı boyunca oluşturacağımız bu güvenli bölgede iskan etmektir.”
YENİ SİSTEMDEN DÖNÜŞ YOK
“15 Temmuz kanlı darbe teşebbüsünün yaşandığı gece omuz omuza vererek darbeye direnen ülkemizin tüm kesimlerini, Türkiye ortak paydasında bir araya getirmek için çalıştık. Hatta millet ihanete direnirken darbecilerle anlaşıp tankların arasından kaçan CHP yönetimine bile el uzattık. 7 Ağustos’ta Yenikapı Meydanı’nda sergilediğimiz dayanışma tablosu bunun ilk adımını oluşturdu. Ancak o tabloyu devam ettirmek mümkün olmadı. Milletin safında yer almak varken diyet borçlarından mı, siyaset hırslarından mı, basiretsizliklerinden mi bilmiyoruz CHP ekibi hep milli irade düşmanları ile yol yürümeyi tercih etti. CHP’nin yeni sistemden hazımsızlık duymasının sebebi sistemin getirdiği büyük demokratik dönüşümdür. CHP ve şürekâsı imtiyazlarını kaybettikleri için bu kadar rahatsız oluyorlar.
‘TÜM EKSİKLERİ BELİRLEDİK’
CHP ve ortakları içine sindirse de sindirmese de artık Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden geriye dönüş yoktur. Milletimiz uzun mücadeleler sonunda elde ettiği bu kazanımın elinden alınmasına hiçbir zaman müsaade etmeyecektir. Her yenilikte olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde de uygulamadan veya eski anlayışlardan kaynaklı sıkıntılar olabilir. Cumhurbaşkanlığı bünyesinde yürüttüğümüz kapsamlı bir çalışmayla tüm eksiklikleri belirledik ve çözüm yollarını ortaya koyduk. Sorun alanlarının çoğunun sistemden değil uygulamadan kaynaklandığını tespit ettiğimiz için işimizin nispeten kolay olduğunu görüyoruz. Bu sonuçları yakında milletimizle paylaşacağız.”
ÜYE SAYIMIZ VEFATLARLA AZALDI
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, AK Parti teşkilatlarından yeni üyeler konusunda çalışmalarını istedi. Erdoğan, “Üye sayımızda yüzde 95’ten fazlası vefatlardan kaynaklı, yaklaşık 290 bin kişilik eksiklik olduğunu gördük. Yeni üye kazandırma AK Parti teşkilatları için görevdir. Şu an itibarıyla partimizin 10 milyonun üzerinde üyesi var” diye konuştu.